'Mirasımız Tehlikede! Aksa İçin Harekete Geç' Etkinliği
Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği (Mirasımız Derneği) tarafından İsrail'in işgali altındaki topraklara ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak, bölgedeki Osmanlı mirasını korumak ve bu konularda halkı bilinçlendirmek amacıyla bu yıl 5'incisi düzenlenen etkinlik, 23 Kasım'da gerçekleştirilecek.
Topkapı Eresin Otel'de düzenlenen basın toplantısında etkinliğe ilişkin bilgi veren Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci, Mescid-i Aksa işgalinin geçmişini anlattı.
Müslümanların 2000 yılından itibaren Mescid-i Aksa'ya alınmamaya başladığına işaret eden Demirci, bu durumun 2007'de yoğunlaştığını, 2010'dan itibaren sıklaştığını ve mevcut durumda Müslümanların Mescid-i Aksa'ya alınmadığını söyledi.
Demirci, önceki yıllarda ramazan ayında cuma günleri 350 bin ile 500 bin arasındaki Müslümanın Mescid-i Aksa'da namaz kıldığına dikkati çekerek, bu sayının son 2 yılda 30 bini geçmediğini dile getirdi.
İsrail'in son yıllarda kadınları da Mescid-i Aksa'ya almadığının altını çizen Demirci, bu yasaklara çocukların da zaman zaman tabi tutulduğunu ifade etti.
Mescid-i Aksa'daki durumun Kudüs'te de sürdürüldüğünü aktaran Demirci, şehirdeki insanların evlerinin yıkıldığını, keyfi yasaklarla tutuklandığını, Müslümanların yüksek vergi nedeniyle evlerinden uzaklaştırıldığını kaydetti.
- "Tutuklama oranı 2 katına çıktı"
Demirci, tutuklama oranlarının bu yıl 2 katına çıktığı bilgisini vererek, "Mescid-i Aksa'nın içerisinde Kur'an-ı Kerim okumak, yüksek sesle tekbir getirmek, buraya girmeye çalışmak nedeniyle tutuklananlar var. Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar alınmadığı için durumun bu hale getirilmesi ve Kudüs halkının yalnız bırakılması nedeniyle Kudüslüler tek başlarına Mescid-i Aksa'yı korumaya çalıştı. Kapısında nöbet tutmaya başladılar" diye konuştu.
Nöbet tutanları Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmak için İsrail polisinin sert tutum sergilediğini belirten Demirci, Kudüs halkının bireysel manada İsraillilere karşı birkaç girişimde bulunduğunu dile getirdi. Demirci, 18 Kasım'da "Kudüs'te saldırı düzenlenen sinagogun 'Araplara Ölüm Çetesi' adlı çetenin merkezi olduğunu" ileri sürdü.
Muhammet Demirci, Kudüs'te yaşayan İsraillilerin hepsinin silahlandığını anlatarak, "İsrail yaptığı zulüm politikalarıyla kendisi Müslümanları bu hale getirdi. İsrail'in zulmü olmasaydı ne otobüs durağında bekleyenlerin üzerine bir Filistinli aracını sürerdi ne de diğer saldırılar olurdu. Müslümanlar hiçbir zaman şiddet yanlısı değildir" ifadelerini kullandı.
Yahudi fanatikler tarafından 3 ay önce yakılan Müslüman gencin faillerinin suçlarını itiraf etmesine rağmen İsrail mahkemelerinin bu kişileri serbest bıraktığını ifade eden Demirci, geçen hafta Müslüman bir otobüs şoförünün şehit edildiğini, olayın "faili meçhul" olarak değerlendirildiğine dikkati çekti.
- "İsrail medyası geri adım atma çabasında"
"Şu an İsrail medyası geri adım atma çabasında. Gerilim İsrail'in istemediği noktaya yükseldi" diyen Demirci, İsrail'in hedefinin Mescid-i Aksa'yı önce ikiye bölüp sonra tamamen ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
Demirci, İsrail'in Müslümanların ortak değeri olan Mescid-i Aksa'yla ilgili hedefine ulaşamayacağını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mescid-i Aksa'yla ilgili sözlerinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Bu sözlerin "one minute" çıkışından sonra en önemli sözler olduğunu dile getiren Demirci, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
- "Mescid-i Aksa konusunda uluslararası ve en büyük toplantı"
"Mirasımız Tehlikede! Aksa İçin Harekete Geç" etkinliği için 23 Kasım Pazar günü Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde buluşacakları bilgisini veren Demirci, şunları kaydetti:
"İslam ülkelerinden 250 devlet ricali, sivil toplum kuruluşu temsilcisi konuğumuz olacak. Mescid-i Aksa için harekete geçme zamanı, geç kalmadan davranmamız gerekiyor. Derneğimiz başta Kudüs olmak üzere İsrail'in işgali atındaki topraklar, özelde ise Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak, yok edilmeye çalışılan Osmanlı'nın maddi ve manevi mirasına sahip çıkmak, İlk Kıblemizin karşı karşıya olduğu tehlikeler hususunda milletimizi bilgilendirmek üzere, bu yıl beşincisini düzenleyeceği 'Mirasımız Tehlikede' programını yapıyor. Programa 46 STK destek veriyor. Programda 1948 İslami Hareketi 2. Başkanı Şeyh Kemal Hatip, Kabe imamı, Mescid-i Aksa müezzini, Sultanahmet Camisi Müezzini İbrahim Altuntaş, Grup Yürüyüş, Ürdünlü sanatçı Abdulfettah Uveyned yer alacak. Kur'an-ı Kerim tilaveti, ilahiler, mehter konseri, konuşmalar, yarışmalar olacak."
