Alman Hükümeti, Dinlemelere Açıklık Getiremiyor

Almanya'da istihbarat teşkilatlarından sorumlu Federal Meclis Parlamento Kontrol Komitesi'nin (PKGr) başkan yardımcısı Andre Hahn, Başbakan Angela Merkel'in dostlar arasında dinleme olmayacağını söylediğini belirterek, "Ben de NATO partneri olan Türkiye'nin dost ülke olup olmadığını sordum. Alman hükümeti buna şimdiye kadar doğru dürüst bir cevap vermedi. Başbakan Merkel, bu sözünün sadece ABD ile ilgili olduğunu söyledi'' dedi.

Hahn, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, Alman İstihbarat Teşkilatı (BND) tarafından dinlendiği ile ilgili PKGr'de düzenlenen toplantının kamuya açık olmadığını, dolayısıyla orada konuşulanları anlatamayacağını ifade etti.

Ancak PKGr üyelerinin dosyaları görmeden önce bu konun medyada yer aldığına dikkati çeken Hahn, ''Şansölye Merkel, 'Dostlar arasında dinleme olmaz' demişti. Ben de NATO partneri olan Türkiye'nin dost ülke olup olmadığını sordum. Alman hükümeti buna şimdiye kadar doğru dürüst bir cevap vermedi. Başbakan Merkel, bu sözünün sadece ABD ile ilgili olduğunu söyledi'' ifadelerini kullandı.
''Partnerlerin dinlenmesi alışılmış bir olay değil'' diyen Hahn, bunun tersi düşünülürse Türkiye ile ilgili durumun biraz farklı göründüğünü söyledi.

Almanya'dan Irak ve Suriye'ye giderek terör örgütü IŞİD saflarında savaşların olduğunu, Alman istihbaratının da bununla haklı olarak ilgilendiğini dile getiren Hahn, bu kişilerin engellenmesi konusunda herkesin sorumlu hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin Almanya'nın partneri olduğuna işaret eden Hahn, bundan dolayı Türkiye'nin Avrupa'nın yapısıyla bütünleşmesinin önemli olduğunu kaydetti.

İstihbarat servislerinin karşılıklı izleme yerine, birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu ifade eden Hahn, Türkiye'nin dinlenmelere tepki göstermesini çok iyi anladığını vurguladı.
- NSA'nın Almanya'daki casusluk faaliyetleri-
Hahn, Amerikalılar adına casusluk yaptığı gerekçesiyle 3 Temmuz'da gözaltına alınan BND çalışanı Markus R'nin sızdırdığı belgelerle ilgili, "Bu belgelerin yüzde 50'den fazlası çok vahim içeriğe sahip. BND ile ilgili çok özel bilgiler içeriyor ancak içeriği konusunda herhangi bir şey söylemeyeceğim" diye konuştu.

Hahn, Federal Savcılığın muhtemelen bu konuda dava açacağına dikkati çekti.
Hahn, ABD'nin Almanya'daki casusluk faaliyetlerini iddialarını araştırmak için Federal Meclis'te 6 ay önce kurulan araştırma komisyonunun çalışmalarının biraz daha hızlı ilerlemesini ümit ettiğini söyledi.

Alman hükümetinin dosyaları çok yavaş bir şekilde gönderdiğini, bazı belgelerdeki yazıların da karartılarak komisyona ulaştırıldığını dile getiren Hahn, bu şekilde komisyonun çalışmalarının zorlaştığını vurguladı.
- "Biz her şeyi bilmek istiyoruz" -
Hahn, komisyonda şimdiye kadar BND'nin bazı faaliyetlerini sorgulayan anayasa hukukçularının dinlendiğini ve eski NSA çalışanlarının, servisin felsefesini anlattığını kaydetti.

BND ile NSA arasındaki ortak çalışmaları öğrenmek istediklerini belirten Hahn, ''Ülkeler, bölgeler dinlendi ve çok şey kayıt edildi. Bu, kabul edilemez. Biz her şeyi bilmek istiyoruz. Bizim istihbarat servisleri dinlemelere karşı ne yaptılar veya ne yapmadıklarını araştırmak istiyoruz'' şeklinde konuştu.

- "Bu, Amerikalıları gerçekten sarsar"
''NSA'nın izlemeleri ile ilgili olarak en fazla öfkelendiğim durum hiçbir şeyin değişmemesi. Alman hükümetinin belli ki Amerikalılara karşı çıkma cesareti yok'' diyen Hahn, şöyle devam etti:
"Almanya'da casusluk bitsin talebi söylenebilirdi. Terör saldırısı gibi somut bir sebep olsa muhtemelen yapılabilir ancak genel ve sebepsiz bir şekilde yapılamaz. Bunun değişmesi lazım. Gerektiğinde ABD ile serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili görüşmelerin durdurulması lazım. Bu, Amerikalıları gerçekten sarsar.''
Sadece ricalar yapılan görüşmelerle hareket edilemeyeceğini ifade eden Hahn, Alman hükümetinden sorumluluğunu yerine getirerek, vatandaşlarını dinlenme faaliyetlerine karşı koruması gerektiğini söyledi.

