Tbmm Anayasa Uzlaşma Komisyonu Toplantısı
TBMM - AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, "Biz karşımızda Süheyl Batum, Atilla Kart, Rıza Türmen istemiyoruz. Biz karşımızda CHP istiyoruz, tek bir görüş istiyoruz" dedi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dünkü toplantıda CHP'li üyeler Kart ve Batum arasında yaşanan tartışmanın ardından Meclis Başkanı Cemil Çiçek başkanlığından toplandı.
Komisyon üyeleri, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, "Ne oldu kriz aşıldı mı?" sorusu üzerine, "Müzakerelerin sonunda Meclis Başkanı'nın açıkladığı ortak görüş dikkate alınırsa kriz aşılmış oldu" dedi.
Temel problemin CHP'den bazen 2 bazen de 3 kişinin birden farklı görüş ortaya koyması olduğunu ifade eden Şentop, komisyonun partiler ve şahıslar üzerine kurulu olmadığını söyledi.
Şentop, "Her partiden 3'er kişi 12 milletvekili var. 12 milletvekilinin görüşleri, kararları üzerine değil, 4 partinin görüşleri ve kararları üzerine kurulu. Her partinin bir görüşü olması lazım. CHP'nin birden fazla görüşü var. Bazen 2, bazen 3 görüşü var" diye konuştu.
Şentop, sorunun nasıl aşıldığına ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Partiler eğer bir sorun yaşıyorlarsa bunları kendi içlerinde konuşsunlar, buraya bir görüş getirsinler ve komisyon önünde böyle bir tartışma yaşanmasın. Çünkü biz bir görüş açıklanıyor, partinin görüşü diye itibar ediyoruz. Başka bir arkadaş geliyor. 'Partinin görüşü o değil, bu' diyor. O bakımdan bir ölçüde aşıldı. Bir sorun varsa bunu kendi aralarında tartışacaklar ve komisyona bir görüş getirecekler. Bunun dışında mutabık kalınan 59 maddenin yeniden müzakeresi mümkün müdür? Mümkündür. Ama bunu bütün bu çalışmaların en sonunda yapacağız. 'Ben 2 gün toplantıya katılmadım, geçen gün böyle bir şey görüşmüşsünüz, aklıma geldi şimdi de bunu tartışalım' diyerek gündem belirlenmez. Komisyonun bir gündemi vardır. O gündem dahilinde önümüze gelen meseleleri olgunlaştıkça konuşuyoruz, tartışıyoruz. Bu konuda da mutabakat sağlandı. Sorun çözüldü mü? Göreceğiz. Çünkü bu hususlar kağıt üzerinde olan, daha önceden de bizim bildiğimiz, mutabık kaldığımız hususlar. CHP'li arkadaşlar buna riayet etmiyorlar veya edemiyorlardı. Eğer biraz gayret gösterirlerse kendilerini toparlarlarsa bu hususlara dikkat gösterirlerse... Biz karşımızda Süheyl Batum, Atilla Kart, Rıza Türmen istemiyoruz. Biz karşımızda CHP istiyoruz, tek bir görüş istiyoruz."
-"Ciddiye almamak lazım"
"Süheyl Batum'un AK Parti ile BDP'nin anayasa yapma konusunda çok samimi olmadığı eleştirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Şentop, şu yanıtı verdi:
"Bunu ben anlayamadım. Bunu Süheyl Bey mi söylüyor? Yanlış söylemiştir herhalde. Muhtemelen. AK Parti Meclis'te büyük çoğunluğa sahip olduğu halde eşit temsille komisyonu kabul eden partidir. Bir fedakarlık yapmıştır. Komisyonun çalışma sürelerini uzatarak, 2 seneye yaklaşıyoruz. Halbuki Aralık 2012 sonunda bitecekti. Ona rağmen CHP'nin hazırlıksızlığını gidermesi, eksiklerini tamamlaması için süre vererek gittik. Bütün bunları yapan bir partiye kalkıp, 'benim kırmızı çizgilerim şunlardır, 4 tane. Yetmez 40 tane daha ekliyorum buna' diyen bir partinin bir temsilcisi, arasıra komisyon toplantılarına uğrayan, 'bir hafta önce şunu görüşmüşsünüz, bir daha görüşelim şunu ben yoktum, ben bunu anlamadım' deyip kendi arkadaşlarıyla kavga eden bir arkadaş bunu söylüyorsa şaka yapıyordur herhalde. Ciddiye almamak lazım."
