Aile Bakanlığı'ndan 'midyat'ta Meydana Gelen Cinsel İstismara' İlişkin Açıklama

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Midyat'ta meydana gelen cinsel istismar iddiasına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Bakanlığımızca olay, mevzuatın verdiği yetkiler ve mahkeme kararları doğrultusunda çocuk boyutuyla hassasiyetle ve dikkatle takip edilmektedir.

Çocuğun tarafı olan Bakanlığımız bu doğrultuda üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve getirmeye devam etmektedir" denildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bir gazetede yer alan 'Ya oğlumu öldürürsem' başlıklı habere ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Midyat'ta meydana gelen cinsel istismar iddiasına konu olan olayın Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı özel bir yurtta meydana geldiği belirtilen açıklamada, söz konusu yurtla yapılacak iş ve işlemlerin Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetkisinde olduğu bildirildi.

Söz konusu olayın Çocuk Koruma Kanunu kapsamınca ele alındığı ifade edilen açıklamada, Çocuk Koruma Kanunu'nda 'Korunma ihtiyacı olan ya da suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına' ilişkin hususların düzenlendiği belirtildi. 5395 Sayılı Kanun'un 5. maddesinde yer alan ve söz konusu çocuklara ilişkin alınacak tedbir kararları hakkında bilgi verilen açıklamada, "Bunlar; danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye. Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine. Bakım tedbiri; çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine. Sağlık tedbiri; çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına, barınma tedbiri; barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirlerdir. Bu kararları vermeye çocuğun değerlendirmesini yaptıktan sonra mahkemeler yetkilidir" ifadelerine yer verildi.

Söz konusu haberde geçen olaya ilişkin konunun 25 Nisan 2013 tarih ve 1561 sayılı yazı ile mağdur C.A. hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun gereğince karar verilmesinin Cizre Asliye Hukuk Mahkemesi'nden talep edildiği hatırlatılan açıklamada, "30 Nisan 2013 tarihinde mahkeme; yaşanan olayı, çocuğun ve ailenin durumunu değerlendirmiş, 5395 sayılı kanunun 5/1-a maddesi gereğince çocuk hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına, 5/1-b maddesi gereğince eğitim tedbiri uygulanmasına ve 5/1-d maddesi gereğince sağlık tedbiri uygulanmasına, kararların uygulanması için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne, Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Cizre İlçe Sağlık Grup Başkanlığı’na gönderilmesine 30.04.2013 tarihinde karar vermiştir. Verilen kararların 5395 sayılı kanunun 45. maddesine göre danışmanlık tedbiri Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitim tedbiri Milli Eğitim Bakanlığı ve sağlık tedbiri Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu doğrultuda mahkeme verdiği kararları ilgili müdürlüklere göndermiştir" denildi.

"' DANIŞMANLIK' TEDBİR KARARI YERİNE GETİRİLDİ"
Bakanlığın İl Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verilen 'danışmanlık' tedbir kararını yerine getirdiği ve getirmeye devam ettiği bildirilen açıklamada, mahkemenin söz konusu olayda ailenin ve çocuğun durumunu detaylı olarak değerlendirdiği, çocuğun üstün yararı çerçevesinde bakım tedbirine (koruma kararı) hükmetmediği ifade edildi. Açıklamada, "Ayrıca aile çocuklarının yanlarında kalmasını istemiş, yani bakım tedbiri uygulanmasını istememiştir. Bu doğrultuda Bakanlığımızca olayın haber alındığı tarihten itibaren görevlendirilen psikolog ve sosyal hizmet uzmanı birçok kez aile, anne-baba ve çocukla görüşmeler yapmış, kendilerine danışmanlık hizmeti verilmiştir. Çocuğun eğitiminin kesintiye uğramadan devam etmesi için başka bir ilde devam eden eğitimi ailesi yanındaki eğitim kurumuna alınmış ve okula devam etmesi sağlanmıştır. Çocuğun başka bir ilde eğitimine devamı hususu ise ailenin ve uzmanlarımızın tespit ve talepleri sonucunda değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Ayrıca Bakanlığın Hukuk Müşavirliği’ni görevlendirdiği ve Midyat Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan cinsel istismar davasına çocuğun lehine müdahale talebinde bulunulduğu belirtilen açıklamada, 11 Temmuz 2013 tarihinde yapılacak olan duruşmada Bakanlığın müdahil olma talebinin mahkemece değerlendirileceği bildirildi.

Sanığın 14 Mart 2013 tarihinden itibaren tutuklu olarak yargılandığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ayrıca Hukuk Müşavirliğimiz sürekli aileyle sürekli iletişim halindedir. Bakanlığımızca olay, mevzuatın verdiği yetkiler ve mahkeme kararları doğrultusunda çocuk boyutuyla hassasiyetle ve dikkatle takip edilmektedir. Ayrıca çocuğun babası ilgili il müdürlüğüne 5 Temmuz 2013 tarihinde Sayın Bakanımızla görüşmek istediğini iletmiştir. Babanın 11 Temmuz 2013 tarihindeki duruşmadan sonra görüşmeye gelebileceğini belirtmesi üzerine bu tarihte Sayın Bakanımız tarafından randevu verilmiştir. Çocuğun tarafı olan Bakanlığımız bu doğrultuda üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve getirmeye devam etmektedir."
Kaynak: İHA