Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının, birtakım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere dahi bulaştığını işte bugünlerde görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak, zincir bunu gösteriyor, daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız. Ancak inlerine girdikçe bazı gerçeklerle de karşılaşıyoruz" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda TOBB heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı odaklı olaylar ile 17-25 Aralık operasyonlarına "darbe girişimleri" dediğinde bazılarının bunu kabul etmek istemediğini söyledi.

"Gezi, bir darbe girişimiydi ama burada bu işi başaramadılar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ve Ukrayna'da işe yarayan bu oyunun, Türkiye'de bozulduğunu söyledi.

Erdoğan, 17-25 Aralık'ın da bir darbe girişimi olduğunu belirterek, "Biz sağlam durduk, millet sağlam durdu. O da işe yaramadı. Yolsuzluk kılıfı, yolsuzluk maskesi darbe niyetinin üzerini örtmeye yetmedi. Ben burada bazı acı gerçekleri hatırlatmak zorundayım. 17 Aralık sonrasında biz, 'inlerine gireceğiz' dedik. Aradan yaklaşık bir yıl geçti. Milletimizin de desteğiyle inlerine girdik ve giriyoruz. Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının birtakım kirli cinayetlere, burası çok önemli faili meçhul cinayetlere dahi bulaştığını işte bugünlerde görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak, zincir bunu gösteriyor, daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız. Ancak inlerine girdikçe bazı gerçeklerle de karşılaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
-"Paralel yapı sadece ve sadece maşa olarak kullanıldı"
Paralel yapının hiçbir zaman yalnız hareket etmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zaten tek başına böyle karmaşık bir darbe girişimini planlayacak zeka ve beceriye de sahip değiller" dedi.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Paralel yapı bütün bu operasyonlarda sadece ve sadece maşa olarak kullanıldı. Birtakım çevreler özellikle de güneydeki sevdikleri ülke yönetimi, bunları bir maşa olarak kullandı ve bugün hala kullanıyor. Yetmedi muhalefet partileri yani eski Türkiye'nin aktörleri bu yapıya destek çıktılar, hala bugün de destek veriyorlar. İş ve medya dünyasından, siyasetten bu yapıya destek verenler oldu. Kim ne yaparsa biz bunların inlerine girdik, daha da gireceğiz. Arkalarında, yanlarında kim olursa olsun bu ihanet şebekesini çökertecek ve hesabını soracağız. Ama karşımızda sadece basit bir şebeke olmadığını, karşımızda ulusal ve uluslararası şer odaklarının maşası bir şebeke olduğunu da aziz milletimin bilmesini isterim. Eski Türkiye'ye gitmek için kimin umudu varsa kimin arzusu varsa bu kiralık şebekeyle, bunla iş tutuyorlar. Kimi zaman anamuhalefet partisi bu şebekeyle iş tutuyor, kimi zaman diğer muhalefet bu şebekeyle iş tutuyor, kimi zaman terör örgütü dahil terör örgütünün gölgesinde siyaset yapan parti dahi bu şebekeyle iş tutuyor. Devlet içinde dahi onursuzca kendisini gizleyip, bu şebekeye destek veren, kaynak aktarmaya devam eden ve bu şebekenin maşalığını yapan kurumlarını kuruluşlarını haince, nankörce koruyanlar da var."
-"Bunların meselesi şahsımla değil Türkiye'nin bağımsızlığıyladır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş ve medya dünyasının da bugün hala bu ihanet şebekesiyle hareket etttiğini üzülerek dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, vatana ihanet uğruna bir ikbal arayışında olanların, siyasi, idari, iktisadi beklentisi bulunanların bu yapıya kol kanat gerdiğini ya da bu yapıyı görmezden geldiğini söyledi.


Söz konusu şebekenin, sufle yaparak yalan, tehdit ve şantajla siyaset, medya ve iş dünyasını kullandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kara para aklama nerde derseniz, bunlarda. Bütün bu oyunları bozmak gerekiyor. Bunların meselesi şahsımla değil Türkiye'nin bağımsızlığıyladır. Bunların meselesi güçlenen ekonomiyledir. Gerek bu şebekeyle gerek bu şebekeyi kullanan odaklarla iş tutan her kim olursa olsun ülkesine, milletine, bayrağına, toprağına karşı ihanet içindedir. Bu çevrelerle iş tutanlar da asla başarılı olamayacaklarını, kazanamayacaklarını umarım görürler, idrak ederler" diye konuştu.