Kaynak: AA
Müslümanların 2000 yılından itibaren Mescid-i Aksa'ya alınmamaya başladığına işaret eden Demirci, bu durumun 2007'de yoğunlaştığını, 2010'dan itibaren sıklaştığını ve mevcut durumda Müslümanların Mescid-i Aksa'ya alınmadığını söyledi.
Demirci, önceki yıllarda ramazan ayında cuma günleri 350 bin ile 500 bin arasındaki Müslümanın Mescid-i Aksa'da namaz kıldığına dikkati çekerek, bu sayının son 2 yılda 30 bini geçmediğini dile getirdi.
İsrail'in son yıllarda kadınları da Mescid-i Aksa'ya almadığının altını çizen Demirci, bu yasaklara çocukların da zaman zaman tabi tutulduğunu ifade etti.
Mescid-i Aksa'daki durumun Kudüs'te de sürdürüldüğünü aktaran Demirci, şehirdeki insanların evlerinin yıkıldığını, keyfi yasaklarla tutuklandığını, Müslümanların yüksek vergi nedeniyle evlerinden uzaklaştırıldığını kaydetti.
- "Tutuklama oranı 2 katına çıktı"
Demirci, tutuklama oranlarının bu yıl 2 katına çıktığı bilgisini vererek, "Mescid-i Aksa'nın içerisinde Kur'an-ı Kerim okumak, yüksek sesle tekbir getirmek, buraya girmeye çalışmak nedeniyle tutuklananlar var. Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar alınmadığı için durumun bu hale getirilmesi ve Kudüs halkının yalnız bırakılması nedeniyle Kudüslüler tek başlarına Mescid-i Aksa'yı korumaya çalıştı. Kapısında nöbet tutmaya başladılar" diye konuştu.
Nöbet tutanları Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmak için İsrail polisinin sert tutum sergilediğini belirten Demirci, Kudüs halkının bireysel manada İsraillilere karşı birkaç girişimde bulunduğunu dile getirdi. Demirci, 18 Kasım'da "Kudüs'te saldırı düzenlenen sinagogun 'Araplara Ölüm Çetesi' adlı çetenin merkezi olduğunu" ileri sürdü.
Muhammet Demirci, Kudüs'te yaşayan İsraillilerin hepsinin silahlandığını anlatarak, "İsrail yaptığı zulüm politikalarıyla kendisi Müslümanları bu hale getirdi. İsrail'in zulmü olmasaydı ne otobüs durağında bekleyenlerin üzerine bir Filistinli aracını sürerdi ne de diğer saldırılar olurdu. Müslümanlar hiçbir zaman şiddet yanlısı değildir" ifadelerini kullandı.
Yahudi fanatikler tarafından 3 ay önce yakılan Müslüman gencin faillerinin suçlarını itiraf etmesine rağmen İsrail mahkemelerinin bu kişileri serbest bıraktığını ifade eden Demirci, geçen hafta Müslüman bir otobüs şoförünün şehit edildiğini, olayın "faili meçhul" olarak değerlendirildiğine dikkati çekti.
- "İsrail medyası geri adım atma çabasında"
"Şu an İsrail medyası geri adım atma çabasında. Gerilim İsrail'in istemediği noktaya yükseldi" diyen Demirci, İsrail'in hedefinin Mescid-i Aksa'yı önce ikiye bölüp sonra tamamen ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
Demirci, İsrail'in Müslümanların ortak değeri olan Mescid-i Aksa'yla ilgili hedefine ulaşamayacağını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mescid-i Aksa'yla ilgili sözlerinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Bu sözlerin "one minute" çıkışından sonra en önemli sözler olduğunu dile getiren Demirci, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
- "Mescid-i Aksa konusunda uluslararası ve en büyük toplantı"
"Mirasımız Tehlikede! Aksa İçin Harekete Geç" etkinliği için 23 Kasım Pazar günü Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde buluşacakları bilgisini veren Demirci, şunları kaydetti:
"İslam ülkelerinden 250 devlet ricali, sivil toplum kuruluşu temsilcisi konuğumuz olacak. Mescid-i Aksa için harekete geçme zamanı, geç kalmadan davranmamız gerekiyor. Derneğimiz başta Kudüs olmak üzere İsrail'in işgali atındaki topraklar, özelde ise Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak, yok edilmeye çalışılan Osmanlı'nın maddi ve manevi mirasına sahip çıkmak, İlk Kıblemizin karşı karşıya olduğu tehlikeler hususunda milletimizi bilgilendirmek üzere, bu yıl beşincisini düzenleyeceği 'Mirasımız Tehlikede' programını yapıyor. Programa 46 STK destek veriyor. Programda 1948 İslami Hareketi 2. Başkanı Şeyh Kemal Hatip, Kabe imamı, Mescid-i Aksa müezzini, Sultanahmet Camisi Müezzini İbrahim Altuntaş, Grup Yürüyüş, Ürdünlü sanatçı Abdulfettah Uveyned yer alacak. Kur'an-ı Kerim tilaveti, ilahiler, mehter konseri, konuşmalar, yarışmalar olacak."