"Partinin komisyon üyeleri arasında bir mutabakat sağlanamazsa durum ne olacak?" sorusu üzerine Şentop, şunları söyledi:
"Atilla Kart söz aldı. Bazı şeyleri kısaca ifade ettikten sonra. 'Biz görüşelim fakat isterseniz tutanak tutmayalım. Bir sohbet ortamında bu konuyu görüşelim' dedi.
Hemen arkasından Süheyl Batum söz aldı 'hayır böyle olmasın, tutanak tutalım' dedi.
Şimdi daha dakika bir, gol bir. Biz neyi tartışıyoruz? 'CHP'nin tek bir görüşü olmadığından tartışıyoruz, bunun için toplandık' diyoruz. CHP tek bir görüşü olmadığını hemen birinci dakikada ispat ediyor. Biri bir teklifte bulunuyor. Öbürü o teklifi tekzip ederek, karşı çıkarak bir rol üstleniyor. Problem bu. Olmazsa ne olacak? Olmazsa böyle bir usul toplantısını tekrar yapacağız veya sayın Meclis Başkanımızdan bu problemleri çıkartan arkadaşların sayın Genel Başkanı'na giderek kendisinden Süheyl Bey'in dünkü toplantıda önerdiği gibi yazılı olarak belki de noterden 'bu partiyi kim temsil ediyor sayın genel başkan' deyip...Bu partiyi şu arkadaş temsil ediyor siz ona inanmayın, buna inanın veya 3'ü birden temsil ediyor. Neyse yani bunu söylesin bizde bilelim muhatabımız kimdir."
-"Şahısları değil, CHP'yi muhatap almak istiyoruz"
Şentop, şahısları değil, CHP'yi muhatap almak istediklerini belirterek, "Bizim bütün mevzuatımız, çalışma usullerimiz kişileri değil, partileri muhatap alıyor. 4 siyasi partiyi muhatap alıyor. Bunu sağlamak için gerekirse başka toplantılar yapılabilir. Önemli olan yol, mesafe almamız" şeklinde konuştu.
"Partilerin önerileri kabul edilecek değil mi?" sorusu üzerine Şentop, komisyon tutanaklarına değinerek, "Siz kendiniz belirleyememişsiniz parti görüşünü.. Biz sizin hangi görüşünüze nasıl itimat edelim. Ciddiyet lazım. Anayasa çalışmalarında samimiyetin ölçüsü budur. Çalışırsınız, hazır gelirsiniz, partinizin bir görüşü olur, onu burada savunur, tartışırsınız. Partisinin görüşünü oluşturamayanlar kalkıp da diğer partileri samimiyetsizlikle suçlayamazlar, buna hakları yoktur" ifadelerini kullandı.
Batum'un her zaman toplantılara katılmadığını vurgulayan Şentop, "Katılamadığı toplantılarla ilgili olarak da yeterli bilgiyi almıyor. 'Onu böyle yazmışlar, mutabık kalmışlar' dediği madde üzerinde mutabık kalınan bir madde değil" dedi.
AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "CHP açısından bir orta yol bulunabildi mi?" sorusuna, "bulundu",AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya da "Çare bulundu mu?" sorusuna, "Çaresi olmayan bir sorun var mı?" yanıtını verdi.
-"Kriz yok"
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ise gazetecilerin dün yaşanan krizin aşıldığını belirtmesi üzerine, bir kriz olmadığını ifade ederek, farklı görüşlerin olabileceğini söyledi.
