Gazeteciler Görüşme Sonrası İzlenimlerini Anlattı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptığı görüşmeye katılanlar, izlenimlerini anlattı.


Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, görüşmeyle ilgili olarak, “Belki 17 Aralık’tan sonra tabiri caiz ise duruma hakim bir görüntü izledik. Bundan sonrası ile alakalı bugün toplumda da normal bir yolsuzluk soruşturmasının ötesinde bir algı oluşturan bu hareketle ilgili devletin bazı kademelerinde yapılanma olduğu konusunda neredeyse bir konsensüs oluştu. Bununla mücadele edileceğini ama aynı zamanda ekonominin, toplumun arasındaki din kardeşliğinin zarar görmeyeceğini, bu konuya çok dikkat edileceğini, son dönemde tartışılan bir liste olmadığını söyledi Sayın Başbakan. ‘Burası bir hukuk devleti, suçu sabit olmayan kimse ile alakalı bir şey yapılamaz’ dedi” diye konuştu.

Yazar Nihal Bengüsu Karaca ise, şöyle konuştu: “Başbakan Erdoğan’ın TIR meselesi üzerinden Türkiye’yi El Kaide ile ilintili gösterme üzerine sert bir çıkışı oldu. ‘Türkiye’yi El Kaide ile zikretmek yapılacak en büyük ihanettir. Yeterince takip edilseydi faaliyetlerimiz, bizim bu radikal örgütlerle yürüttüğümüz mücadelenin farkında olurlardı. Biz onlarla mücadele halindeyiz’ ifadelerini kullandı.”
Toplantıya katılan Prof. Dr. Yasin Aktay, tatmin edici ve aydınlatıcı bir görüşme olduğunu belirterek, “İsim vermedi ancak bir mektup, ıslak imzalı mektubun iletildiği söylendi. Ben Fethullah Gülen olduğu çıkarımından bulunamadım. 17 Aralık operasyonunun darbe teşebbüsü olduğunu söyledi.

Olayın uluslararası boyutları var, Türkiye’ye vurulmak istenen darbe var. 17 Aralık operasyonunun hedeflediği iş adamları kesimine bakıldığında Türkiye’nin yükselişine darbe vurma trendi olduğu görülüyor” şeklinde konuştu.

Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı Ersoy Dede ise, Başbakan Erdoğan’ın elinde 17 Aralık operasyonunun ve TIR meselesinin birbirine benzer yapılar tarafından tertiplendiği yönünde önemli bilgiler bulunduğunu ifade ederek, “Bu konuda Başbakan net bir şekilde aynı yapı ifadesini kullanmaktan kaçınıyor. Sürekli altını çizdiği ‘paralel devlet yapılanması var’ diyor. Bunun ilk öncelikli hedefi 30 Mart yapılacak seçimler. 'Bakanlarımızın istifa etmesi bizim tasarrufumuz değil bakanlarımızın elimizi rahatlatmak için teklif ettiği. Biz de kendilerine müsaade verdik' dedi.

'Eğer kendileri af istemeselerdi onları da suçluymuş gibi istifaya zorlama görevden almazdık' dedi Sayın Başbakan” değerlendirmesinde bulundu.

Dede, Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektup ile ilgili olarak ise, “Sadece bu süreçte dershane ve atamalarla ilgili kendilerine bir teklifte bulunulduğunu ifade ediyor. Islak imzalı bir mektuptan bahsetti” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA