'Düşük Petrol Fiyatlarıyla 1-2 Yıl Soluk Alacağız'
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol, petrol fiyatlarındaki düşüşten Türkiye'nin olumlu yönde etkileneceğini belirterek, "En azından 1-2 yıllık bir soluk alma zamanımız var" dedi.
Londra'da düzenlenen "Küresel Enerji Görünümü" toplantısı sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Birol, petrol fiyatlarının bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 20 gerilediğini anımsattı.
"Bunun hem Türkiye'deki cari açığa olumlu bir etkisi olacak, hem de dünyadaki Türkiye gibi petrol ve doğalgaz ithal eden ülkelerin cari açığını olumlu bir seviyeye getirecek. Türkiye için bu, hem petrol fiyatlarının düşmesi hem de petrole endeksli olan doğalgaz ithalatında da bir rahatlama, düşüş getirecek" diyen Birol, bunun yanında küresel petrol fiyatların belirli bir süre yeniden yükseliş trendine girebileceği uyarısını yaptı.
Birol, "Bunun uzun süre devam edeceğini bence düşünmememiz gerekir. Bunun iki nedeni var. Petrol fiyatlarının düşmesinin arkasındaki en önemli nedenlerden birisi ABD'deki kaya petrolündeki yükseliş ama petrol fiyatları 80 dolar civarlarında kalırsa orada yatırımlarda bir zayıflama bekliyoruz. 2015 yılında fiyatlar bu seviyede kalırsa ABD kaya petrolüne olan yatırımlarda yüzde 10'a varan düşüşler bekliyoruz" dedi.
Aynı zamanda petrol fiyatlarının düşmesinin petrol talebinin de hızlanmasına yol açacağını dile getiren Birol, hızlanan petrol talebinin, ABD'de yavaşlayacak olan petrol üretiminin, petrol fiyatlarında tekrar yukarı doğru baskı yaratacağını bildirdi.
Birol, "En azından 1-2 yıllık bir soluk alma zamanımız var ama daha önce de sürprizler olabilir" dedi.
- "Bağdat- Erbil hattında yumuşama var"
Ortadoğu'daki jeopolitik risklerin bölge ve Irak enerji kaynaklarının uluslararası pazarlara ulaştırılması üzerindeki etkisini de değerlendiren Birol, "Irak'taki jeopolitik durum son derece karmaşık olmakla beraber, Irak'ta yeni bir hükümetin kurulması ve bu hükümetin hem Kürt Bölgesel Yönetimi ile hem de Türkiye dahil komşularıyla ilişkilerde bir önceki hükümete göre daha olumlu bir tutum izlemesi gerçekten umutlandırıcı. Ben Bağdat'la Erbil arasında bir yumuşama olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Yakın zamanda Irak merkezi hükümeti ve Türkiye arasındaki iletişimin de arttığına dikkati çeken Birol, "Irak Dışişleri Bakanı'nın Ankara'yı ziyaret etmesi, Sayın Başbakanımızın yakında Bağdat'ı ziyaret edecek olması, hem Türkiye hem Bağdat hem de Erbil için son derece güzel gelişmeler. Eğer Irak'taki mevcut IŞİD durumu günün birinde çözülürse, Irak, Türkiye için gerçekten bulunmaz bir komşu olacaktır" dedi.
- "Doğu Akdeniz'in nimetlerinden birlikte faydalanalım"
Son aylarda Kıbrıs adası ve yakın çevresindeki havzadaki enerji kaynaklarının enerji piyasasına kazandırılması konusunda Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin soruları yanıtlayan Birol, "Doğu Akdeniz'de çok ciddi doğalgaz ve petrol rezervleri var. Fakat bunun kim tarafından, nasıl çıkartılacağı ve hangi yollardan uluslararası pazarlara nakledileceği önemli bir tartışma konusu" dedi.
IEA Başekonomisti Birol enerji politikalarında ortak faydaya işaret ederek, "Benim beklentim bölgedeki tüm ülkelerin birlikte bu üretimi ve nakliyatı gerçekleştirmesi ve bu çok ciddi olan nimetlerden birlikte faydalanılması" ifadelerini kullandı.
İran'ın küresel enerji pazarının en önemli aktörlerinden birisi olmasına rağmen, uluslararası camia ile devam eden sorunları nedeniyle mevcut potansiyelini gösteremediğini belirten Birol, yakın dönemde bu durumun değişebileceğini söyledi.
Birol, "İran uluslararası camia ile sorunlarını çözerse tekrardan son derece önemli bir enerji ülkesi olarak dünya enerji fiyatlarını hem petrol hem de doğalgaz olarak yapabilir. Buradaki birinci şart İran'ın uluslararası camia ile P5 +1 (ABD, Rusya Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşan topluluk) toplantısından olumlu bir sonuç alınması" dedi.