Batum, şöyle devam etti:
"Bugün burada anlaştık ve anlaşmamız da lazım. Partilerin kendi görüşleri var. Ne yapıyor bunları? Daha önceden teklif ediyor, sonra bunların üzerinde tartışılıyor. Bugüne kadar 'BDP'nin hangi milletvekili geldi, hangisi gelmedi, AKP'nin hangi milletvekili buradaydı, hangisi yoktu, MHP'nin hangi milletvekili nöbetçi olarak geldi, hangisi gelmedi?' diye bir tartışma ya da bir şey içine girdiniz mi? Bir tek şu tartışılıyor: 'Süheyl Bey sen Pazartesi günü gelmemişsin. Atilla Bey sen Salı günü gelmemişsin.' Demek ki bu bir yanlış algılama yaratıyor. Artık hangimiz olursak olalım, bütün milletvekilleri, 3 milletvekilinden hangisi gelirse gelsin 4 partiyi temsilen eğer kendi tercihlerinden uzak bir noktaya doğru uzlaşma gerekiyorsa, evriliyorsa arkadaşlarını arayacak ve 'bu konuda uzlaşıyı mı, uzlaşmamayı mı? Bu temel tercih. Bizler diyeceğiz ki evet ya da direnin veya direnmeyin harika olur. Bizim o zaman söylediğimiz görüşler bütün partiyi bağlar olacaktır."
"Toplantıya katılan kişi, görüştüm, arkadaşlarımdan onay aldım, uzlaştık mı diyecek?" sorusuna Batum, "Evet. Tabi bunu yapmadan demez" cevabını verdi.
Gazetecilerin, "Daha sonra sizin itiraz hakkınız olmayacak" ifadesi üzerine de Batum, ne kendisinin ne de diğer iki arkadaşının bu konuda işin sekteye uğramasında hem fikir olmadıklarını belirterek, "Bugünde arkadaşlarımızla konuştuk. 'Tutuklama kesinlikle ve kesinlikle Meclis'in iki dudağına bırakılamaz' dedik. Tutuklama olacaksa hangi suçlar için olduğu yazılır. Şimdi bugünkü konuşmalardan şöyle anladık. Ben tutuklama hiç olmasın diyorum zannetmişler. Halbuki yazdık oraya ama olabilir. Bizi arayacaklar, 'arkadaşlar tutuklamayı Meclis kararına bağlayacağız.' 'Tamam' dedikten sonra hiç kimsenin bir daha geri dönüp bunu değiştirme hakkı yoktur. Ama içimizden hiç birimiz 'partinin görüşünü ben temsil ediyorum' diye bir anlayışa kapılmayacak" dedi.
Batum, "O zaman madde son uzlaşmaya göre şu an yeşil mi kabul ediliyor?" sorusu üzerine, "Hayır, tekrar değerlendirilecek. Bugün de konuşuldu, hatta arkadaşlarımda 'zaten biz de maddeyi beğenmedik, yeşil yapmadık. O yeşil görünse de esasen yeşil değildi. Biz bunu tekrar görüşeceğiz' dediler. Ben de 'tamam' dedim. Benim istediğim bu zaten. Biz hiçbir zaman Süheyl Batum da, Atilla Kart ta, Rıza Türmen de oyun bozan falan değiliz. Her zaman söylüyorum öğrencilerimize, seçmenlerimize, çocuklarımıza göstermekten utanmayacağımız bir anayasanın altına imza atalım. Bunu bir günde yapmışsın, 4 günde yapmışsın önemli olan iyi yapmışsın" ifadelerini kullandı.
"Atilla Bey ile aranızdaki buzları eritebildiniz mi?" sorusu üzerine Batum, "Buzlar mı vardı, bilmiyorum. Bence yoktu. Benim hiçbir arkadaşımla bugüne kadar aramda buz olmadı. İnşallah yoktur. Bilmiyorum kendisine sorun. Varsa böyle bir buz o zaman yine konuşuruz" diye konuştu.
-"Problemi bir çalışma yöntemine bağladık"
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız da "Kriz diye adlandırılan süreç geride kaldı mı?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi.
Yıldız, bugüne kadar sıkıntı olan problemi bir çalışma yöntemine bağladıklarını belirterek, bundan sonra aynı sıkıntıyı yaşamamayı umduğunu kaydetti.