Erdoğan, TOBB'dan ve bir buçuk milyona yakın üyesinden bir şüphesi olmadığını belirterek, TOBB'dan hassasiyetlerini muhafazaya ve bu şebekeyi besleyenlere karşı bağımsızlık mücadelesinde yanlarında durmaya devam etmelerini istedi.
-"Bunlara giden her kuruş, vatana ihanete gitmiştir"
Verilen himmetlerin, yardımların nerelere gittiğini esnaf, tüccar, sanayici, girişimci, ihracatçı ve yatırımcıların çok iyi gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnanın bunlara giden her kuruş, maalesef vatana ihanete gitmiştir. Bu mesele sadece paralel yapı meselesi değildir, bu mesele o yapıyı bir maşa olarak kullanan ve asıl meselesi de vatanın bağımsızlığına kast eden çevrelerle mücadele meselesidir, bu kadar önemli" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ülkenin ve milletin güçlenmesinin istenmediğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"77 nüfusuyla güçlenen bir Türkiye'yi istemiyorlar. Eskiden ayar verilen bir Türkiye vardı, gündemi belirlenen bir Türkiye vardı. Şimdi ise ayar veren, gündem belirleyen bir Türkiye olduğu için rahatsız oluyorlar. Ülkemizin bağımsızlığı, güven ve istikrar ortamı, ekonominin ve demokrasinin daha da büyümesi adına bu şer çevrelerine, şer ittifaklarına karşı birlikte hareket edeceğiz. Bakın, biz korkmadık, çekinmedik, boynumuzu eğmedik, karşılarında dimdik durduk. İş dünyasında, medyada ya da siyasi paritlerde bunların tehditinden, şantajından, kasetlerinden korkan kim varsa gelsinler gereken ne ise tereddütsüz yapacağız. Abdestinden şüphesi olmayanın, namazından şüphesi olmaz. Ama tabii abdesten şüphe varsa namaz da gitti gümbürtüye, bunu da bileceğiz. Millet iradesini, demokrasiyi özelliklede ekonomiyi bu maşalara ya da bu maşaları tutan kirli ellere inşallah beraberce teslim etmeyeceğiz."
-"Tezlerimizin ne kadar doğru, haklı olduğu tek tek ortaya çıkıyor"
Ekonomiye ilişkin pompalanan olumsuz haberlere karşı hassas ve dikkatli olunması gerektiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulusal ya da uluslararası basında Türkiye ekonomisine ilişkin çıkan haberlere temkinli yaklaşılması, haberler karşısında da morallerin yüksek tutulması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, aylardır olumsuz haberlerin yapıldığını buna rağmen ihracatın kasım ayı sonu itibarıyla 157 milyar dolarla rekor bir seviyede olduğunu kaydetti.

Büyüme rakamlarının açıklandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü çeyrekte yüzde 1,7 oranıyla yine pozitif bir gelişmenin olduğunu dile getirdi. Erdoğan, bu rakamın çok daha yukarılarda olması gerektiğine de değinerek, dünyadaki sıkıntının da Türkiye'yi etkilediğini belirtti.