BND'nin NSA'ya her ay yüz binlerce bilgi verdiği iddialarının hatırlatılması üzerine Hahn, ''Sayıya bakılırsa diğer tarafa verilen bilgilerin yüksek miktarda olduğu görülüyor. Bunun tümüyle araştıracağız'' ifadesini kullandı.
Hahn, komisyonun bazı oturumlarının gizli olmasından dolayı BND çalışalarının komisyonda söylediklerini kamuoyu önünde açıklayamayacağını belirterek, '' Çünkü açıklandığım zaman BND'nin burada yaptığının kısmen hukuken sorunlu olduğu da açıklığa kavuşur'' dedi.

- Başbakanlık'tan komisyon üyelerine mektup-
Başbakanlık'tan komisyon üyelerine gizli olan bilgilerin açıklanmaması konusunda bir uyarı mektubu gönderdiğini hatırlatılan Hahn, bununla araştırma komisyonuna baskı yapılmaya çalışıldığını ifade edildi.
Bunun kabul edilemeyeceğini vurgulayan Hahn, söz konusu mektupta yazılanlardan etkilenmeyeceklerini ama insanların hayatı söz konusu olduğunda bazı şeylerin, çalışanların isimlerinin gizli tutulabileceğini belirtti.

Hahn, ancak temelde bu konun araştırılmasının kamuoyu önünde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Alman istihbarat servislerinin çalışmalarını, kamuoyunun bilmesi gerektiğini anlatan Hahn, kamuya açık toplantılarda her şeyin yolunda olduğu izlenimi verildiğini ancak gizli toplantılarda ne gibi aksaklıkların olduğunu öğrendiklerini ve bu konuda konuşamadıklarını kaydetti.

Hahn, bunun yeterli olmadığını, yine de imkanlar dahilinde muhalefet partileri olarak olayların aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

- "Doğrudan şahitlere ihtiyacımız var'' -
Eski NSA sistem analisti Edward Snowden'ın NSA Araştırma Komisyonu'nda ifade vermesinin önemine işaret eden Hahn, Snowden'ın kapsamlı bir şekilde Amerikan istihbaratının ülke dışındaki izleme faaliyetleri hakkında bilgi verebileceğini kaydetti.

''Snowden gibi olayların nasıl işlediğini ve hangi programların kullanıldığı konusunda doğrudan şahitlere ihtiyacımız var'' diyen Hahn, Snowden'ın Rusya'da ifadesinin alınmasının mümkün görülmediğini ifade etti.

Hahn, Snowden'ın Almanya'da komisyonda konuşmak istediğini ancak hükümetin buna karşı çıktığını anımsattı.
- Neonazi terör örgütü NSU -
Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, soygunlar ve bombalı saldırılar gerçekleştiren terör örgütü NSU'ya da değinen Hahn, güvenlik birimlerinin, NSU'nun varlığının tespit edildiği 2011 yılı öncesinde NSU ile ilgili birşey bilmediklerini iddia ettiğini hatırlattı.
Hahn, "Ancak NSU üyelerine yakın olan, nerede yaşadığı ve nerede kaldıklarını bilen muhbirler vardı. Zamanında bunları tutuklama ve muhtemelen işlenen cinayetleri engelleme fırsatı kaçırıldı. Bu konuda birçok açık soru var'' şeklinde konuştu.

Çalışmalarını geçen yasama döneminde tamamlayan NSU Araştırma Komisyonu'nun bu konuda polis, iç istihbarat servisi ve adalet sisteminde değişiklikler yapılması konusunda tavsiyelerde bulunduğunu ancak bunların birçoğunun henüz uygulamaya konmadığını belirten Hahn, bunun gerçekleşmesini istediğini kaydetti.

- Muhbirin ölümü araştırılacak -
Hahn, PKGr'nin, aşırı sağcılara ilişkin bilgiler içeren ve üzerinde "NSU/NSDAP" yazan CD'yi 2005 yılında iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'na gönderen ancak nisan ayında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ''Corelli'' kod adlı muhbirin faaliyetlerini, NSU ile ilişkisini ve ölümüyle ilgili durumu araştırmak için eski Yeşiller Partisi Milletvekili Jerzy Montag'ın özel araştırmacı olarak atadığını hatırlattı.
Bu konunun aydınlatılmasını istediklerini belirten Hahn, NSU Araştırma Komisyonu'nda da görev yapan Montag'ın ''Corelli'' hakkında bir rapor hazırlayacağına inandığını kaydetti.

''Corelli'nin'' şüpheli ölümü ile ilgili PKGr ve Federal Meclis İçişleri Komisyonu'nun hükümet tarafından bilgilendirildiğinin hatırlatılması üzerine Hahn, ''Her bilgilendirmeyle yeni sorular ortaya çıktı'' ifadesini kullanıldı.
Bu muhbirle ilgili birçok hata yapıldığına işaret eden Hahn, buradaki cevapsız sorulara Montag'ın yanıt bulmasını ümit ettiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA