Tozlu Raflardaki Mürekkepli Hazine
İnsanların kimi zaman hoş zaman geçirdiği, kimi zaman geçmişe yolculuk yaptığı kimi zaman da yeni bilgiler edindiği kitaplar, yazımının üzerinden yıllar geçse de değerini yitirmiyor, aksine daha da değerleniyor.
Kitap tutkunları, piyasaya yeni çıkan kitapları plazalarda, alışveriş merkezlerinde ve kitap marketlerde bulabilirken, onlarca yüzlerce yıl önce yazılmış, kitap, dergi, makale, gazete ve mecmuaları ise sahaflardan ediniyor.
Tozlanmış, yaprakları sararmış, pek çoğunun köşesi yırtık binlerce kitap arasında aradığını bulmaya çalışan kitapseverler, adeta Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Orhan Veli ve Mehmet Akif Ersoy ile aynı havayı soluduğunu hissediyor.
Bursa'da 20 yılı aşkın süredir sahaflık yapan Mehmet Sami Kaynar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokul yıllarından beri kitap okumaya meraklı olduğunu, marangozluk ve bakkal dükkanı işlettikten sonra sahaflığa başladığını söyledi.
"Bakkal dükkanı işletirken günde 10 saat kitap okuyordum. Şimdi o kadar vakti olmuyor" diyen Kaynar, orta ve üst yaştaki insanların genellikle edebiyat ve tarih kitaplarına meraklı olduğunu, gençlerin ise eğitimlerine katkı sağlayacak kitapları tercih ettiğini belirtti.
Vatandaşların, yaz döneminin başında "bahar temizliği" sırasında evde "fazlalık" olarak görülen kitapları satmaya getirdiğini, eylül ayından sonra ise satışların yoğunlaştığını vurgulayan Kaynar, iş yerinde 50-60 bin kitap olduğunu, hepsini okumadığını ancak müşterilerine yardımcı olabilmek adına pek çoğunu yüzeysel olsa da incelediğini bildirdi.
Kaynar, televizyon dizileri ve filmlerde görülen kitapların dönemsel olarak ilgi gördüğünü, tartışma programlarına katılan uzmanların da yine dönemsel olarak arandığını vurgulayarak, ancak konusu güçlü, yazarı ünlü kitapların her dönem arandığını anlattı.
- "Her eski kitap değerli değil"
Reşat Ekrem Koçu ve Kemal Tahir'in kitaplarının her zaman sorulduğunu, klasiklerin de aranan kitaplar arasında yer aldığını ifade eden Kaynar, "Her eski kitap değerli değil. Yazarı, içindeki bilgiler kitabı değerli kılıyor" dedi.
Kaynar, "Satmam' dediğiniz kitap var mı?" sorusuna, "'Satmayacağım' dediğim kitabı evdeki koleksiyonuma götürüyorum. Evde aşağı yukarı 3 bin tane kitap var. Evdeki kitaplara değer olarak bakmadım. Benim için hepsi kıymetli" yanıtını verdi.
Cezuli'nin "Yeniçeriler" kitabının bir ara eline geçtiğini ancak sattığını anlatan Kaynar, "Keşke ayırsaydım. Pek çok kendim için araştırdığım kitap var" dedi.
Kaynar, iki çocuğunun kendisi gibi kitaba meraklı olmadığını, bunu da "Deryadadır deryayı bilmez" olarak yorumladığını belirterek, sağlığı el verdiğinde sahaflık mesleğine devam etmek istediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Tozlanmış, yaprakları sararmış, pek çoğunun köşesi yırtık binlerce kitap arasında aradığını bulmaya çalışan kitapseverler, adeta Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Orhan Veli ve Mehmet Akif Ersoy ile aynı havayı soluduğunu hissediyor.
Bursa'da 20 yılı aşkın süredir sahaflık yapan Mehmet Sami Kaynar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokul yıllarından beri kitap okumaya meraklı olduğunu, marangozluk ve bakkal dükkanı işlettikten sonra sahaflığa başladığını söyledi.
"Bakkal dükkanı işletirken günde 10 saat kitap okuyordum. Şimdi o kadar vakti olmuyor" diyen Kaynar, orta ve üst yaştaki insanların genellikle edebiyat ve tarih kitaplarına meraklı olduğunu, gençlerin ise eğitimlerine katkı sağlayacak kitapları tercih ettiğini belirtti.
Vatandaşların, yaz döneminin başında "bahar temizliği" sırasında evde "fazlalık" olarak görülen kitapları satmaya getirdiğini, eylül ayından sonra ise satışların yoğunlaştığını vurgulayan Kaynar, iş yerinde 50-60 bin kitap olduğunu, hepsini okumadığını ancak müşterilerine yardımcı olabilmek adına pek çoğunu yüzeysel olsa da incelediğini bildirdi.
Kaynar, televizyon dizileri ve filmlerde görülen kitapların dönemsel olarak ilgi gördüğünü, tartışma programlarına katılan uzmanların da yine dönemsel olarak arandığını vurgulayarak, ancak konusu güçlü, yazarı ünlü kitapların her dönem arandığını anlattı.
- "Her eski kitap değerli değil"
Reşat Ekrem Koçu ve Kemal Tahir'in kitaplarının her zaman sorulduğunu, klasiklerin de aranan kitaplar arasında yer aldığını ifade eden Kaynar, "Her eski kitap değerli değil. Yazarı, içindeki bilgiler kitabı değerli kılıyor" dedi.
Kaynar, "Satmam' dediğiniz kitap var mı?" sorusuna, "'Satmayacağım' dediğim kitabı evdeki koleksiyonuma götürüyorum. Evde aşağı yukarı 3 bin tane kitap var. Evdeki kitaplara değer olarak bakmadım. Benim için hepsi kıymetli" yanıtını verdi.
Cezuli'nin "Yeniçeriler" kitabının bir ara eline geçtiğini ancak sattığını anlatan Kaynar, "Keşke ayırsaydım. Pek çok kendim için araştırdığım kitap var" dedi.
Kaynar, iki çocuğunun kendisi gibi kitaba meraklı olmadığını, bunu da "Deryadadır deryayı bilmez" olarak yorumladığını belirterek, sağlığı el verdiğinde sahaflık mesleğine devam etmek istediğini sözlerine ekledi.