Yıldız, sorunun çözümüne ilişkin formül hakkında da şunları söyledi:
"Bir yazım komisyonu bir de üst komisyon vardı. Bu ayrım aslında birkaç aydır bitmiş. Yazım komisyonu ile üst komisyon aslında tek komisyon haline gelmiş ama bazı arkadaşlarımız herhalde bu konuda bilgi eksikliğinden dolayı bu sıkıntıyı yaşadık. Yani yazım komisyonunun yazdığı şeylerin ayrıca üst komisyon tarafından da değerlendirilebileceği, değiştirilebileceği şeklinde bir yaklaşım vardı. Şimdi bugünden itibaren en azından onu netleştirdik. Artık yazım komisyonu ile üst komisyon aynı. Burada sağlanan mutabakat bütün partiler tarafından kabul edilmiş olacak. Daha sonra bunu değiştirmek isterlerse o partinin genel merkezinin kabulünden sonra anayasa haline gelebilecek veya kabul edilmiş maddeler olacak. Şu an itibariyle artık buradaki komisyonunun yapacağı çalışma, yeşillendirdiği madde bütün partiler tarafından kabul edilen veya 3 parti tarafından kabul edilen madde yeşil madde olarak kabul edilecek. Bir başka arkadaşın gelip, bunu tekrar görüşme meselesi olmayacak. Birlikte ne zaman o madde tekrar görüşülmesi gerekiyorsa komisyonun bütün üyeleri kendi aralarında kararlaştırırlarsa tekrar o madde gündeme gelebilecek."
Gazetecilerin, "Ben yoktum bir daha görüşelim olmayacak" ifadesi üzerine Yıldız, "Evet o krizi aştık. Maddeyi tekrar görüşmek için komisyonun o günkü toplantısında bir kararlaştırma olması lazım. Yoksa bir arkadaşın 'benim yokluğumda bu madde görüşülmüş, bu maddeyi tekrar görüşelim' veya 'ben kabul etmiyorum' gibi bir yaklaşımı olmayacak. Komisyon üyesi arkadaşın görüşü partinin görüşü olarak kabul edilecek. Şu andan itibaren burada yapılacak görüşmeler, alınacak kararlar parti genel merkezi bunu değiştirmediği sürece partinin kararı olarak kalmaya devam edecek" diye konuştu.
Kaynak: AA
Komisyon üyeleri, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, "Ne oldu kriz aşıldı mı?" sorusu üzerine, "Müzakerelerin sonunda Meclis Başkanı'nın açıkladığı ortak görüş dikkate alınırsa kriz aşılmış oldu" dedi.
Temel problemin CHP'den bazen 2 bazen de 3 kişinin birden farklı görüş ortaya koyması olduğunu ifade eden Şentop, komisyonun partiler ve şahıslar üzerine kurulu olmadığını söyledi.
Şentop, "Her partiden 3'er kişi 12 milletvekili var. 12 milletvekilinin görüşleri, kararları üzerine değil, 4 partinin görüşleri ve kararları üzerine kurulu. Her partinin bir görüşü olması lazım. CHP'nin birden fazla görüşü var. Bazen 2, bazen 3 görüşü var" diye konuştu.
Şentop, sorunun nasıl aşıldığına ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Partiler eğer bir sorun yaşıyorlarsa bunları kendi içlerinde konuşsunlar, buraya bir görüş getirsinler ve komisyon önünde böyle bir tartışma yaşanmasın. Çünkü biz bir görüş açıklanıyor, partinin görüşü diye itibar ediyoruz. Başka bir arkadaş geliyor. 'Partinin görüşü o değil, bu' diyor. O bakımdan bir ölçüde aşıldı. Bir sorun varsa bunu kendi aralarında tartışacaklar ve komisyona bir görüş getirecekler. Bunun dışında mutabık kalınan 59 maddenin yeniden müzakeresi mümkün müdür? Mümkündür. Ama bunu bütün bu çalışmaların en sonunda yapacağız. 'Ben 2 gün toplantıya katılmadım, geçen gün böyle bir şey görüşmüşsünüz, aklıma geldi şimdi de bunu tartışalım' diyerek gündem belirlenmez. Komisyonun bir gündemi vardır. O gündem dahilinde önümüze gelen meseleleri olgunlaştıkça konuşuyoruz, tartışıyoruz. Bu konuda da mutabakat sağlandı. Sorun çözüldü mü? Göreceğiz. Çünkü bu hususlar kağıt üzerinde olan, daha önceden de bizim bildiğimiz, mutabık kaldığımız hususlar. CHP'li arkadaşlar buna riayet etmiyorlar veya edemiyorlardı. Eğer biraz gayret gösterirlerse kendilerini toparlarlarsa bu hususlara dikkat gösterirlerse... Biz karşımızda Süheyl Batum, Atilla Kart, Rıza Türmen istemiyoruz. Biz karşımızda CHP istiyoruz, tek bir görüş istiyoruz."
