Dilleri Farklı Olsada 'Gönülden' Anlaşıyorlar

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, Türk halkıyla kurdukları "gönül köprüsü"yle hüzünlerini, acılarını kimi zaman sevinçlerini paylaşıyor.

Suriye'de yaklaşık 3 yıldır devam eden olaylar nedeniyle yaşadıkları toprakları terk edip Türkiye'nin çeşitli kentlerine gelen sığınmacılar, kendileri için hazırlanan tesislerde veya kiraladıkları evlerde hayata tutunmaya çalışıyor. Savaşın bitmesini ve ülkelerine dönmenin hayalini kuran Suriyeliler, yaşadıkları kentlerdeki halktan da destek görüyor.

Komşularıyla farklı dilleri konuşan sığınmacılar kurdukları "gönül köprüsü"yle hüzünlerini, acılarını kimi zaman da sevinçlerini paylaşıyor. Türkçe öğrenmeye gayret gösteren Suriyeliler kendilerine dost eli uzatan komşu ülkenin vatandaşlarıyla her fırsatta bir araya geliyor. Her fırsatta Suriye halkına yardım ulaştıran Türk halkı ise onların dertlerini dinleyip acılarına ortak oluyor.

Suriyeli Emire El-Muhammed AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaştan kaçarak ailesiyle Eyyüp Nebi Mahallesi'nde ev kiraladıklarını belirtti.

Türk halkının geldikleri günden itibaren kendilerine çok iyi davrandığını anlatan El Muhammed, şunları kaydetti:

"Komşularımızla sık sık bir araya geliyoruz. Aynı dili konuşamıyoruz ama Türk halkıyla gönülden anlaşıyoruz. Çarşıya veya pazara gittiğimizde insanlar bize şefkatle yaklaşıyor. Türk halkını ve özellikle Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyoruz. 12 yıldır evlat sahibi olamıyordum amaTürkiye'de bir kız çocuğu dünyaya getirdim. İsmi de Başbakan Erdoğan'ın eşinden esinlenerek "Emine" oldu."

Hüseyin El-Ali de Türkiye'de kendi vatanlarında gibi rahat ettiklerini dile getirdi. Komşularıyla çok iyi anlaştıklarını ifade eden El Ali, "Burada çok iyi ağırlanıyoruz. Herkes bize yardım etmeye çalışıyor. Mahalledeki gençlerle anlaşarak halı sahada maçlar yapıyoruz bu şekilde moralimizi yükseltmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Hediye El-Ahmet ise yaklaşık 6 ay önce Rakka'dan geldiğini ve Suriye'de hukuk fakültesinde okuduğunu anlattı. Türk komşularının kendileriyle yakından ilgilendiğini aktaran El- Ahmet, mahalledeki arkadaşlarıyla pamuk tarlasında çalıştığını, tek isteğinin ise yarım bıraktığı eğitimine devam etmek olduğunu kaydetti.

Fatma Tahtabaşı da birkaç ay önce apartmanlarına Suriyeli bir ailenin taşındığını belirterek, Arapça bilmemesine rağmen komşusuyla sürekli bir araya geldiğini ifade etti.

Kaynak: AA