Erdoğan, turizmde Türkiye'nin rekor kırdığını söyleyerek, "Bölgemizde tezlerimizin ne kadar doğru ne kadar haklı olduğu tek tek ortaya çıkıyor. Türkiye'nin gücü, itibarı daha da yükseliyor. Umutsuz, karamsar olmayacağız. Çalışacak, üretecek, istihdam oluşturacak daima büyüyen, daima gücüne güç, itibarına itibar katan bir ülke olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
-"Ellerine bulaşan kanı temizleyecekler"
En zor meselede, ekonomi ve demokrasi için son derece önemli olan çözüm sürecinde de Türkiye'nin artık çok önemli bir aşamaya geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Artık kuru tehditler, sabotajlar, kirli ittifaklar hamdolsun çözüm sürecini rayından çıkaramaz, istikametinden uzaklaştıramaz. Çözüm süreci artık 77 milyonun umutla sahip çıktığı bir süreç oldu ve umutla da filizlenmeyi sürdürüyor. Çözüm sürecini sokakla, caddeyle, dağla tehdit edenler artık Doğu, Güneydoğu'daki vatandaşlarımız nezdinde de itibar görmüyorlar. Bu kuru tehditleri savuranlar 6-7 Ekim olaylarında ellerine bulaşan kanı temizleyecekler. Ellerine, yüzlerine bulaşan o kanın hesabını verecekler. Göreceksiniz, ucuz ve kuru tehditlerinin de altında kalacaklar. Çözüm sürecine millet sahip çıkmıştır. İnşallah milletin bu süreci hayır dualarıyla desteklemesi neticesinde bu süreç, bu kanlı elleri inşallah saf dışı edecektir. Sadece siyaset zemininde ilerleyeceğiz. Senin bir derdin var mı, varsa parlamentodasın, orada bu işi hallet, siyaset zemininde hallet. Dağla bu hallolmaz, silahla bu hallolmaz. Bu ülke, gerek polisiyle gerek askeriyle bütün imkankarı ve güçleriyle bu ülkede sokakları molotoflarla, kan gölüne çevirenlere fırsat vermeyecektir, vermez. Bunu böyle bilmek zorundasınız."
-"İyi yaptın, bu iyi bir gösteriydi mi' diyecek"
Erdoğan, İç Güvenlik Reformu'na yönelik bazı siyasilerin yaptığı açıklamaları eleştirdi.

"Molotofkokteylini suç unsuru olmaktan çıkaralım" diyenler olduğunu ifade eden Erdoğan, "Soruyorum ya, Allah aşkına bir güvenlik gücü elinde bomba mesabesinde olan molotof dolaşan, onları halk otobüslerine atan, vatandaşın araçlarını yakan, dükkanlarını yakanlara karşı ne diyecek? 'İyi yaptın, bu iyi bir gösteriydi. Hakikaten demokratik bir gösteriydi' bunu mu diyecek? Asla hükümetimiz hiçbir zaman böyle bir şeye fırsat bugüne kadar vermedi, bundan sonra da vermeyecektir. Hiçbir zaman ne askerimiz ne polisimiz bu tür şeye karşı asla müsamaha ile bakmayacaktır. Eğer bakarsak o zaman biz görevimizi yapmamış oluruz. Ne gerekiyorsa onu yapacağız" diye konuştu.

-"Bu sarayın tekerleği mekerleği yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB üyelerini "milletin sarayı"nda ağırlamaktan mutluluk duyduğunu da ifade ederek, şunları kaydetti:
"Burayla ilgili de garip garip şeyler söylüyorlar. İşte 'giderken sarayı da aldı götürdü' diye. Bu sarayın tekerleği mekerleği yok, öyle yürüyen bir saray değil. Neyi, nereye götürdük ki? Başbakanlık Sarayı olarak düşünülen daha sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na, Cumhurbaşkanlığı Sarayı Çankaya ise Başbakanlığın kullanacağı bir yer haline dönüşüyor. Bu aramızda yapılan görüşmeler neticesinde alınan karar. Bu seni niye rahatsız ediyor ki? Nereye hizmet edecek bunlar? Burası da, Çankaya'da hepsi bu millete hizmet edecek, bunu anlamayacak kadar maalesef aklı muazenesi yerinde olmayanlar var. 'Buraya şu kadar para harcanmış' diyorlar. Şu anda ülkemizde yargıya ait, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, Danıştay olmak üzere, Bakanlıklarımız olmak üzere hepsine birçok kendilerine ait olmak üzere binalar yaptık, yapıyoruz. Onlar bizim gurur vesilemizdir ve yine yapılacak."
İngiltere'de Westminster Sarayı'nın 3 milyar pound, yani 5 milyar dolara restore edildiğini anlatan Erdoğan, "İngiltere gazetelerinde böyle yaygara görüyor musunuz? Onların anamuhalefetinde, şurada, burada böyle bir yaygara görüyor musunuz? Geçenlerde biliyorsunuz Cameron buradaydı sordum, 'Var mı yaygara, rahatsız edenler falan' dedim, 'Yok, normal şeyler bunlar' dedi.