Türkiye'nin İran'ın en yakın komşularından birisi olarak, olası olumlu değişimlerde rol oynayabileceğini belirten Birol, şunları söyledi:
"Türkiye için de sürekli İran'la ilişki içerisinde olması, komşumuz olarak yıllardan beri tarihi bağımız olan İran'la ticari anlamda ilişkilerimizin devam etmesi son derece önemli. Günün birinde İran uluslararası camia ile sorunlarını hallederse, herhalde enerjini çıkarılması ve nakledilmesi konusunda Türkiye burada en önemli partnerlerinden biri olacaktır"
- "Türkmen enerjisi AB'ye önemli alternatif"
Birol, ayrıca geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkmenistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında iki ülke arasındaki yakınlaşmanın enerji politikaları için umut verici olduğunu söyledi.
Türkmenistan'ın enerji kaynaklarını önemini vurgulayan Birol, şöyle devam etti:
"Avrupa'nın doğalgaz ithalatı ciddi bir şekilde artacak, neredeyse ikiye katlanacak. Avrupa'nın da şöyle önemli bir politikası var; Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak. Çünkü Avrupa'daki doğalgazın çok büyük bir kısmı Rusya'dan geliyor. Rusya ile AB arasında siyasi gerginliklere yol açabiliyor. Avrupalı hükümetlerin gaz arz güvenliği konusunda önemli politikaları var. Bunlardan bir tanesi de Rusya'ya olan bağımlılığı azaltmak. Bunlara bakınca Rusya'nın dışındaki gaz kaynaklarına bakınca, Orta Asya'daki gaz kaynakları Avrupa için çok ciddi bir alternatif olabilir."
Fatih Birol, "Türkmenistan'ın bu anlamda çok zengin doğalgaz kaynakları var. Bence en önemli adaylardan birisi. Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu ziyareti, bu ticaretin açılmasında çok önemli bir dönüm noktası oldu" dedi.
- "Rusya'ya yaptırımlar ciddi sorun"
Jeopolitik risklerin ekonomideki olumsuz etkisini hisseden ve enerji fiyatlarının düşüşü ile darbe yiyen Rusya'nın, enerji fiyatlarındaki düşüşe rağmen küresel enerji piyasalarında önemini korumaya devam edeceğini anlatan Fatih Birol, Rusya'nın küresel enerji görünümü için şu ifadeleri kullandı:
"Rusya dünyadaki en önemli enerji ülkelerinden bir tanesi... İstesek de istemesek de böyle kalacak. Çünkü çok zengin petrol, doğalgaz, uranyum kaynakları var. Ama Rusya'nın hem Avrupa'yla hem de başka batılı ülkelerle ciddi politik sorunlar var. Enerji de bu sorunların içerisine girmiş durumda. Şu anda Rusya'ya uygulanan yaptırımlar Rusya'nın enerji yatırımları için çok ciddi bir sorun olmaya başladı.
Çünkü Rusya'nın iki büyük sorunu var. İlki petrol fiyatlarında düşüş Rusya ekonomisini ciddi olarak etkiliyor. Oradaki yatırımları aşağı doğru çekiyor. İkincisi de Rusya'ya yapılan yaptırımlar neticesinde enerji yatırımlarına finansman sağlamak şu anda uluslararası camia tarafından kabul görmüyor. Bu bakımdan Rusya'daki üretimde ve yatırımda çok ciddi sorunlar yaşayabiliriz."
- Yerli nükleer santral
Fatih Birol, yerli nükleer santrale ilişkin olarak da Türkiye'nin bu alanda yavaş yavaş teknolojide rol oynamaya başlaması gerektiğini belirterek, "Üçünü santralle birlikte bu teknolojik gelişmelerde önemli bir rol oynaması lazım. Türkiye'nin üçüncü ülkelerle yapacağı kontratlarda bu şartın koşulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sadece artık teknolojiyi alan değil, yapan bir ülke durumuna gelmemiz lazım. Bu zaman alacak ama artık şimdiden başlamamız lazım" diye konuştu.
Birol, Türkiye'nin ekonomik dönüşüm programının enerji alanında son derece olumlu tespitler içerdiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçen hafta içerisinde açıklanan ekonomik pakete baktığımız zaman enerji ile ilgili çok olumlu kararlar alındığını görüyoruz. Sayın Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan ekonomideki dönüşüm programında hem enerji güvenliği konusunda hem de yerli enerji kullanımı konusunda çok önemli kararlar alındığını görüyoruz. Eğer bu kararlar uygulanmaya konulursa Türkiye'yi enerji güvenliği konusundaki gerçekten iyi bir konuma getirecek kararlardır."
