AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş'tan Açıklama
Kurtulmuş, demokratikleşme paketine ilişkin, "Türkiye'de hükümetin 11 yıllık icraatları istikametinde ve Türkiye'nin yaklaşık 67 yıllık çok partili siyasi hayatında yeni Türkiye'nin kurulması istikametinde verilmiş mücadelenin bir halkası, devamı ve adımıdır" dedi.
Amasya'ya gelen Kurtulmuş, Belediye Başkanı Cafer Özdemir'i makamında ziyaret etti. Özdemir'den kentle ilgili bilgi alan Kurtulmuş, daha sonra gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin AK Parti ile önündeki sorunları bir bir çözdüğünü ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin önündeki en önemli mesele, yeni Türkiye'nin inşası istikametinde atacağı adımları geciktirmeden gerçekleştirmesidir. Bunların en başında gelenlerden biri de çözüm sürecidir. 28 yıldır Türkiye'de devam eden, yaklaşık 32 bin insanımızın ölmesine, 1,2 trilyon dolar Türkiye'nin parasının heba olmasına, Türkiye'de şehirlerin yakılmasına, insanların şehirlerden, kentlerden, köylerden büyük şehirlere göçmesine vesile olan, Türkiye'nin sadece birlik ve beraberliğini değil aynı zamanda ekonomik yapısını, sosyal yapısını da fevkalade ciddi şekilde bozan bir terör meselesi ile karşı karşıyaydık. İnşallah bunu çözmek için kararlı adımlarla devam ediyoruz."
Yaz ayı boyunca oluşturulan bir heyet ile hazırladıkları "çözüm paketi"ni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Eylül'de kamuoyu ile paylaşacağını hatırlatan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu çözüm paketi ile ilgili olarak Türkiye'de makul çoğunluğun, hangi mezhepten, hangi meşrepten, hangi etnik kökenden olursa olsun makul çoğunluğun, 'Evet bu oldu, bu Türkiye'nin dirliğini, beraberliğini, demokratikleşmesini sağlayacak önemli bir adımdır' diyerek kabul edebileceği, tatmin olabileceği bir paket ortaya çıkacak. Tabi ki bu paket bir son değildir. Bu paket Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde atacağı önemli adımlardan birisidir. İnşallah bunu daha ileri adımlar, daha geniş demokratikleşme paketleri takip edecektir."
"Eğer Türkiye'de bir terör belası olmasaydı, Türkiye böylesine büyük bir terör sorunu ile karşı karşıya kalmasaydı bile insanlarına vermiş olduğu değerin bir sonucu olarak zaten biz bu demokratikleşme paketini gerçekleştirmek zorundaydık" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bunu terör örgütünün ya da terörün baskısı altında alınmış birtakım karar olarak görmek ya da takdim etmek yanlış olur. Bu tam tersine Türkiye'de hükümetin 11 yıllık icraatları istikametinde ve Türkiye'nin yaklaşık 67 yıllık çok partili siyasi hayatında yeni Türkiye'nin kurulması istikametinde verilmiş mücadelenin bir halkası, devamı ve adımıdır. Herkesin kendisini eşit ve özgür yurttaş olarak göreceği, gerçekten büyük, güçlü bir Türkiye'nin oluşmasının adımlarından birisidir. İnşallah bunu hep beraber paket açıklandıktan sonra uzun uzun tartışacağız. Türkiye'ye getireceği faydaları hem tartışmakla kalmayacağız, aynı zamanda zaman içerisinde bu uygulamalar yapıldıkça, buradaki fikirlere dönük adımlar atıldıkça Türkiye'nin ne kadar rahatladığını, ne kadar ileri gitmiş olduğunu göreceğiz."
-Çözüm süreci
Çözüm süreci ile Türkiye'nin ekonomik olarak çok ciddi bir atılım içerisinde olacağını anlatan Kurtulmuş, "Şimdiden görüyoruz ki çözüm sürecinin adı bile yetmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da birçok iş adamımız, yerli ve yabancı birçok müteşebbis yeni yatırımlar yapmak için sıraya girmiştir. Bu yatırımların gerçekleşmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkınmasını, Türkiye'nin genel olarak ekonomik gelişmesinin daha ileriye gitmesinin sağlandığını hep birlikte inşallah göreceğiz" diye konuştu.
