Keşfedilmeyi Bekleyen Bir Doğa Harikası; ''karacabey Longozu''
Bursa'nın Karacabey ilçesindeki, dünyada eşine çok az rastlanan bir doğa harikası olan longoz (su basar ormanları), birbirinden farklı canlı türlerine ev sahipliği yapıyor.
İlçeye yaklaşık 25 kilometre uzaklığındaki longoz, kumlu yolları, büyük sazlıkları, heybetli ağaçları, kuş sesleri, yer yer su birikintileri ve Dalyan Gölü'yle ziyaretçilerini karşılıyor. Endemik bitki türleri, ilkbaharda açan nilüfer çiçekleri, yabani memeliler ve nadir kuş türlerini barındıran longoz, huzurlu ortamıyla kendine hayran bırakıyor.
Deniz seviyesinin altında oluşan ormanlar olarak tanımlanan, yağışlar neticesinde biriken suyun yılın büyük bölümünde tabanında kaldığı longozda, yaz mevsiminde yürüyerek gezilen alanlarda, kış mevsiminde kayıklarla ilerlemek gerekiyor. Ormana hayvanlarını sulamaya ve otlatmaya getiren köylülerin kullandığı, ahşap kütüklerden yapılma yaklaşık 100 yıllık köprü de longozun eşsiz manzarasını seyretme keyfine olanak sağlıyor.
Yüzlerce göçmen kuş türünü ağırlayan, Türkiye'den sadece göç ederken geçen ve "geçit türleri" olarak adlandırılan kuşların da mola yerlerinden olan Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü, kumul toprak yapısından oluşması, zengin bitki türleri ve bu besinlerle yaşamını sürdüren hayvanlar açısından büyük önem taşıyor.
Adeta görsel bir şölen sunan longozda yaklaşık 2 yıldır fotoğraf çeken Karacabeyli doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, longozun Kocaçay deltasının taşıdığı alüvyonların Marmara Denizi'ne döküldüğü noktada oluştuğunu, bataklık bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Su basar ormanlarının Avrupa'da hiç kalmadığının söylendiğini, ilçedeki longozun da ülkede 4 longoz ormanından biri olduğunu ifade eden Tüydeş, "Diğer longoz ormanlarına göre burasının ön plana çıkabilecek bir büyüklükte olduğunu düşünüyorum. Burada fotoğraf çektiğim 2 yıl boyunca 220 farklı kuş türü tespit ettim, görüntüledim, fotoğrafladım. Bu, bölge için çok ciddi ve güzel bir rakam. Burası göçmen kuşların da uğrak yeri. Bu kadar kuş, bu bölgeyi seçiyorsa Karacabey Longozu'nun gerçekten kayda değer bir önemi var demektir" diye konuştu.
- "Karacabey Longozu diye bi yer var" kampanyası -
Ormanın önemini anlatmak ve tanıtmak için bir tanıtım kampanyası başlattığını belirten Tüydeş, "İki ay önce Erkan Can, Cem Davran ve Bahtiyar Engin gibi oyuncuların da destek verdiği 'Karacabey Longozu diye bi yer var' adında bir tanıtım filmi çektik. Beş dakikalık bu tanıtım filmi, sadece bir sosyal paylaşım sitesinde 300 bin kişinin izlediği bir video oldu" dedi.
Tüydeş, ormanın sınırındaki Boğazköy ve Bayramdere köy halkının ormanı korumak için elinden geleni yaptığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Burası çevre köylere gelir kapısı da oluyor. Dalyan Gölü'nde yapılan tatlı su balıkçılığı köylüye ekstra bir gelir kapısı sağlamakta. Göl kenarında oluşan 'karakofa' denilen bir saz cinsi var. Köylüler, bu sazların saplarını toplayarak çiçekçilere satıyor. Bunun yanı sıra bölgedeki karabaş otları, böğürtlenler de toplanıp satılıyor. Köylüler, ormanı koruyor çünkü karşılığında onların da ormandan aldıkları bir fayda var. Bölgenin önemli ve nadir olduğunun bilincindeler."
