İzmir'in, Ahu'nun, Zarife'nin "doğal Yaşam" Hikayeleri...
İZMİR - EFSUN YILMAZ - Sasalı'daki Doğal Yaşam Parkı'nda dünyaya gözlerini açan ve 2,5 yılda 600 kiloya ulaşan yavru fil İzmir, dokunma etkinliğinde yüzlerce çocuğa sarılan kırmızı kuyruklu boğa yılanı Ahu, bakıcılarının "Duygu" adını verdiği ayı, Zarife Zürafa ve bin 500 diğer hayvan, yaz aylarında da misafirlerini bekliyor.
Park Müdürü Şahin Afşin, 425 bin metrekarelik alanda kurulu Doğal Yaşam Parkı'nın ev sahipliği yaptığı hayvanları, eğitimlerini ve yaz aylarında yaşadıkları değişiklikleri anlattı.
Ziyaretçilerin gözdesi İzmir adlı Asya filinin Winner ve Begümcan'ın yavrusu olarak 2,5 yıl önce İzmir Doğal Yaşam Parkı'nda dünyaya gözlerini açtığını hatırlatan Afşin, 600 kiloya ulaşan yavrunun günde 5 kilo buzlu meyve ve 5 litre de süt ile beslendiğini kaydetti.
En çok elma yemeyi ve banyo yapmayı seven İzmir'in eğitimi konusunda da önemli yol kat ettiklerini ifade eden Afşin, filin annesi Begümcan'dan hortumunu kullanmayı öğrendiğini söyledi.
Türkiye'de doğan ilk fil ünvanını taşıyan İzmir'in bakımını veteriner tekniker ve bakıcıların özenle sürdürdüğünü dile getiren Şahin Afşin, yavru filin bakım sırasında "gel", "ağzını aç" gibi basit komutları öğrendiğini ve yerine getirdiğini belirtti.
-İsimlerini hem halk hem de bakıcıları veriyor
Parktaki tüm hayvanların doğal koşullarında yaşaması için gerekli altyapıyı hazırladıklarını vurgulayan Afşin, Bengal kaplanları ve aslanların durağanlaşmasını engellemek amacıyla şamandıra ile oyun saatleri düzenlediklerini anlattı.
Şamandıra ile oynayan kaplan ve aslanların yanı sıra "Duygu" adlı ayının, "Zarife" adlı zürafanın da özellikle çocukların ilgisini çektiğini söyleyen Afşin, şöyle konuştu:
"İzmir'in adı halk anketi ile belirlendi ama bazı hayvanlarımız bakıcılarının ismini alıyor ya da bakıcılarının verdiği isim ile anılıyor. İsimleri de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Zarife, Duygu ve bin 500 diğer hayvanı artık birey gibi görüyoruz. Okulların kapanması ve sıcak hava nedeniyle ziyaretçi sayımız aylık 100 binden 74-75 bine indi. Mayıs ayında aramıza katılan mirket, zebra, nyala, koati, marmoset, meyve yarasası, sacred ibis ve göç yolu üzerinde yer alan kanatlı barınağının üzerinde yuva yapan leylek dahil hepimiz ziyaretçilerimizi bekliyoruz."
-Ziyaretçilerine sarılan yılan da var lemur da...
Parkta görevli biyolog Mediha Gonca Vural da tamamı kapalı 2 bin 345 metrekarelik Tropik Merkez'de çocuk ve yetişkinlerle dokunma etkinliği yaptıklarını anlattı.
Merkeze 2008 yılında gelen lemur sayısının 6'dan 13'e yükseldiğini ve ziyaretçileriyle yakın iletişim kurabildiğini, en son dünyaya gelen 3 aylık bebek lemurun ise henüz insanlara yaklaşamadığını ifade etti.
Tropik Merkez'de ilgi gören bir başka hayvanın da Marmaris'ten gelen 15 kiloluk kırmızı kuyruklu boğa yılanı olduğuna dikkati çeken Vural, "Dokunma etkinliği ile büyük küçük herkesin boynuna, eline alabileceği Ahu, ziyaretçilerine yılandan korkmamayı öğretiyor" dedi.
Mediha Gonca Vural, bazı ziyaretçilerin Ahu'ya uzaktan bakmayı ya da sadece dokunmayı tercih ettiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ziyaretçilerin gözdesi İzmir adlı Asya filinin Winner ve Begümcan'ın yavrusu olarak 2,5 yıl önce İzmir Doğal Yaşam Parkı'nda dünyaya gözlerini açtığını hatırlatan Afşin, 600 kiloya ulaşan yavrunun günde 5 kilo buzlu meyve ve 5 litre de süt ile beslendiğini kaydetti.
En çok elma yemeyi ve banyo yapmayı seven İzmir'in eğitimi konusunda da önemli yol kat ettiklerini ifade eden Afşin, filin annesi Begümcan'dan hortumunu kullanmayı öğrendiğini söyledi.
Türkiye'de doğan ilk fil ünvanını taşıyan İzmir'in bakımını veteriner tekniker ve bakıcıların özenle sürdürdüğünü dile getiren Şahin Afşin, yavru filin bakım sırasında "gel", "ağzını aç" gibi basit komutları öğrendiğini ve yerine getirdiğini belirtti.
-İsimlerini hem halk hem de bakıcıları veriyor
Parktaki tüm hayvanların doğal koşullarında yaşaması için gerekli altyapıyı hazırladıklarını vurgulayan Afşin, Bengal kaplanları ve aslanların durağanlaşmasını engellemek amacıyla şamandıra ile oyun saatleri düzenlediklerini anlattı.
Şamandıra ile oynayan kaplan ve aslanların yanı sıra "Duygu" adlı ayının, "Zarife" adlı zürafanın da özellikle çocukların ilgisini çektiğini söyleyen Afşin, şöyle konuştu:
"İzmir'in adı halk anketi ile belirlendi ama bazı hayvanlarımız bakıcılarının ismini alıyor ya da bakıcılarının verdiği isim ile anılıyor. İsimleri de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Zarife, Duygu ve bin 500 diğer hayvanı artık birey gibi görüyoruz. Okulların kapanması ve sıcak hava nedeniyle ziyaretçi sayımız aylık 100 binden 74-75 bine indi. Mayıs ayında aramıza katılan mirket, zebra, nyala, koati, marmoset, meyve yarasası, sacred ibis ve göç yolu üzerinde yer alan kanatlı barınağının üzerinde yuva yapan leylek dahil hepimiz ziyaretçilerimizi bekliyoruz."
-Ziyaretçilerine sarılan yılan da var lemur da...
Parkta görevli biyolog Mediha Gonca Vural da tamamı kapalı 2 bin 345 metrekarelik Tropik Merkez'de çocuk ve yetişkinlerle dokunma etkinliği yaptıklarını anlattı.
Merkeze 2008 yılında gelen lemur sayısının 6'dan 13'e yükseldiğini ve ziyaretçileriyle yakın iletişim kurabildiğini, en son dünyaya gelen 3 aylık bebek lemurun ise henüz insanlara yaklaşamadığını ifade etti.
Tropik Merkez'de ilgi gören bir başka hayvanın da Marmaris'ten gelen 15 kiloluk kırmızı kuyruklu boğa yılanı olduğuna dikkati çeken Vural, "Dokunma etkinliği ile büyük küçük herkesin boynuna, eline alabileceği Ahu, ziyaretçilerine yılandan korkmamayı öğretiyor" dedi.
Mediha Gonca Vural, bazı ziyaretçilerin Ahu'ya uzaktan bakmayı ya da sadece dokunmayı tercih ettiğini de sözlerine ekledi.