Burun Ameliyatlarında Artık Tampon Uygulanmayacak
KAYSERİ - Memorial Kayseri Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Koç, özel bir teknikle yapılan burun ameliyatları sonrası tampon kullanımına gerek kalmadığını bildirdi.
Koç, yaptığı açıklamada, burun ameliyatlarında hastaların korkulu rüyası haline gelen tampon uygulamasının artık kullanılmadığını ifade etti.
Burnun, solunum sisteminin başlangıç organı olduğunu vurgulayan Koç, burun içindeki bazı anatomik yapılar sayesinde havanın ısıtılarak, filtre edildiğini ve temizlendiğini kaydetti.
Koç, şunları şöyle devam etti:
"Daha sonra hava broşlara ve akciğerlere gönderilir. Oysa ağız solunumunda ortamdaki hava herhangi bir filtreden geçmeden direkt olarak bademciklere ve boğaz duvarına temas eder. Burnundan nefes alamayan insanlar özellikle uyurken ağız solunumu yaptıkları için sabah ağız kuruluğu ve boğazlarında yanma şikayetiyle uyanır. Birçok insan ağız yolu ile solunum yaptığından burnundan nefes alamadığının farkında değil. Özellikle gece uykuda yatar pozisyonda burun tıkanıklığı daha belirgin hale gelen hastalar filtre edilmeyen, temizlenmeyen ve ısıtılmayan havayı soludukları için sık tekrarlayan farenjit sorunu yaşar. Sabahları yorgun uyanma, yeterli oksijen alamama, gece uyku kalitesinin düşük olması nedeniyle ertesi gün uyuklama, iş ve okul başarısızlığı, konsantrasyon eksikliği gibi olumsuz bir tablo ortaya çıkar."
12-15 yaşından itibaren burnun eğilmeye başladığını ve hastanın buna adapte olarak, burnundan nefes ve koku alamadığının farkına varamadığını belirten Koç, şunları anlattı:
"Burun ameliyatlarında günümüzde çok farklı çeşitte yöntemler mevcut ve uygulanıyor. Burundaki kıkırdak ve kemik düzeyindeki ameliyatlarda genellikle aynı teknikler kullanılır. Yani var olan problem ve eğrilik neredeyse, o bölge düzeltilir. Burun ameliyatları sonrası genelde buruna tampon konulur. Tamponun tercih edilmesinin en önemli nedeni, ameliyat sahasına kan pıhtısı birikerek burnun şişmesi riskinin bulunmasıdır. Ancak özel bir teknik ile yapılan burun ameliyatları sonrası tampon kullanımına gerek kalmıyor. Ameliyatta en arkadan öne doğru eriyen dikişlerle hastanın düzeltilen bölgesi sabitlenir. Septal stapler denilen özel aletler, tel zımba mantığı ile yara yüzeylerini birbirine iple zımbalar. Ameliyat bitiminde tampon yerine sekiz ayrı noktadan iple zımbalama yapılır. Bu sayede tampon uygulamadan tampon etkisi sağlanır ve ameliyat sonrası kanama riski en aza indirilir. Tampon kullanılmadan yapılan ameliyatlarda gözaltında morarma ya da yanakta şişme gibi sorunlar oluşmadan, hasta ameliyat sonrası dönemini konforlu bir şekilde geçirir."
-Tamponla 1 hafta tamponsuz 1 günde iyileşme
Burun ameliyatlarında tamponun 3 gün ya da en erken 72 saatte alınabildiğini ifade eden Koç, bu süre içinde burnun tamamen tıkalı, şiş ve ödemli, gözaltlarına kadar morarmış bir şekilde kaldığını belirtti.
İçine hava girmesini sağlayan ve kurumasını engelleyen ortası delikli tamponların da kullanıldığını anlatan Koç, şöyle konuştu:
"Bu da kurumaya ve tıkanmaya engel değildir. Tamponun çıkarılması esnasında hastanın psikolojisi de olumsuz etkilenir. Hasta ameliyat sonrası 1 hafta sonra işine dönebilir. Tamponun, burnun orta hattındaki kıkırdak ve dokularda erimeye neden olabilen bir etkisi de bulunmaktadır. Tampon konulmadan yapılan burun ameliyatları sonrası hasta ameliyat olduğu gün tüm gündelik işlerini yapabilir. Öncelikle burnundan nefes alır ve kaliteli bir uyku uyumaya hemen başlayabilir. Bunun dışında gezebilir, eğlenebilir ve banyo yapabilir. Hastanın burnunda herhangi bir kanama olursa içine çok az miktarda pamuk konulmaktadır ve bunun da hasta açısından herhangi bir sakıncası yoktur. Hastalar herhangi bir sorunları yoksa ameliyat oldukları gün taburcu olabilir."