Bölgede zaman zaman bir avcı baskısının oluştuğunu, bunun kuşlara ve doğaya zarar verdiğini bildiren Tüydeş, "Geçtiğimiz yaz burada bir kuğu ailesi çekmiştim, yavrularıyla geziyorlardı. Kuğuların üreyebildiği Türkiye'de 3-4 yer var. Burası da o yerlerden biri. Burada ne kadar az avcı baskısı ve insan zararı olursa, ormanı hayvanların daha rahat üreyip, daha rahat kullanabildikleri bir alan yaparsak bölge daha da cıvıl cıvıl ve canlı bir hale gelecek" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Deniz seviyesinin altında oluşan ormanlar olarak tanımlanan, yağışlar neticesinde biriken suyun yılın büyük bölümünde tabanında kaldığı longozda, yaz mevsiminde yürüyerek gezilen alanlarda, kış mevsiminde kayıklarla ilerlemek gerekiyor. Ormana hayvanlarını sulamaya ve otlatmaya getiren köylülerin kullandığı, ahşap kütüklerden yapılma yaklaşık 100 yıllık köprü de longozun eşsiz manzarasını seyretme keyfine olanak sağlıyor.
Yüzlerce göçmen kuş türünü ağırlayan, Türkiye'den sadece göç ederken geçen ve "geçit türleri" olarak adlandırılan kuşların da mola yerlerinden olan Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü, kumul toprak yapısından oluşması, zengin bitki türleri ve bu besinlerle yaşamını sürdüren hayvanlar açısından büyük önem taşıyor.
Adeta görsel bir şölen sunan longozda yaklaşık 2 yıldır fotoğraf çeken Karacabeyli doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, longozun Kocaçay deltasının taşıdığı alüvyonların Marmara Denizi'ne döküldüğü noktada oluştuğunu, bataklık bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Su basar ormanlarının Avrupa'da hiç kalmadığının söylendiğini, ilçedeki longozun da ülkede 4 longoz ormanından biri olduğunu ifade eden Tüydeş, "Diğer longoz ormanlarına göre burasının ön plana çıkabilecek bir büyüklükte olduğunu düşünüyorum. Burada fotoğraf çektiğim 2 yıl boyunca 220 farklı kuş türü tespit ettim, görüntüledim, fotoğrafladım. Bu, bölge için çok ciddi ve güzel bir rakam. Burası göçmen kuşların da uğrak yeri. Bu kadar kuş, bu bölgeyi seçiyorsa Karacabey Longozu'nun gerçekten kayda değer bir önemi var demektir" diye konuştu.
- "Karacabey Longozu diye bi yer var" kampanyası -
Ormanın önemini anlatmak ve tanıtmak için bir tanıtım kampanyası başlattığını belirten Tüydeş, "İki ay önce Erkan Can, Cem Davran ve Bahtiyar Engin gibi oyuncuların da destek verdiği 'Karacabey Longozu diye bi yer var' adında bir tanıtım filmi çektik. Beş dakikalık bu tanıtım filmi, sadece bir sosyal paylaşım sitesinde 300 bin kişinin izlediği bir video oldu" dedi.
Tüydeş, ormanın sınırındaki Boğazköy ve Bayramdere köy halkının ormanı korumak için elinden geleni yaptığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Burası çevre köylere gelir kapısı da oluyor. Dalyan Gölü'nde yapılan tatlı su balıkçılığı köylüye ekstra bir gelir kapısı sağlamakta. Göl kenarında oluşan 'karakofa' denilen bir saz cinsi var. Köylüler, bu sazların saplarını toplayarak çiçekçilere satıyor. Bunun yanı sıra bölgedeki karabaş otları, böğürtlenler de toplanıp satılıyor. Köylüler, ormanı koruyor çünkü karşılığında onların da ormandan aldıkları bir fayda var. Bölgenin önemli ve nadir olduğunun bilincindeler."
Bölgede zaman zaman bir avcı baskısının oluştuğunu, bunun kuşlara ve doğaya zarar verdiğini bildiren Tüydeş, "Geçtiğimiz yaz burada bir kuğu ailesi çekmiştim, yavrularıyla geziyorlardı. Kuğuların üreyebildiği Türkiye'de 3-4 yer var. Burası da o yerlerden biri. Burada ne kadar az avcı baskısı ve insan zararı olursa, ormanı hayvanların daha rahat üreyip, daha rahat kullanabildikleri bir alan yaparsak bölge daha da cıvıl cıvıl ve canlı bir hale gelecek" ifadelerini kullandı.