Yyü Elektrik-elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ateş Açıklaması
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Ateş, dünyanın enerji sorununun ancak füzyon santraller ile çözülebileceğini bildirdi.
Ateş yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın gelmiş geçmiş en önemli fizikçilerinden Albert Einstein'in, çalışmasıyla nükleer teknolojinin önünü açtığını belirtti.
Einstein'in bu çalışmayla maddeyi oluşturan atomların nükleer tepkime yoluyla parçalandığın ispatladığını kaydeden Ateş, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Güneş ve neredeyse tüm yıldızlar, sahip oldukları enerjiyi işte bu şekilde elde ediyor ve çevrelerine milyonlarca yıl boyunca yayabiliyorlar. Kısacası bu olay güneşte her gün gerçekleşiyor. Atomlardan oluşan maddeden çok büyük miktarda enerji elde edilebilir. Tek şart atomu parçalayabilmek. İnsanoğlu yaklaşık 70 yıl önce radyoaktif maddelerin atomlarını parçaladı ve muazzam miktarda enerji elde etti. Bununla önce atom bombası yaptı. Sonra ticarileşen bu teknolojiyle nükleer santraller ortaya çıktı. Bu olayın difüzyon yani yayılma asıl çabanın ise radyoaktif olmayan maddelerin atomlarını parçalayabilmektedir. Buna da füzyon yani birleşme deniliyor. Nükleer tepkime sonucunda ayrışan atomların birleşmesi sırasında ortaya çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. İşte bu enerji o kadar büyük ki bütün dünyaya sonsuza kadar yetebilir."
Dünyanın en büyük silah ve savunma sanayi şirketi ABD merkezli Lockheed Martin'in, bir kamyonun kasasına sığabilen 100 megavatlık güç üreten nükleer santral geliştirdiğini anımsatan Ateş, şirketin başardıkları nükleer füzyonu, 10 yıl içinde ticari hale getirebileceğini ilan ettiğini kaydetti.
Ateş, açıklamasında, "Üstelik bu enerjinin üretileceği materyal de ucuz hidrojen atomları. Güneşimiz ve evrendeki neredeyse bütün yıldızlar enerjilerini füzyondan sağlıyor. Güneşin içinde olan bir şeyi, dünya yüzeyinde kontrollü bir ortamda yapmanın, Lockheed Martin şirketine nasip olacağı öngörülüyor. Çok ucuz ve atıksız bu enerji kaynağı artık kömür ocaklarına ve fosil yakıtlara gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Enerji savaşları, enerji arz güvenliği krizi, dünya iklim krizi sona erecek" ifadesini kullandı.
Bu keşif yeni bir çağın habercisi olabileceğini kaydeden Ateş, böylece petrol ihraç eden ülkelerin iflasın eşiğine geleceğini, ileri nükleer teknoloji ihraç eden ülkeler ise altın çağını yaşayacağını belirtti.
Bu teknolojiyle yeni Türkiye'nin de cari açığı neredeyse sıfırlanacağını bildiren Ateş, açıklamasında, "Yeni Türkiye'nin ileri nükleer teknoloji ürünleri üretme kabiliyeti alanında yapacağı profesyonel yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları, ülkemizin ekonomik gücüne güç katacak" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: AA
Einstein'in bu çalışmayla maddeyi oluşturan atomların nükleer tepkime yoluyla parçalandığın ispatladığını kaydeden Ateş, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Güneş ve neredeyse tüm yıldızlar, sahip oldukları enerjiyi işte bu şekilde elde ediyor ve çevrelerine milyonlarca yıl boyunca yayabiliyorlar. Kısacası bu olay güneşte her gün gerçekleşiyor. Atomlardan oluşan maddeden çok büyük miktarda enerji elde edilebilir. Tek şart atomu parçalayabilmek. İnsanoğlu yaklaşık 70 yıl önce radyoaktif maddelerin atomlarını parçaladı ve muazzam miktarda enerji elde etti. Bununla önce atom bombası yaptı. Sonra ticarileşen bu teknolojiyle nükleer santraller ortaya çıktı. Bu olayın difüzyon yani yayılma asıl çabanın ise radyoaktif olmayan maddelerin atomlarını parçalayabilmektedir. Buna da füzyon yani birleşme deniliyor. Nükleer tepkime sonucunda ayrışan atomların birleşmesi sırasında ortaya çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. İşte bu enerji o kadar büyük ki bütün dünyaya sonsuza kadar yetebilir."
Dünyanın en büyük silah ve savunma sanayi şirketi ABD merkezli Lockheed Martin'in, bir kamyonun kasasına sığabilen 100 megavatlık güç üreten nükleer santral geliştirdiğini anımsatan Ateş, şirketin başardıkları nükleer füzyonu, 10 yıl içinde ticari hale getirebileceğini ilan ettiğini kaydetti.
Ateş, açıklamasında, "Üstelik bu enerjinin üretileceği materyal de ucuz hidrojen atomları. Güneşimiz ve evrendeki neredeyse bütün yıldızlar enerjilerini füzyondan sağlıyor. Güneşin içinde olan bir şeyi, dünya yüzeyinde kontrollü bir ortamda yapmanın, Lockheed Martin şirketine nasip olacağı öngörülüyor. Çok ucuz ve atıksız bu enerji kaynağı artık kömür ocaklarına ve fosil yakıtlara gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Enerji savaşları, enerji arz güvenliği krizi, dünya iklim krizi sona erecek" ifadesini kullandı.
Bu keşif yeni bir çağın habercisi olabileceğini kaydeden Ateş, böylece petrol ihraç eden ülkelerin iflasın eşiğine geleceğini, ileri nükleer teknoloji ihraç eden ülkeler ise altın çağını yaşayacağını belirtti.
Bu teknolojiyle yeni Türkiye'nin de cari açığı neredeyse sıfırlanacağını bildiren Ateş, açıklamasında, "Yeni Türkiye'nin ileri nükleer teknoloji ürünleri üretme kabiliyeti alanında yapacağı profesyonel yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları, ülkemizin ekonomik gücüne güç katacak" ifadelerine yer verdi.