Küresel Rekabet Raporu'nda Türkiye'nin 44. Sırada Yer Alması

Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bayram, Dünya Ekonomik Forumu 2013-2014 Küresel Rekabet Raporu'na göre Türkiye'nin 148 ülke arasında 44. sırada yer almasına ilişkin, "Değişen dünyada, Türkiye'nin lider konumda olabilmesi için yenilikçi

çalışmalara ve katma değeri yüksek ürünlere sahip olması gerekmektedir" dedi.

Bayram, yaptığı açıklamada, Küresel Rekabet Raporu'nun 1979 yılından bu yana ülkelerin rekabet güçlerine göre Dünya Ekonomik Forumu tarafından belirlendiğini ifade etti.

Türkiye'de son yıllarda ciddi şekilde inovasyon ve ar-ge çalışmaları gerçekleşmesine rağmen, sonuçlarının ülkenin rekabet gücüne etki göstermediğini savunan Bayram, şunları kaydetti:

"Değişen dünyada, Türkiye'nin lider konumda olabilmesi için yenilikçi çalışmalara ve katma değeri yüksek ürünlere sahip olması gerekmektedir. Yeraltı kaynakları kısıtlı olan Türkiye'nin en önemli kaynağı genç ve yetişmiş insan gücü, yenilikçi ürün geliştirme potansiyeli ve alt yapı olarak gelişmiş sanayisi ve bilim altyapısıdır. Ancak, bu yayınlanan endeks Türkiye'nin yeni bir strateji çizmesi gerektiğini de ortaya koymaktadır."

Türkiye'nin var olabilmesinin rekabet gücünü artırması ile mümkün olacağını vurgulayan Bayram, "Günümüzde paraya ve üretime dönüşmeyen çalışmaların ülke ekonomisine fazla bir katkısı bulunmamaktadır. Son yıllarda artan patent sayısının da ekonomiye girdi olarak sağladığı katkı üzerinde de düşünmek gerekiyor. Ülke olarak gerçekçi stratejilerle bu konuda ilerlemek gerekiyor. Sırf yapılmış olsun diye yapılan çalışmaların, patentlerin, projelerin aslında bir mana taşımadığı görülmeli. Önemli olan reel olarak bu çalışmaların ekonomiye sağlayacağı katkıyı matematiksel olarak öngörebilmektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bayram, Türkiye'nin geçen yıl açıklanan raporda 144 ülke arasında 43., bu yıl ise 44. sırada bulunduğunu anımsattı. Bu yılki rapordan çıkarılacak derslerin bulunduğunu aktaran Bayram, "Global pazarda firmalarımızın, ülkenin tüm imkan ve birikimlerini iyi değerlendirerek yeni açılımlar yapması gerekiyor. Bu bağlamda, devlet, üniversiteler, kamu kurumları, TÜBİTAK, özel sektör olarak herkesin gerçekçi olarak bir şeyler yapmasını gerektiriyor" dedi.

Kaynak: AA