-Suriye ve Mısır'daki gelişmeler
Suriye ve Mısır'da yaşanan gelişmelerde Türkiye'nin takındığı tavrın önemine işaret eden Kurtulmuş, şöyle dedi:
"Türkiye'nin özellikle bölgesel gelişmeler karşısında takındığı tavrın ne kadar önemli olduğu, ne kadar tarihi öneme sahip olduğunu bir kere daha görüyoruz. Özellikle Suriye ve Mısır'daki gelişmeler... Türkiye maalesef zaman zaman yalnız kalıyor ama şunu çok net görüyoruz ki bu her iki olay da bütün insanlık için bir imtihan vesilesi. Bütün diğer ülkeler, bütün siyasi görüşler için. Farklı kanatlar için gerçekten ciddi bir sınavdan geçiliyor. Özellikle Suriye'de 120 bin insan ölmüş. Bin 740 kişi atılan son kimyasal silahla ölmüş. 300 binin üstünde insan da kayıp. Bu insanların nerede olduklarını, ölü ya da sağ olduklarını bilmiyoruz. Ayrıca 6 milyona yakın Suriyelinin de göçmen vaziyetinde olduğunu biliyoruz. Bunların yaklaşık 200-300 bini Türkiye'dedir. Bu insanlar kendi ülkelerinde de göçmen vaziyetindedir."
-"İş, ülkeler arasında bilek güreşine dönüşmüştür"
Numan Kurtulmuş, dünyanın Suriye'de yaşananları insanlık açısından değerlendirmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yaşananlar büyük bir insanlık trajedisidir ve buna ortak insani değerler, erdemler çerçevesinde karşı çıkılması gerekmektedir. Bizim Türkiye olarak Suriye'de hangi rejimin iş başına geleceği, Suriye'de kimlerin iktidarda olacağıyla ilgili herhangi bir kanaatimiz, isteğimiz yok. Biz diyoruz ki, 'Suriye Suriyelilerindir '.Suriye halkı nasıl bir yönetim oluşturmak istiyorsa bunu oluştursun. Bizim de komşu bir ülke olarak, 900 kilometreye yakın sınırı olan bir ülke olarak bu komşumuzun barış içinde, demokrasi içerisinde, özgürlük içerisinde yaşamasını isteriz. Maalesef gördüğünüz gibi iş ülkeler arasında bilek güreşine dönüşmüştür. İş, ülkelerin birbirlerine siyasi olarak çelme takma yarışına dönüşmüştür. Olan da Suriye halkına olmaktadır."
Ziyaretin anısına Amasya Belediye Başkanı Özdemir, Kurtulmuş'a tablo hediye etti.
Kaynak: AA
Türkiye'nin AK Parti ile önündeki sorunları bir bir çözdüğünü ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin önündeki en önemli mesele, yeni Türkiye'nin inşası istikametinde atacağı adımları geciktirmeden gerçekleştirmesidir. Bunların en başında gelenlerden biri de çözüm sürecidir. 28 yıldır Türkiye'de devam eden, yaklaşık 32 bin insanımızın ölmesine, 1,2 trilyon dolar Türkiye'nin parasının heba olmasına, Türkiye'de şehirlerin yakılmasına, insanların şehirlerden, kentlerden, köylerden büyük şehirlere göçmesine vesile olan, Türkiye'nin sadece birlik ve beraberliğini değil aynı zamanda ekonomik yapısını, sosyal yapısını da fevkalade ciddi şekilde bozan bir terör meselesi ile karşı karşıyaydık. İnşallah bunu çözmek için kararlı adımlarla devam ediyoruz."
Yaz ayı boyunca oluşturulan bir heyet ile hazırladıkları "çözüm paketi"ni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Eylül'de kamuoyu ile paylaşacağını hatırlatan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu çözüm paketi ile ilgili olarak Türkiye'de makul çoğunluğun, hangi mezhepten, hangi meşrepten, hangi etnik kökenden olursa olsun makul çoğunluğun, 'Evet bu oldu, bu Türkiye'nin dirliğini, beraberliğini, demokratikleşmesini sağlayacak önemli bir adımdır' diyerek kabul edebileceği, tatmin olabileceği bir paket ortaya çıkacak. Tabi ki bu paket bir son değildir. Bu paket Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde atacağı önemli adımlardan birisidir. İnşallah bunu daha ileri adımlar, daha geniş demokratikleşme paketleri takip edecektir."
