Des Genel Başkanı Gürkan Avcı:

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, 28 Şubat darbesinde soruşturma, sürgün ve psikolojik baskılar nedeniyle istifa etmek zorunda bırakılan onbinlerce memurun aradan 16 yıl geçmesine rağmen halen mağduriyetlerinin giderilmediğini söyledi.

Des Genel Başkanı Gürkan Avcı:
Hükümet tarafından Ramazan bayramından önce çıkarılan ‘Torba Kanun’ arasında yer alan 28 Şubat döneminde memuriyetten atılanların geri dönebilmelerine dair düzenlemenin müstafi sayılan memurların hiçbirine görevine geri dönme hakkı vermediğini kaydeden Avcı, “Kendisi yahut eşi başörtülü olduğu için veya namaz kıldığı için, dini vecibelerinden dolayı disiplinsizlik bahanesiyle psikolojik baskıya uğramış, soruşturma ve sürgünlerle istifaya zorlanmış onbinlerce müstafi öğretmen, doktor, hemşire, mühendisten oluşan memurlar hükümete kızgın ve küskündür. 11 yıllık Ak Parti hükümeti 28 Şubat kararlarının telafisi bağlamında samimiyet testinden sınıfta kalmıştır” dedi.

11 yıllık AK Parti hükümetinin 16 yıllık 28 Şubat mağduriyetlerini çözmek için 2006, 2012 ve en son 2013 yılında yasal düzenlemeler gerçekleştirdiğini fakat her düzenlemenin eksik, kadük ve hatalı içerikler nedeniyle mağdurların kahir ekseriyetinin yarasına merhem olamadığını söyleyen Avcı, “2011 yılında YAŞ kararlarıyla meslekten ihraç edilen subay ve astsubayların maddî hakları atıldıkları tarihten itibaren ödendiği halde, müstafi sayılan on binlerce öğretmen, doktor, hemşire, mühendisten oluşan memurların hiçbir maddi ve manevi hakları tazmin edilmemiştir. Hükümet hakların iadesi ve mağduriyetlerin giderilmesi konusunda taksit taksit ve lütuf bahşedermişçesine hareket etmektedir” diye konuştu.

Hükümetin meslekten atılanlar dışında o zamanının psikolojik baskısı altında meslekten istifa edenlerle ilgili bir düzenleme yapması gerektiğini kaydeden Gürkan Avcı, şunları söyledi:
“28 Şubat mağduru öğretmenler başta olmak üzere memurların haklarının iadesi konularında sendika olarak birçok çalışmaya imza attık. Başta iktidar partisi yöneticileri olmak üzere muhalefet partilerinin lider ve yöneticileriyle de görüşmeler ve bilgilendirme toplantıları düzenledik. Yoğun bir kulis, diplomasi ve müzakere süreci yürüttük. Dahası tüm mağdurları mutlu ve memnun edecek bir yasa taslağı hazırlayarak Ak Parti yöneticilerinin eline verdik. Fakat bugün görüyoruz ki yaptığımız tüm ikaz ve bilgilendirmelere karşın Ak Parti ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ tavrıyla bizleri ve kamuoyunu yanıltmış, yine eksik, hatalı ve ucube bir yasal düzenleme gerçekleştirmiştir.

Hakları iade edilen 28 Şubat mağduru çoğu memurunda 12 Eylül darbe döneminde yayınlanan yönetmelik durduğu için aynı sıkıntı ile karşılaşacaklarını bildikleri için ya geri dönmemişler ya da döndüklerinde sıkıntı çekmektedirler. Öte yandan sosyal güvenlik primlerini kendileri ödeyenlerin paralarının kendilerine iade edilmesi gerekirken yeni düzenlemede bu hususta eksik bırakılmış. Oysaki YAŞ kararıyla atılanlara verilen haklarının aynısının 16 yıldır mağduriyet yaşayan tüm memurlara da verilmesi gerekiyor. Hükümetin bu duyarsız ve çifte standartçı yaklaşımdan vazgeçmesini istiyoruz.

Hükümetin, yaşanan diğer bir sıkıntılı konu olan ‘Görevine geri döneceklerin başörtülü çalışabileceklerine dair’ kamuoyundaki kafa karışıklığı konusunda samimi ve net davranmasını istiyoruz. Aksi halde Milli Eğitim Bakanlığı’nın atılanları geri çağırması başörtüsü sorununun yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Hükümetin şeffaf ve dürüst bir adım atarak memurları yöneticilerinin insafına bırakmaması gerekiyor. Tüm kamuoyunun hazır olmasına rağmen hükümetin kılık kıyafet yönetmeliğini demokratik ve özgürlükçü bir forma sokmaktaki yavaşlığı ve isteksizliği, vatandaş tarafından haklı olarak eleştirilmeye başlanmıştır. Aksi halde halkımızın, hükümetin başörtüsü konusunu istismar ve oya tevil etme konusundaki dedikoduların haklılığı hususunda şüphesi kalmayacaktır. Dahası, kamuoyundaki ‘Ak Parti başörtüsü sorununu çözemez’ inancı tamamen hakim bir kanaat olarak belleklere kazınacaktır."
Kaynak: İHA