Kaynak: AA
"Bunun hem Türkiye'deki cari açığa olumlu bir etkisi olacak, hem de dünyadaki Türkiye gibi petrol ve doğalgaz ithal eden ülkelerin cari açığını olumlu bir seviyeye getirecek. Türkiye için bu, hem petrol fiyatlarının düşmesi hem de petrole endeksli olan doğalgaz ithalatında da bir rahatlama, düşüş getirecek" diyen Birol, bunun yanında küresel petrol fiyatların belirli bir süre yeniden yükseliş trendine girebileceği uyarısını yaptı.
Birol, "Bunun uzun süre devam edeceğini bence düşünmememiz gerekir. Bunun iki nedeni var. Petrol fiyatlarının düşmesinin arkasındaki en önemli nedenlerden birisi ABD'deki kaya petrolündeki yükseliş ama petrol fiyatları 80 dolar civarlarında kalırsa orada yatırımlarda bir zayıflama bekliyoruz. 2015 yılında fiyatlar bu seviyede kalırsa ABD kaya petrolüne olan yatırımlarda yüzde 10'a varan düşüşler bekliyoruz" dedi.
Aynı zamanda petrol fiyatlarının düşmesinin petrol talebinin de hızlanmasına yol açacağını dile getiren Birol, hızlanan petrol talebinin, ABD'de yavaşlayacak olan petrol üretiminin, petrol fiyatlarında tekrar yukarı doğru baskı yaratacağını bildirdi.
Birol, "En azından 1-2 yıllık bir soluk alma zamanımız var ama daha önce de sürprizler olabilir" dedi.
- "Bağdat- Erbil hattında yumuşama var"
Ortadoğu'daki jeopolitik risklerin bölge ve Irak enerji kaynaklarının uluslararası pazarlara ulaştırılması üzerindeki etkisini de değerlendiren Birol, "Irak'taki jeopolitik durum son derece karmaşık olmakla beraber, Irak'ta yeni bir hükümetin kurulması ve bu hükümetin hem Kürt Bölgesel Yönetimi ile hem de Türkiye dahil komşularıyla ilişkilerde bir önceki hükümete göre daha olumlu bir tutum izlemesi gerçekten umutlandırıcı. Ben Bağdat'la Erbil arasında bir yumuşama olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Yakın zamanda Irak merkezi hükümeti ve Türkiye arasındaki iletişimin de arttığına dikkati çeken Birol, "Irak Dışişleri Bakanı'nın Ankara'yı ziyaret etmesi, Sayın Başbakanımızın yakında Bağdat'ı ziyaret edecek olması, hem Türkiye hem Bağdat hem de Erbil için son derece güzel gelişmeler. Eğer Irak'taki mevcut IŞİD durumu günün birinde çözülürse, Irak, Türkiye için gerçekten bulunmaz bir komşu olacaktır" dedi.
- "Doğu Akdeniz'in nimetlerinden birlikte faydalanalım"
Son aylarda Kıbrıs adası ve yakın çevresindeki havzadaki enerji kaynaklarının enerji piyasasına kazandırılması konusunda Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin soruları yanıtlayan Birol, "Doğu Akdeniz'de çok ciddi doğalgaz ve petrol rezervleri var. Fakat bunun kim tarafından, nasıl çıkartılacağı ve hangi yollardan uluslararası pazarlara nakledileceği önemli bir tartışma konusu" dedi.
IEA Başekonomisti Birol enerji politikalarında ortak faydaya işaret ederek, "Benim beklentim bölgedeki tüm ülkelerin birlikte bu üretimi ve nakliyatı gerçekleştirmesi ve bu çok ciddi olan nimetlerden birlikte faydalanılması" ifadelerini kullandı.
İran'ın küresel enerji pazarının en önemli aktörlerinden birisi olmasına rağmen, uluslararası camia ile devam eden sorunları nedeniyle mevcut potansiyelini gösteremediğini belirten Birol, yakın dönemde bu durumun değişebileceğini söyledi.
Birol, "İran uluslararası camia ile sorunlarını çözerse tekrardan son derece önemli bir enerji ülkesi olarak dünya enerji fiyatlarını hem petrol hem de doğalgaz olarak yapabilir. Buradaki birinci şart İran'ın uluslararası camia ile P5 +1 (ABD, Rusya Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşan topluluk) toplantısından olumlu bir sonuç alınması" dedi.
