Beyrut'ta Düzenlenen Basın Toplantısına Bahreyn'den Tepki
Bahreyn Dışişleri Bakanlığının, Beyrut'ta Bahreyn rejimini yıkma çağrısı yapılan bir basın toplantısından duyduğu rahatsızlığı, bakanlığa çağırdığı Lübnan Maslahatgüzarı İbrahim Asaf'a resmen ilettiği bildirildi.
Bahreyn Dışişleri Bakan Müsteşarı Abdullah Abdullatif Abdullah, Beyrut'un ev sahipliğinde geçen hafta salı günü gerçekleştirilen ve Bahreyn rejimini yıkma çağrısı yapılan basın toplantısından duydukları "şiddetli rahatsızlığı", Lübnan Maslahatgüzarı Asaf'a iletti. Beyrut'un bu tasarrufunun kabul edilemeyeceği yönündeki Dışişleri Bakanlığı'nın rahatsızlığını Asaf'tan ülkesindeki hükümetine iletmesi istendi.
Kardeş bir ülkenin, diğer bir kardeş ülkeyi açıkça rahatsız eden faaliyetler ve medya çalışmalarına izin vermesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden müsteşar, ikili ilişkilerin iç işlerine müdahale etmekten kaçınılarak devam ettirilmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Müsteşar, Bahreyn'in, iki halkın çıkarlarına hizmet edecek şekilde Lübnan ile ilişkilerini geliştirmek istediğini sözlerine ekledi.
Lübnan maslahatgüzarı da sözü edilen basın toplantısındaki çağrıları kabul etmediklerini söyleyerek, diğer ülkelerin içişlerine karışmama prensibine sadık kaldıklarını belirtti.
Beyrut'un Bahreyn Krallığı'na yönelik herhangi bir düşmanlığın yapıldığı bir platform olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Asaf, Bahreyn Dışişleri'nin mesajını ileteceğini ve konuyu Beyrut'taki Dışişleri ve hükümet yetkilileri ile acilen görüşeceğini kaydetti.
Bahreyn rejiminin yıkılması çağrısında bulunan "Temerrüd 14 Ağustos" isimli kampanyanın basın toplantısı, yaklaşık bir hafta önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleştirilmişti. Toplantıda sivil itaatsızlık ve seferberlik ilanı çağrıları yapılmıştı.
Geçen salı günü Bahreyn Kralı Halife, "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kanunu"ndaki değişiklikler çerçevesinde "Manama'da gösteri yürüyüşü, miting ve oturma eylemi yapılmasını yasaklayan" kanun hükmündeki kararnameyi onaylamıştı. Ülkede yaşanan terör eylemlerindeki artış ve son olarak bomba yüklü bir aracın patlatılması gibi nedenlerle 28 Temmuz tarihinde olağanüstü toplanan Bahreyn Milli Meclisi bu yönde tavsiyelerde bulunmuş, Kral Halife de bu kanunları onaylamıştı.
Yönetim, 14 Şubat 2011 tarihinde başlayan gösterilerin, hızla şiddet içeren eylemlere dönüşmesi ve iç karışıklıktan ötürü muhalif Şii el-Vifak Hareketi'nin sorumlu tutuyor. El-Vifak ise gerçek bir anayasal monarşik sistemi istediklerini öne sürüyor.
Kaynak: AA
Kardeş bir ülkenin, diğer bir kardeş ülkeyi açıkça rahatsız eden faaliyetler ve medya çalışmalarına izin vermesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden müsteşar, ikili ilişkilerin iç işlerine müdahale etmekten kaçınılarak devam ettirilmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Müsteşar, Bahreyn'in, iki halkın çıkarlarına hizmet edecek şekilde Lübnan ile ilişkilerini geliştirmek istediğini sözlerine ekledi.
Lübnan maslahatgüzarı da sözü edilen basın toplantısındaki çağrıları kabul etmediklerini söyleyerek, diğer ülkelerin içişlerine karışmama prensibine sadık kaldıklarını belirtti.
Beyrut'un Bahreyn Krallığı'na yönelik herhangi bir düşmanlığın yapıldığı bir platform olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Asaf, Bahreyn Dışişleri'nin mesajını ileteceğini ve konuyu Beyrut'taki Dışişleri ve hükümet yetkilileri ile acilen görüşeceğini kaydetti.
Bahreyn rejiminin yıkılması çağrısında bulunan "Temerrüd 14 Ağustos" isimli kampanyanın basın toplantısı, yaklaşık bir hafta önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleştirilmişti. Toplantıda sivil itaatsızlık ve seferberlik ilanı çağrıları yapılmıştı.
Geçen salı günü Bahreyn Kralı Halife, "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kanunu"ndaki değişiklikler çerçevesinde "Manama'da gösteri yürüyüşü, miting ve oturma eylemi yapılmasını yasaklayan" kanun hükmündeki kararnameyi onaylamıştı. Ülkede yaşanan terör eylemlerindeki artış ve son olarak bomba yüklü bir aracın patlatılması gibi nedenlerle 28 Temmuz tarihinde olağanüstü toplanan Bahreyn Milli Meclisi bu yönde tavsiyelerde bulunmuş, Kral Halife de bu kanunları onaylamıştı.
Yönetim, 14 Şubat 2011 tarihinde başlayan gösterilerin, hızla şiddet içeren eylemlere dönüşmesi ve iç karışıklıktan ötürü muhalif Şii el-Vifak Hareketi'nin sorumlu tutuyor. El-Vifak ise gerçek bir anayasal monarşik sistemi istediklerini öne sürüyor.