-"Ciddiye almamak lazım"
"Süheyl Batum'un AK Parti ile BDP'nin anayasa yapma konusunda çok samimi olmadığı eleştirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Şentop, şu yanıtı verdi:
"Bunu ben anlayamadım. Bunu Süheyl Bey mi söylüyor? Yanlış söylemiştir herhalde. Muhtemelen. AK Parti Meclis'te büyük çoğunluğa sahip olduğu halde eşit temsille komisyonu kabul eden partidir. Bir fedakarlık yapmıştır. Komisyonun çalışma sürelerini uzatarak, 2 seneye yaklaşıyoruz. Halbuki Aralık 2012 sonunda bitecekti. Ona rağmen CHP'nin hazırlıksızlığını gidermesi, eksiklerini tamamlaması için süre vererek gittik. Bütün bunları yapan bir partiye kalkıp, 'benim kırmızı çizgilerim şunlardır, 4 tane. Yetmez 40 tane daha ekliyorum buna' diyen bir partinin bir temsilcisi, arasıra komisyon toplantılarına uğrayan, 'bir hafta önce şunu görüşmüşsünüz, bir daha görüşelim şunu ben yoktum, ben bunu anlamadım' deyip kendi arkadaşlarıyla kavga eden bir arkadaş bunu söylüyorsa şaka yapıyordur herhalde. Ciddiye almamak lazım."
"Partinin komisyon üyeleri arasında bir mutabakat sağlanamazsa durum ne olacak?" sorusu üzerine Şentop, şunları söyledi:
"Atilla Kart söz aldı. Bazı şeyleri kısaca ifade ettikten sonra. 'Biz görüşelim fakat isterseniz tutanak tutmayalım. Bir sohbet ortamında bu konuyu görüşelim' dedi.
Hemen arkasından Süheyl Batum söz aldı 'hayır böyle olmasın, tutanak tutalım' dedi.
Şimdi daha dakika bir, gol bir. Biz neyi tartışıyoruz? 'CHP'nin tek bir görüşü olmadığından tartışıyoruz, bunun için toplandık' diyoruz. CHP tek bir görüşü olmadığını hemen birinci dakikada ispat ediyor. Biri bir teklifte bulunuyor. Öbürü o teklifi tekzip ederek, karşı çıkarak bir rol üstleniyor. Problem bu. Olmazsa ne olacak? Olmazsa böyle bir usul toplantısını tekrar yapacağız veya sayın Meclis Başkanımızdan bu problemleri çıkartan arkadaşların sayın Genel Başkanı'na giderek kendisinden Süheyl Bey'in dünkü toplantıda önerdiği gibi yazılı olarak belki de noterden 'bu partiyi kim temsil ediyor sayın genel başkan' deyip...Bu partiyi şu arkadaş temsil ediyor siz ona inanmayın, buna inanın veya 3'ü birden temsil ediyor. Neyse yani bunu söylesin bizde bilelim muhatabımız kimdir."
-"Şahısları değil, CHP'yi muhatap almak istiyoruz"
Şentop, şahısları değil, CHP'yi muhatap almak istediklerini belirterek, "Bizim bütün mevzuatımız, çalışma usullerimiz kişileri değil, partileri muhatap alıyor. 4 siyasi partiyi muhatap alıyor. Bunu sağlamak için gerekirse başka toplantılar yapılabilir. Önemli olan yol, mesafe almamız" şeklinde konuştu.