Her şey bu kadar açık. Bunlar eski Türkiye'den kalma görüntüler. Biz artık eski Türkiye'de yaşamıyoruz. Yeni Türkiye her şeyiyle kendini ortaya koyacak. Çok ilginçtir, bütün bunları söyleyenler ve bir de bunun üzerine buranın kaçak saray olduğunu söyleyenler... Bu da ne edebe ne adaba sığmaz. Burada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yapmış olduğu bu sarayı ne gerekiyorsa buna göre yapmıştır. Bütün bu noktada Danıştay kararları, hepsi bunun içinde var. 'Şu kadar ağaç kesildi, şu bu' hepsi yalan" diye konuştu.

-"İtibardan tasarruf olmaz"
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na karşı çıkanların İstanbul Boğazı'na yapılan bütün köprülere de karşı çıktığını belirten Erdoğan, "Bu ülkede güzellik adına, millet yakışacak ne yapılıyorsa hepsine karşı çıktılar. Bir büyüğümüzün güzel bir sözü var. Ne biliyor musunuz? 'İtibardan tasarruf olmaz'. Burası Türk milletinin itibarıdır, buradan tasarruf olmaz. Sonucu nedir? 600-650 milyon dolar. Öbür tarafta 5 milyar dolar restorasyona... Bunlar da ufuk yok, bunlar dar akıllarıyla zaten bu ülkede hiç bir şey yapamadılar" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da gelen turistlerin Dolmabahçe ve Topkapı saraylarını gezdiğine işaret ederek, "Geçen 70-80 senede yaptığın bir eser var mı? Oraları da bir görsünler, gezsinler diye. Biz 12 senede yaptıklarımızla şu anda övgü alıyoruz, almaya da devam ediyoruz" dedi.

-"İki adada uluslararası nice toplantıları yapma imkanını bulacağız"
TOBB'un sadece ekonomi ve demokrasiye değil kültür dünyasına da önemli hizmetler sunduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yunus Emre'den, Mehmet Akif'ten, Necip Fazıl'dan sonra da Dede Korkut eserini de Türkiye'de ilk kez bu kalitede, kapsamda bastığınızı büyük bir memnuniyetle öğrendim. Bu eserler için de teşekkür ediyorum. Özellikle bir hamle de şu, bu adım TOBB'u inanıyorum ki çok daha kalıcı kılacak, İstanbul'da, ben 'Yassı Ada' demiyorum 'Yaslı Ada' diyorum ve yanındaki Sivri Ada, burayı demokrasi ve özgürlükler adası yapma kararı almıştık, bu işin sponsorluğuna da TOBB soyundu. İnşallah çok kısa zamanda orası bittiğinde bu iki adada uluslararası nice toplantıları yapma imkanını bulacağız. Büyük devletlere gittiğiniz zaman bakarsınız bu tür toplantıları bu tür adalarda yaparlar. Kapanırlar oraya 2 gün, 3 gün, 4 gün dünya ile ilişkilerini keserler, oradan önemli kararları çıkarırlar. Orası başladığı zaman da rahatsız olacaklar, demokrasi karşıtı olanlar, özgürlük karşıtı olanlar rahatsız olacaklar, ama biz tarihi bir görevimizi yerine getirme bilinciyle bu adımı attık. Bu adım TOBB ile Hükümete nasip olmuş oldu."
TOBB üyelerinden Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı gezmelerini isteyen Erdoğan, "Duyarak olmasın, televizyonlardaki yalanlarla, şunlarla, bunlarla olmasın, bizzat görmenizde büyük bir fayda var. Bunlar da inşallah bizim hizmetimizin önemli bir başlangıcı olur, yeni bir sıçrama olur diyorum" ifadesini kulandı.
(Bitti)

Kaynak: AA