"Eğer Türkiye'de bir terör belası olmasaydı, Türkiye böylesine büyük bir terör sorunu ile karşı karşıya kalmasaydı bile insanlarına vermiş olduğu değerin bir sonucu olarak zaten biz bu demokratikleşme paketini gerçekleştirmek zorundaydık" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bunu terör örgütünün ya da terörün baskısı altında alınmış birtakım karar olarak görmek ya da takdim etmek yanlış olur. Bu tam tersine Türkiye'de hükümetin 11 yıllık icraatları istikametinde ve Türkiye'nin yaklaşık 67 yıllık çok partili siyasi hayatında yeni Türkiye'nin kurulması istikametinde verilmiş mücadelenin bir halkası, devamı ve adımıdır. Herkesin kendisini eşit ve özgür yurttaş olarak göreceği, gerçekten büyük, güçlü bir Türkiye'nin oluşmasının adımlarından birisidir. İnşallah bunu hep beraber paket açıklandıktan sonra uzun uzun tartışacağız. Türkiye'ye getireceği faydaları hem tartışmakla kalmayacağız, aynı zamanda zaman içerisinde bu uygulamalar yapıldıkça, buradaki fikirlere dönük adımlar atıldıkça Türkiye'nin ne kadar rahatladığını, ne kadar ileri gitmiş olduğunu göreceğiz."
-Çözüm süreci
Çözüm süreci ile Türkiye'nin ekonomik olarak çok ciddi bir atılım içerisinde olacağını anlatan Kurtulmuş, "Şimdiden görüyoruz ki çözüm sürecinin adı bile yetmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da birçok iş adamımız, yerli ve yabancı birçok müteşebbis yeni yatırımlar yapmak için sıraya girmiştir. Bu yatırımların gerçekleşmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkınmasını, Türkiye'nin genel olarak ekonomik gelişmesinin daha ileriye gitmesinin sağlandığını hep birlikte inşallah göreceğiz" diye konuştu.
-Suriye ve Mısır'daki gelişmeler
Suriye ve Mısır'da yaşanan gelişmelerde Türkiye'nin takındığı tavrın önemine işaret eden Kurtulmuş, şöyle dedi:
"Türkiye'nin özellikle bölgesel gelişmeler karşısında takındığı tavrın ne kadar önemli olduğu, ne kadar tarihi öneme sahip olduğunu bir kere daha görüyoruz. Özellikle Suriye ve Mısır'daki gelişmeler... Türkiye maalesef zaman zaman yalnız kalıyor ama şunu çok net görüyoruz ki bu her iki olay da bütün insanlık için bir imtihan vesilesi. Bütün diğer ülkeler, bütün siyasi görüşler için. Farklı kanatlar için gerçekten ciddi bir sınavdan geçiliyor. Özellikle Suriye'de 120 bin insan ölmüş. Bin 740 kişi atılan son kimyasal silahla ölmüş. 300 binin üstünde insan da kayıp. Bu insanların nerede olduklarını, ölü ya da sağ olduklarını bilmiyoruz. Ayrıca 6 milyona yakın Suriyelinin de göçmen vaziyetinde olduğunu biliyoruz. Bunların yaklaşık 200-300 bini Türkiye'dedir. Bu insanlar kendi ülkelerinde de göçmen vaziyetindedir."
-"İş, ülkeler arasında bilek güreşine dönüşmüştür"
Numan Kurtulmuş, dünyanın Suriye'de yaşananları insanlık açısından değerlendirmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yaşananlar büyük bir insanlık trajedisidir ve buna ortak insani değerler, erdemler çerçevesinde karşı çıkılması gerekmektedir. Bizim Türkiye olarak Suriye'de hangi rejimin iş başına geleceği, Suriye'de kimlerin iktidarda olacağıyla ilgili herhangi bir kanaatimiz, isteğimiz yok. Biz diyoruz ki, 'Suriye Suriyelilerindir '.Suriye halkı nasıl bir yönetim oluşturmak istiyorsa bunu oluştursun. Bizim de komşu bir ülke olarak, 900 kilometreye yakın sınırı olan bir ülke olarak bu komşumuzun barış içinde, demokrasi içerisinde, özgürlük içerisinde yaşamasını isteriz. Maalesef gördüğünüz gibi iş ülkeler arasında bilek güreşine dönüşmüştür. İş, ülkelerin birbirlerine siyasi olarak çelme takma yarışına dönüşmüştür. Olan da Suriye halkına olmaktadır."
Ziyaretin anısına Amasya Belediye Başkanı Özdemir, Kurtulmuş'a tablo hediye etti.