Mhp Antalya Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç Açıklaması

MHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç, basın ve ifade özgürlüğünün talimatla oluşturulamayacağını belirterek, “Adaletin sorgulandığı hiçbir sistemde demokrasi olamaz” dedi.

Mhp Antalya Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç Açıklaması

Gündemle ilgili konularda değerlendirmelerde bulunan İrbeç, yolsuzluk iddialarının AK Parti içerisinde de rahatsızlık oluşturduğunu ifade ederek, “Bu iddiaların bütün dürüst insanlarda rahatsızlık yaratması kaçınılmazdır. Bundan daha doğal bir şey de olamaz. Resmi telefon dinlemelerine düşmüş bunca ihale paylaşımı kayıtları ortadayken, Türkiye’nin toplam borç yükü katlandıkça katlandı ve 600 milyar doları aşan bir büyüklüğe ulaştı. Her yeni doğan bebek dünyaya 7 bin 500 dolar borçla geliyor. Bu da, ister istemez akla devlette yapılan ihalelerin ne kadar şeffaf olduğu sorusunu akla getiriyor. Halkın değil de, yüklenicilerin çıkarlarını gözeten her ihale, vatandaşın sırtına binen ilave yük demektir. İhaleyi alanların zenginleşmesi, vatandaşın fakirleşmesi demektir. Bundan kaçınmanın tek yolu ihalelerin olabildiğince şeffaf gerçekleştirilmesidir” dedi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesinde faaliyet gösteren ve kara para aklama ile mücadele eden FATF’ın Genel Kurulu'nda 2012’den beri Türkiye ile süren problemlerin tekrar ele alındığını kaydeden İrbeç, “Türkiye şu anda Cezayir, Endonezya ve Yemen gibi riskli ülkeler kategorisinde bulunmaktadır. Uzun süreden beri doğal üyesi olduğu uluslararası topluluğun tersine işler yaptığı yönündeki endişeleri yok etmek bir tarafa güçlendirmiştir. 17 Aralık 2013 tarihinden beri ortaya çıkan durumda ise, yolsuzlukların üzerine gitmeyen bir hükümet görüntüsü verilmektedir. Bu durum ise, ekonomisi dışarıdan gelecek paraya ihtiyaç duyan Türkiye’nin yeni güçlüklerle karşılaşması anlamı taşımaktadır. Başbakan, Brüksel ve Berlin’e yaptığı ziyaretlerde 'Türkiye, Kopenhag Kriterleri’ne uymaya kararlıdır' derken, Türkiye’ye dönünce tam aksi uygulamalarına devam etmektedir. Bu durum devlet ciddiyetiyle uyuşmuyor ve devlet olarak güvenilirliğimizi kaybediyoruz” diye konuştu.

İrbeç, açıklamalarına şöyle devam etti: “Başbakan'a soru soran gazetecilerin alenen korkutulması ve susturulmaya çalışılması kabul edilemez. Talimatla yayınlar yarıda kesilmekte, altyazılar kaldırılmakta, soru sormaya cesaret edebilen muhabirler azarlanmaktadır. Daha vahimi ise; attığı eleştirisel bir tweet nedeniyle bir Azeri gazeteci, ikamet izni olduğu halde Türk eşiyle birlikte sınır dışı edilmiştir. Savcıları ve hakimleri atama yetkisini kendinde toplama gayreti içine giren bir hükümet, demokrasiye değil otoriter bir yapıya hizmet eder. Demokrasilerde ayrı bir kuvvet olması gereken yargının yürütmeye bağlanma çabaları, görevini yasalar çerçevesinde yapan polis, savcı ve hakimlerin görevlerinden uzaklaştırılmaları, basın üzerindeki sansür uygulamaları, internetin çeşitli bahanelerle kontrol altına alınma girişimleri, önceleri daha fazla demokratikleşme çabası içerisinde olan Türkiye’nin yönünün artık değiştiğini göstermektedir. Uluslararası alanda kabul görmüş demokratik uygulamalara, kuvvetler ayrılığı ile birlikte yargı bağımsızlığı ilkelerine hep beraber sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Kaynak: İHA