"Partilerin önerileri kabul edilecek değil mi?" sorusu üzerine Şentop, komisyon tutanaklarına değinerek, "Siz kendiniz belirleyememişsiniz parti görüşünü.. Biz sizin hangi görüşünüze nasıl itimat edelim. Ciddiyet lazım. Anayasa çalışmalarında samimiyetin ölçüsü budur. Çalışırsınız, hazır gelirsiniz, partinizin bir görüşü olur, onu burada savunur, tartışırsınız. Partisinin görüşünü oluşturamayanlar kalkıp da diğer partileri samimiyetsizlikle suçlayamazlar, buna hakları yoktur" ifadelerini kullandı.
Batum'un her zaman toplantılara katılmadığını vurgulayan Şentop, "Katılamadığı toplantılarla ilgili olarak da yeterli bilgiyi almıyor. 'Onu böyle yazmışlar, mutabık kalmışlar' dediği madde üzerinde mutabık kalınan bir madde değil" dedi.
AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "CHP açısından bir orta yol bulunabildi mi?" sorusuna, "bulundu",AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya da "Çare bulundu mu?" sorusuna, "Çaresi olmayan bir sorun var mı?" yanıtını verdi.
-"Kriz yok"
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ise gazetecilerin dün yaşanan krizin aşıldığını belirtmesi üzerine, bir kriz olmadığını ifade ederek, farklı görüşlerin olabileceğini söyledi.
Batum, şöyle devam etti:
"Bugün burada anlaştık ve anlaşmamız da lazım. Partilerin kendi görüşleri var. Ne yapıyor bunları? Daha önceden teklif ediyor, sonra bunların üzerinde tartışılıyor. Bugüne kadar 'BDP'nin hangi milletvekili geldi, hangisi gelmedi, AKP'nin hangi milletvekili buradaydı, hangisi yoktu, MHP'nin hangi milletvekili nöbetçi olarak geldi, hangisi gelmedi?' diye bir tartışma ya da bir şey içine girdiniz mi? Bir tek şu tartışılıyor: 'Süheyl Bey sen Pazartesi günü gelmemişsin. Atilla Bey sen Salı günü gelmemişsin.' Demek ki bu bir yanlış algılama yaratıyor. Artık hangimiz olursak olalım, bütün milletvekilleri, 3 milletvekilinden hangisi gelirse gelsin 4 partiyi temsilen eğer kendi tercihlerinden uzak bir noktaya doğru uzlaşma gerekiyorsa, evriliyorsa arkadaşlarını arayacak ve 'bu konuda uzlaşıyı mı, uzlaşmamayı mı? Bu temel tercih. Bizler diyeceğiz ki evet ya da direnin veya direnmeyin harika olur. Bizim o zaman söylediğimiz görüşler bütün partiyi bağlar olacaktır."
"Toplantıya katılan kişi, görüştüm, arkadaşlarımdan onay aldım, uzlaştık mı diyecek?" sorusuna Batum, "Evet. Tabi bunu yapmadan demez" cevabını verdi.
Gazetecilerin, "Daha sonra sizin itiraz hakkınız olmayacak" ifadesi üzerine de Batum, ne kendisinin ne de diğer iki arkadaşının bu konuda işin sekteye uğramasında hem fikir olmadıklarını belirterek, "Bugünde arkadaşlarımızla konuştuk. 'Tutuklama kesinlikle ve kesinlikle Meclis'in iki dudağına bırakılamaz' dedik. Tutuklama olacaksa hangi suçlar için olduğu yazılır. Şimdi bugünkü konuşmalardan şöyle anladık. Ben tutuklama hiç olmasın diyorum zannetmişler. Halbuki yazdık oraya ama olabilir. Bizi arayacaklar, 'arkadaşlar tutuklamayı Meclis kararına bağlayacağız.' 'Tamam' dedikten sonra hiç kimsenin bir daha geri dönüp bunu değiştirme hakkı yoktur. Ama içimizden hiç birimiz 'partinin görüşünü ben temsil ediyorum' diye bir anlayışa kapılmayacak" dedi.
