'6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu Uygulama Sonuçları Çalıştayı'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, IŞİD bahanesiyle yapılan izinsiz gösterilere ilişkin, "Bu şiddeti, vandalizmi yapan herkes, hukuk önünde en ağır cezayı görecektir. Kısa zamanda yasal değişikliklerle molotofkokteyli atan, yüzleri maskeli, şiddet yapanlarla ilgili gerekli yasal çalışmalar yapılarak bunlarla ilgili mücadele devam edecektir" dedi.
Gül, partisince Sapanca ilçesindeki otelde düzenlenen "6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu Uygulama Sonuçları Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin insani yardımlarının dünyanın insanlığına en büyük mesaj olduğunu söyledi.
Türkiye'nin üç gün içinde sadece Kobani'den (Ayn el Arap) gelen 200 bin Kürt kardeşine kucak açtığını vurgulayan Gül, "2011'den beri Avrupa'ya gelen mülteci sayısı 123 bindir. Bu aziz millet, Türkiye'nin insani yardım ve başta Kobani, Kürt, Ezidi, Arap olmak üzere hiçbir kimsenin etnik kimliği, aidiyeti, ırkı ve dinine bakmadan bütün mazlumlara kapısını açmıştır" ifadesini kullandı.
"Hiçbir Batı ve Doğu ülkesinin bu konuda Türkiye'ye had bildirme ve öneride bulunmaya hakkı ve haddi yoktur" diyen Gül, Türkiye'nin gerek insani yardım, gerekse ortaya koyduğu vizyonla bütün çabaları ortaya koyduğunu dile getirdi.
- "Devlet, bütün yaraları saracak"
Gül, toplam maliyeti 5 milyar dolara yaklaşan insani yardımlarla bütün dünyanın geri durduğu vahşetin yaralarını sarma konusundaki çabayı sadece Türkiye'nin göğüslediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Esad'ı da IŞİD'i de bölge için tehdit görmeye devam etmektedir. Aslında tüm bu yaşanan süreçlerde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki yaşanan hadiselerle ilgili söylediği bütün açıklama ve duruşunun ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Hep beraber Kemal Kılıçdaroğlu komedisi izliyoruz. Daha önce 'Sınır ötesi operasyon olsun, biz destek veririz' diye açıklama yaptı. Tezkere girince Sayın Kılıçdaroğlu, bütün Türkiye'nin gözünün içine baka baka sanki o cümleyi sarf etmemiş gibi hemen çark etmiş ve tezkereye 'hayır' oyu vermiştir. Şimdi de kalkmış, 'Kobani için tezkere çıkarılım' diyor. Üç gün önce senin 'hayır' dediğin o tezkere, zaten Kobani'yi de kapsıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunda Kağıthane'ye bile 'Kağıttepe' diyecek kadar kendi şehrine yabancı birisinin Kobani'yle ilgili değerlendirmesi, gerçekten inandırıcı değildir. Zaten tezkere sürecinde de ortaya koyduğu açıklamalar, Kılıçdaroğlu'nun sorumsuzluğunu, konuyla ne kadar ciddiyetsiz şekilde ilgilendiğini ortaya koymaktadır."
Gül, devletin yaraları saracağını, yıkılan Patnos Belediye binasının daha güzelini en kısa sürede inşa edeceklerine işaret ederek,"Onlar yakacaklar, yıkacaklar, taş atacaklar ama biz bütün mazlumlara kucağımızı açacağız. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan budur. Bu şiddeti, vandalizmi yapan herkes, hukuk önünde en ağır cezayı görecektir. Kısa zamanda yasal değişikliklerle molotofkokteyli atan, yüzleri maskeli, şiddet yapanlarla ilgili gerekli yasal çalışmalar yapılarak bunlarla ilgili mücadele devam edecektir" şeklinde konuştu.
HDP'li büyükşehir belediye başkanlarının olaylar neticesinde yanan yerlere itfaiye aracı göndermediğini savunan Gül, insanlığa ve Kürt halkına karşı bu ihaneti yaptıklarını söyledi.
Gül, "Adeta yanan yerin kimliğini ya da inancını bile sorgulayacak kadar belediye hizmetlerini 'ondan, bundan, benden ya da öteki' diye ayrımcılık yapan siyasi anlayışın başta Kürt halkına verebileceği hiçbir şey yoktur. Bu belediye başkanları, hukuk karşısında yaptıklarının hesabını vereceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
- 6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu
AK Parti'nin yerel yönetime yönelik mevzuat ve uygulamadaki reformlarının yerel yönetimdeki sessiz devrimin parçası olduğunu vurgulayan Gül, 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası'yla Türkiye nüfusunun yüzde 77'sinin büyükşehir hizmetlerinden yararlanacak hale geldiğini belirtti.