Kaynak: AA
Burnun, solunum sisteminin başlangıç organı olduğunu vurgulayan Koç, burun içindeki bazı anatomik yapılar sayesinde havanın ısıtılarak, filtre edildiğini ve temizlendiğini kaydetti.
Koç, şunları şöyle devam etti:
"Daha sonra hava broşlara ve akciğerlere gönderilir. Oysa ağız solunumunda ortamdaki hava herhangi bir filtreden geçmeden direkt olarak bademciklere ve boğaz duvarına temas eder. Burnundan nefes alamayan insanlar özellikle uyurken ağız solunumu yaptıkları için sabah ağız kuruluğu ve boğazlarında yanma şikayetiyle uyanır. Birçok insan ağız yolu ile solunum yaptığından burnundan nefes alamadığının farkında değil. Özellikle gece uykuda yatar pozisyonda burun tıkanıklığı daha belirgin hale gelen hastalar filtre edilmeyen, temizlenmeyen ve ısıtılmayan havayı soludukları için sık tekrarlayan farenjit sorunu yaşar. Sabahları yorgun uyanma, yeterli oksijen alamama, gece uyku kalitesinin düşük olması nedeniyle ertesi gün uyuklama, iş ve okul başarısızlığı, konsantrasyon eksikliği gibi olumsuz bir tablo ortaya çıkar."
12-15 yaşından itibaren burnun eğilmeye başladığını ve hastanın buna adapte olarak, burnundan nefes ve koku alamadığının farkına varamadığını belirten Koç, şunları anlattı:
"Burun ameliyatlarında günümüzde çok farklı çeşitte yöntemler mevcut ve uygulanıyor. Burundaki kıkırdak ve kemik düzeyindeki ameliyatlarda genellikle aynı teknikler kullanılır. Yani var olan problem ve eğrilik neredeyse, o bölge düzeltilir. Burun ameliyatları sonrası genelde buruna tampon konulur. Tamponun tercih edilmesinin en önemli nedeni, ameliyat sahasına kan pıhtısı birikerek burnun şişmesi riskinin bulunmasıdır. Ancak özel bir teknik ile yapılan burun ameliyatları sonrası tampon kullanımına gerek kalmıyor. Ameliyatta en arkadan öne doğru eriyen dikişlerle hastanın düzeltilen bölgesi sabitlenir. Septal stapler denilen özel aletler, tel zımba mantığı ile yara yüzeylerini birbirine iple zımbalar. Ameliyat bitiminde tampon yerine sekiz ayrı noktadan iple zımbalama yapılır. Bu sayede tampon uygulamadan tampon etkisi sağlanır ve ameliyat sonrası kanama riski en aza indirilir. Tampon kullanılmadan yapılan ameliyatlarda gözaltında morarma ya da yanakta şişme gibi sorunlar oluşmadan, hasta ameliyat sonrası dönemini konforlu bir şekilde geçirir."
-Tamponla 1 hafta tamponsuz 1 günde iyileşme
Burun ameliyatlarında tamponun 3 gün ya da en erken 72 saatte alınabildiğini ifade eden Koç, bu süre içinde burnun tamamen tıkalı, şiş ve ödemli, gözaltlarına kadar morarmış bir şekilde kaldığını belirtti.
İçine hava girmesini sağlayan ve kurumasını engelleyen ortası delikli tamponların da kullanıldığını anlatan Koç, şöyle konuştu:
"Bu da kurumaya ve tıkanmaya engel değildir. Tamponun çıkarılması esnasında hastanın psikolojisi de olumsuz etkilenir. Hasta ameliyat sonrası 1 hafta sonra işine dönebilir. Tamponun, burnun orta hattındaki kıkırdak ve dokularda erimeye neden olabilen bir etkisi de bulunmaktadır. Tampon konulmadan yapılan burun ameliyatları sonrası hasta ameliyat olduğu gün tüm gündelik işlerini yapabilir. Öncelikle burnundan nefes alır ve kaliteli bir uyku uyumaya hemen başlayabilir. Bunun dışında gezebilir, eğlenebilir ve banyo yapabilir. Hastanın burnunda herhangi bir kanama olursa içine çok az miktarda pamuk konulmaktadır ve bunun da hasta açısından herhangi bir sakıncası yoktur. Hastalar herhangi bir sorunları yoksa ameliyat oldukları gün taburcu olabilir."