Batum, "O zaman madde son uzlaşmaya göre şu an yeşil mi kabul ediliyor?" sorusu üzerine, "Hayır, tekrar değerlendirilecek. Bugün de konuşuldu, hatta arkadaşlarımda 'zaten biz de maddeyi beğenmedik, yeşil yapmadık. O yeşil görünse de esasen yeşil değildi. Biz bunu tekrar görüşeceğiz' dediler. Ben de 'tamam' dedim. Benim istediğim bu zaten. Biz hiçbir zaman Süheyl Batum da, Atilla Kart ta, Rıza Türmen de oyun bozan falan değiliz. Her zaman söylüyorum öğrencilerimize, seçmenlerimize, çocuklarımıza göstermekten utanmayacağımız bir anayasanın altına imza atalım. Bunu bir günde yapmışsın, 4 günde yapmışsın önemli olan iyi yapmışsın" ifadelerini kullandı.
"Atilla Bey ile aranızdaki buzları eritebildiniz mi?" sorusu üzerine Batum, "Buzlar mı vardı, bilmiyorum. Bence yoktu. Benim hiçbir arkadaşımla bugüne kadar aramda buz olmadı. İnşallah yoktur. Bilmiyorum kendisine sorun. Varsa böyle bir buz o zaman yine konuşuruz" diye konuştu.
-"Problemi bir çalışma yöntemine bağladık"
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız da "Kriz diye adlandırılan süreç geride kaldı mı?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi.
Yıldız, bugüne kadar sıkıntı olan problemi bir çalışma yöntemine bağladıklarını belirterek, bundan sonra aynı sıkıntıyı yaşamamayı umduğunu kaydetti.
Yıldız, sorunun çözümüne ilişkin formül hakkında da şunları söyledi:
"Bir yazım komisyonu bir de üst komisyon vardı. Bu ayrım aslında birkaç aydır bitmiş. Yazım komisyonu ile üst komisyon aslında tek komisyon haline gelmiş ama bazı arkadaşlarımız herhalde bu konuda bilgi eksikliğinden dolayı bu sıkıntıyı yaşadık. Yani yazım komisyonunun yazdığı şeylerin ayrıca üst komisyon tarafından da değerlendirilebileceği, değiştirilebileceği şeklinde bir yaklaşım vardı. Şimdi bugünden itibaren en azından onu netleştirdik. Artık yazım komisyonu ile üst komisyon aynı. Burada sağlanan mutabakat bütün partiler tarafından kabul edilmiş olacak. Daha sonra bunu değiştirmek isterlerse o partinin genel merkezinin kabulünden sonra anayasa haline gelebilecek veya kabul edilmiş maddeler olacak. Şu an itibariyle artık buradaki komisyonunun yapacağı çalışma, yeşillendirdiği madde bütün partiler tarafından kabul edilen veya 3 parti tarafından kabul edilen madde yeşil madde olarak kabul edilecek. Bir başka arkadaşın gelip, bunu tekrar görüşme meselesi olmayacak. Birlikte ne zaman o madde tekrar görüşülmesi gerekiyorsa komisyonun bütün üyeleri kendi aralarında kararlaştırırlarsa tekrar o madde gündeme gelebilecek."
Gazetecilerin, "Ben yoktum bir daha görüşelim olmayacak" ifadesi üzerine Yıldız, "Evet o krizi aştık. Maddeyi tekrar görüşmek için komisyonun o günkü toplantısında bir kararlaştırma olması lazım. Yoksa bir arkadaşın 'benim yokluğumda bu madde görüşülmüş, bu maddeyi tekrar görüşelim' veya 'ben kabul etmiyorum' gibi bir yaklaşımı olmayacak. Komisyon üyesi arkadaşın görüşü partinin görüşü olarak kabul edilecek. Şu andan itibaren burada yapılacak görüşmeler, alınacak kararlar parti genel merkezi bunu değiştirmediği sürece partinin kararı olarak kalmaya devam edecek" diye konuştu.