Bu yasanın çok önemli olduğunu ifade eden Gül, demokrasi ve kalkınmanın yerelden başlayacağına inandıklarını, bu anlamda yerel yönetimlere yetkilerin devriyle ilgili gelecek dönemlerde gerekli adımların atılacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Türkiye'nin üç gün içinde sadece Kobani'den (Ayn el Arap) gelen 200 bin Kürt kardeşine kucak açtığını vurgulayan Gül, "2011'den beri Avrupa'ya gelen mülteci sayısı 123 bindir. Bu aziz millet, Türkiye'nin insani yardım ve başta Kobani, Kürt, Ezidi, Arap olmak üzere hiçbir kimsenin etnik kimliği, aidiyeti, ırkı ve dinine bakmadan bütün mazlumlara kapısını açmıştır" ifadesini kullandı.
"Hiçbir Batı ve Doğu ülkesinin bu konuda Türkiye'ye had bildirme ve öneride bulunmaya hakkı ve haddi yoktur" diyen Gül, Türkiye'nin gerek insani yardım, gerekse ortaya koyduğu vizyonla bütün çabaları ortaya koyduğunu dile getirdi.
- "Devlet, bütün yaraları saracak"
Gül, toplam maliyeti 5 milyar dolara yaklaşan insani yardımlarla bütün dünyanın geri durduğu vahşetin yaralarını sarma konusundaki çabayı sadece Türkiye'nin göğüslediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Esad'ı da IŞİD'i de bölge için tehdit görmeye devam etmektedir. Aslında tüm bu yaşanan süreçlerde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki yaşanan hadiselerle ilgili söylediği bütün açıklama ve duruşunun ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Hep beraber Kemal Kılıçdaroğlu komedisi izliyoruz. Daha önce 'Sınır ötesi operasyon olsun, biz destek veririz' diye açıklama yaptı. Tezkere girince Sayın Kılıçdaroğlu, bütün Türkiye'nin gözünün içine baka baka sanki o cümleyi sarf etmemiş gibi hemen çark etmiş ve tezkereye 'hayır' oyu vermiştir. Şimdi de kalkmış, 'Kobani için tezkere çıkarılım' diyor. Üç gün önce senin 'hayır' dediğin o tezkere, zaten Kobani'yi de kapsıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunda Kağıthane'ye bile 'Kağıttepe' diyecek kadar kendi şehrine yabancı birisinin Kobani'yle ilgili değerlendirmesi, gerçekten inandırıcı değildir. Zaten tezkere sürecinde de ortaya koyduğu açıklamalar, Kılıçdaroğlu'nun sorumsuzluğunu, konuyla ne kadar ciddiyetsiz şekilde ilgilendiğini ortaya koymaktadır."
Gül, devletin yaraları saracağını, yıkılan Patnos Belediye binasının daha güzelini en kısa sürede inşa edeceklerine işaret ederek,"Onlar yakacaklar, yıkacaklar, taş atacaklar ama biz bütün mazlumlara kucağımızı açacağız. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan budur. Bu şiddeti, vandalizmi yapan herkes, hukuk önünde en ağır cezayı görecektir. Kısa zamanda yasal değişikliklerle molotofkokteyli atan, yüzleri maskeli, şiddet yapanlarla ilgili gerekli yasal çalışmalar yapılarak bunlarla ilgili mücadele devam edecektir" şeklinde konuştu.
HDP'li büyükşehir belediye başkanlarının olaylar neticesinde yanan yerlere itfaiye aracı göndermediğini savunan Gül, insanlığa ve Kürt halkına karşı bu ihaneti yaptıklarını söyledi.
Gül, "Adeta yanan yerin kimliğini ya da inancını bile sorgulayacak kadar belediye hizmetlerini 'ondan, bundan, benden ya da öteki' diye ayrımcılık yapan siyasi anlayışın başta Kürt halkına verebileceği hiçbir şey yoktur. Bu belediye başkanları, hukuk karşısında yaptıklarının hesabını vereceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
- 6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu
AK Parti'nin yerel yönetime yönelik mevzuat ve uygulamadaki reformlarının yerel yönetimdeki sessiz devrimin parçası olduğunu vurgulayan Gül, 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası'yla Türkiye nüfusunun yüzde 77'sinin büyükşehir hizmetlerinden yararlanacak hale geldiğini belirtti.
Bu yasanın çok önemli olduğunu ifade eden Gül, demokrasi ve kalkınmanın yerelden başlayacağına inandıklarını, bu anlamda yerel yönetimlere yetkilerin devriyle ilgili gelecek dönemlerde gerekli adımların atılacağını sözlerine ekledi.