Kastamonu'daki Su Kaynaklarının Kirlilik Haritası Çıkarılacak
Kastamonu'da su kaynaklarının kirlilik haritasının çıkarılması için çalışma başlatıldı.
Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Yavuz Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlayan projeyle temiz kaynaklar oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Kentte deniz suyu ve iç su kaynaklarından veriler topladıklarını ifade eden Sönmez, şöyle konuştu:
"Bu sulardaki fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirlilik unsurlarını belirleyeceğiz. Şu an yalnızca Kastamonu'yu kapsayan proje inanıyoruz ki ilerleyen zamanda tüm ülkemize örnek teşkil edecek, bu konuda detaylı çalışmalar yapılacaktır. Böylece su kaynaklarının gelecek nesillere sağlıklı bir doğal miras olarak emanet edilmesi sağlanacaktır."
Yrd. Doç. Dr. Sönmez, bilimsel çalışmalardan çeşitli sonuçlar almaya başladıklarını vurgulayarak, yağışların arttığı dönemlerde sulardaki fiziksel kirlilik unsurlarının artış gösterdiğini gözlemlediklerini dile getirdi.
Gökırmak ve Devrekani Çayında bunun belirgin örneklerinin olduğuna dikkati çeken Sönmez, "Yağışlarla suya dışarıdan madde taşınması, tarımsal ilaç ve gübre kalıntıları, bazı fabrika atıkları ve kısmi kanalizasyon bağlantıları iç su kaynaklarının önemli kirlilik sebepleridir. Bu iki çaydan alınan numunelerde kirlilik izlenmiştir. Benzer kirlilik unsurları sahil şeridindeki su kaynaklarının denize deşarj olduğu bölgeler ile kentleşme ve sanayileşme alanlarında da görülmüştür. Bu kaynaklardaki kirlilik ve taşıdığı risklerin tamamıyla değerlendirilmesi için uzun süreli izleme ve değerlendirme sonuçlarının beklenmesi daha doğru olacaktır" diye konuştu.
-"Deniz ürünleri de incelenecek"
Adem Yavuz Sönmez, projenin yalnızca su kaynaklarıyla sınırlı olmadığını, çalışmalar kapsamında deniz ürünlerinin de bilimsel ortamda inceleneceğini bildirdi.
Çalışmalarla önemli sonuçlar elde edeceklerini dile getiren Sönmez, şöyle devam etti:
"Geliştirdiğimiz proje su kaynaklarındaki ağır metaller, kirlilik unsuru olan biyolojik canlılar, mikroorganizmalar, evsel ve endüstriyel atıklar, fiziksel kirliliğe neden olan etmenler gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bilimsel çalışmalarla kirlilik düzeylerinin tespiti ve buna neden olan etmenleri belirleyeceğiz. Ayrıca, su kaynaklarında yeni uygulanmaya başlanan matematiksel modelleme ve tahminleme çalışmaları yöntemleriyle etkin su yönetimi modellerini de geliştireceğiz. Gıda zincirinin önemli bir parçası olan balık ve kabuklu gibi ekonomik değeri bulunan canlıların da kirlilik düzeylerini tespit ederek karar mekanizmalarına etkin yönetim ve tedbir olanağı sunacağız."
Sönmez, KÜ ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen projenin tamamlanmasıyla oluşturulacak kirlilik haritasının, kirlilik etmenleriyle mücadele açısından önem taşıyacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Kentte deniz suyu ve iç su kaynaklarından veriler topladıklarını ifade eden Sönmez, şöyle konuştu:
"Bu sulardaki fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirlilik unsurlarını belirleyeceğiz. Şu an yalnızca Kastamonu'yu kapsayan proje inanıyoruz ki ilerleyen zamanda tüm ülkemize örnek teşkil edecek, bu konuda detaylı çalışmalar yapılacaktır. Böylece su kaynaklarının gelecek nesillere sağlıklı bir doğal miras olarak emanet edilmesi sağlanacaktır."
Yrd. Doç. Dr. Sönmez, bilimsel çalışmalardan çeşitli sonuçlar almaya başladıklarını vurgulayarak, yağışların arttığı dönemlerde sulardaki fiziksel kirlilik unsurlarının artış gösterdiğini gözlemlediklerini dile getirdi.
Gökırmak ve Devrekani Çayında bunun belirgin örneklerinin olduğuna dikkati çeken Sönmez, "Yağışlarla suya dışarıdan madde taşınması, tarımsal ilaç ve gübre kalıntıları, bazı fabrika atıkları ve kısmi kanalizasyon bağlantıları iç su kaynaklarının önemli kirlilik sebepleridir. Bu iki çaydan alınan numunelerde kirlilik izlenmiştir. Benzer kirlilik unsurları sahil şeridindeki su kaynaklarının denize deşarj olduğu bölgeler ile kentleşme ve sanayileşme alanlarında da görülmüştür. Bu kaynaklardaki kirlilik ve taşıdığı risklerin tamamıyla değerlendirilmesi için uzun süreli izleme ve değerlendirme sonuçlarının beklenmesi daha doğru olacaktır" diye konuştu.
-"Deniz ürünleri de incelenecek"
Adem Yavuz Sönmez, projenin yalnızca su kaynaklarıyla sınırlı olmadığını, çalışmalar kapsamında deniz ürünlerinin de bilimsel ortamda inceleneceğini bildirdi.
Çalışmalarla önemli sonuçlar elde edeceklerini dile getiren Sönmez, şöyle devam etti:
"Geliştirdiğimiz proje su kaynaklarındaki ağır metaller, kirlilik unsuru olan biyolojik canlılar, mikroorganizmalar, evsel ve endüstriyel atıklar, fiziksel kirliliğe neden olan etmenler gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bilimsel çalışmalarla kirlilik düzeylerinin tespiti ve buna neden olan etmenleri belirleyeceğiz. Ayrıca, su kaynaklarında yeni uygulanmaya başlanan matematiksel modelleme ve tahminleme çalışmaları yöntemleriyle etkin su yönetimi modellerini de geliştireceğiz. Gıda zincirinin önemli bir parçası olan balık ve kabuklu gibi ekonomik değeri bulunan canlıların da kirlilik düzeylerini tespit ederek karar mekanizmalarına etkin yönetim ve tedbir olanağı sunacağız."
Sönmez, KÜ ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen projenin tamamlanmasıyla oluşturulacak kirlilik haritasının, kirlilik etmenleriyle mücadele açısından önem taşıyacağını sözlerine ekledi.