Türkiye'nin İran'ın en yakın komşularından birisi olarak, olası olumlu değişimlerde rol oynayabileceğini belirten Birol, şunları söyledi:
"Türkiye için de sürekli İran'la ilişki içerisinde olması, komşumuz olarak yıllardan beri tarihi bağımız olan İran'la ticari anlamda ilişkilerimizin devam etmesi son derece önemli. Günün birinde İran uluslararası camia ile sorunlarını hallederse, herhalde enerjini çıkarılması ve nakledilmesi konusunda Türkiye burada en önemli partnerlerinden biri olacaktır"
- "Türkmen enerjisi AB'ye önemli alternatif"
Birol, ayrıca geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkmenistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında iki ülke arasındaki yakınlaşmanın enerji politikaları için umut verici olduğunu söyledi.
Türkmenistan'ın enerji kaynaklarını önemini vurgulayan Birol, şöyle devam etti:
"Avrupa'nın doğalgaz ithalatı ciddi bir şekilde artacak, neredeyse ikiye katlanacak. Avrupa'nın da şöyle önemli bir politikası var; Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak. Çünkü Avrupa'daki doğalgazın çok büyük bir kısmı Rusya'dan geliyor. Rusya ile AB arasında siyasi gerginliklere yol açabiliyor. Avrupalı hükümetlerin gaz arz güvenliği konusunda önemli politikaları var. Bunlardan bir tanesi de Rusya'ya olan bağımlılığı azaltmak. Bunlara bakınca Rusya'nın dışındaki gaz kaynaklarına bakınca, Orta Asya'daki gaz kaynakları Avrupa için çok ciddi bir alternatif olabilir."
Fatih Birol, "Türkmenistan'ın bu anlamda çok zengin doğalgaz kaynakları var. Bence en önemli adaylardan birisi. Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu ziyareti, bu ticaretin açılmasında çok önemli bir dönüm noktası oldu" dedi.
- "Rusya'ya yaptırımlar ciddi sorun"
Jeopolitik risklerin ekonomideki olumsuz etkisini hisseden ve enerji fiyatlarının düşüşü ile darbe yiyen Rusya'nın, enerji fiyatlarındaki düşüşe rağmen küresel enerji piyasalarında önemini korumaya devam edeceğini anlatan Fatih Birol, Rusya'nın küresel enerji görünümü için şu ifadeleri kullandı:
"Rusya dünyadaki en önemli enerji ülkelerinden bir tanesi... İstesek de istemesek de böyle kalacak. Çünkü çok zengin petrol, doğalgaz, uranyum kaynakları var. Ama Rusya'nın hem Avrupa'yla hem de başka batılı ülkelerle ciddi politik sorunlar var. Enerji de bu sorunların içerisine girmiş durumda. Şu anda Rusya'ya uygulanan yaptırımlar Rusya'nın enerji yatırımları için çok ciddi bir sorun olmaya başladı.
Çünkü Rusya'nın iki büyük sorunu var. İlki petrol fiyatlarında düşüş Rusya ekonomisini ciddi olarak etkiliyor. Oradaki yatırımları aşağı doğru çekiyor. İkincisi de Rusya'ya yapılan yaptırımlar neticesinde enerji yatırımlarına finansman sağlamak şu anda uluslararası camia tarafından kabul görmüyor. Bu bakımdan Rusya'daki üretimde ve yatırımda çok ciddi sorunlar yaşayabiliriz."
- Yerli nükleer santral
Fatih Birol, yerli nükleer santrale ilişkin olarak da Türkiye'nin bu alanda yavaş yavaş teknolojide rol oynamaya başlaması gerektiğini belirterek, "Üçünü santralle birlikte bu teknolojik gelişmelerde önemli bir rol oynaması lazım. Türkiye'nin üçüncü ülkelerle yapacağı kontratlarda bu şartın koşulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sadece artık teknolojiyi alan değil, yapan bir ülke durumuna gelmemiz lazım. Bu zaman alacak ama artık şimdiden başlamamız lazım" diye konuştu.
Birol, Türkiye'nin ekonomik dönüşüm programının enerji alanında son derece olumlu tespitler içerdiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçen hafta içerisinde açıklanan ekonomik pakete baktığımız zaman enerji ile ilgili çok olumlu kararlar alındığını görüyoruz. Sayın Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan ekonomideki dönüşüm programında hem enerji güvenliği konusunda hem de yerli enerji kullanımı konusunda çok önemli kararlar alındığını görüyoruz. Eğer bu kararlar uygulanmaya konulursa Türkiye'yi enerji güvenliği konusundaki gerçekten iyi bir konuma getirecek kararlardır."