"Şampiyon Atlarını" Bal ve Pekmezle Besliyor
YOZGAT - ÖZCAN GÜNEY - Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Mehmetbeyli köyündeki çiftlikte yetiştirilen yarış atları, yaz aylarında bal, kış mevsiminde ise pekmez katılan yemle besleniyor.
Çiftliğin sahibi Behçet Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2000 yılında 50 dekar alanda kurduğu çiftlikte A grubu açık yarış atı yetiştirdiklerini belirterek, taylarının bir çoğunun yarışlarda başarılı sonuçlar aldığını söyledi.
Harada yetişen "Yozgatlı" adlı atın, 2000-2005 yılları arasında İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa'da koştuğunu belirten Korkmaz, "Defne Kızım isimli atımız, 2005-2009 yıllarında İstanbul, Ankara ve İzmir'de, Çağan isimli atımız, 2006-2009 yıllarında Ankara ve İzmir'de 5'er kez, İstanbul'da 2 defa, Cintay isimli atımız da 2006-2009 yılları arasında İzmir'de 4 kez, İstanbul'da 2 defa, Ankara ve Bursa'da ise birer kez birincilik elde etti. Bu atlarımızın tamamı Berk soyundan gelen atlardır. Bunların haricinde aynı soydan gelen ancak başka yerlerde yetişen Alaz, Yalaz ve Kolejli isimli atlarımız da birçok yerde birincilik almışlardır" diye konuştu.
Korkmaz, önümüzdeki dönemde 2 tayla yarışlara katılmayı planladıklarını ifade ederek, "Bunlardan babası Angora, annesi Nişan olan Etuşum isimli tayımız, seneye hipodromlarda yarışlara katılacak ancak çiftliğimizde bu tayları yarışlara hazırlama şansımız yok. Kasım ayında bu tayımızı yer bulursak İstanbul'a, bulamazsak Bursa'ya götürüp 6 ay yarışlara hazırlayacağız" dedi.
Haranın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetiminde olduğunu belirten Korkmaz, "Yozgat tarım kenti olmasına rağmen atları besleyebilmek için sadece arpayı buradan bulabiliyoruz. Yoncayı Sivas'tan, otu ise Adıyaman bölgesinden temin ediyoruz. Bunlara rağmen Yozgat'ın at yetiştiriciliği için ideal bir iklime sahip olduğu hep söylenir" ifadesini kullandı.
Atların bakımı hakkında da bilgi veren Korkmaz, "Koşacak atların pedikürleri çok önemli. Koşacak atların tırnak bakımlarını da Ankara'dan getirdiğimiz özel nalbantlar yapıyor. Yanlış bir pedikürde atlarımızın ters basması durumunda sakatlıklar olabiliyor" dedi.
Korkmaz, haradaki atların hepsiyle yakından ilgilendiğini belirterek, "Biz burada atlarımıza Kerkenez'in üzümlerinden üretilen pekmezi daha çok veriyoruz. Sağlık açısından bir sorunumuz yok. Atlarımızın yemine yaz aylarında serin tutsun diye bal, kışın ise sıcak tutması için pekmez koyuyoruz. Bazen enerji versin diye dut kurusu ve kuru üzüm de koyuyoruz. Atlarımız havucu çok seviyor, arpaları ezilmiş halde veriyoruz. Bu şekilde beslemeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Tayların fiyatının, anne ve babasının yarışlardaki derecesine göre değiştiğine dikkati çeken Korkmaz, tayların 10-200 bin liradan satıldığını belirtti.
Çiftlikte çalışan seyis Metin Satış ise 30 yıldır bu işle uğraştığını, daha önce birçok şehirde ve Suudi Arabistan'da at bakıcılığı yaptığını söyledi.
Satış, 13 yıldır da Yozgat'taki çiftlikte çalıştığını dile getirerek. ''Haramızda 1 aygır, 6 kısrak, 5 tayımız var. Bu yıl ise 2 yaşında olan 2 tayımızı eylül ayı başlarında İstanbul'a göndereceğiz, orada belli bir süre eğitime alınacaklar. Daha sonra bu taylarımız hipodromlarda koşmaya başlayacak" dedi.
Kaynak: AA
Harada yetişen "Yozgatlı" adlı atın, 2000-2005 yılları arasında İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa'da koştuğunu belirten Korkmaz, "Defne Kızım isimli atımız, 2005-2009 yıllarında İstanbul, Ankara ve İzmir'de, Çağan isimli atımız, 2006-2009 yıllarında Ankara ve İzmir'de 5'er kez, İstanbul'da 2 defa, Cintay isimli atımız da 2006-2009 yılları arasında İzmir'de 4 kez, İstanbul'da 2 defa, Ankara ve Bursa'da ise birer kez birincilik elde etti. Bu atlarımızın tamamı Berk soyundan gelen atlardır. Bunların haricinde aynı soydan gelen ancak başka yerlerde yetişen Alaz, Yalaz ve Kolejli isimli atlarımız da birçok yerde birincilik almışlardır" diye konuştu.
Korkmaz, önümüzdeki dönemde 2 tayla yarışlara katılmayı planladıklarını ifade ederek, "Bunlardan babası Angora, annesi Nişan olan Etuşum isimli tayımız, seneye hipodromlarda yarışlara katılacak ancak çiftliğimizde bu tayları yarışlara hazırlama şansımız yok. Kasım ayında bu tayımızı yer bulursak İstanbul'a, bulamazsak Bursa'ya götürüp 6 ay yarışlara hazırlayacağız" dedi.
Haranın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetiminde olduğunu belirten Korkmaz, "Yozgat tarım kenti olmasına rağmen atları besleyebilmek için sadece arpayı buradan bulabiliyoruz. Yoncayı Sivas'tan, otu ise Adıyaman bölgesinden temin ediyoruz. Bunlara rağmen Yozgat'ın at yetiştiriciliği için ideal bir iklime sahip olduğu hep söylenir" ifadesini kullandı.
Atların bakımı hakkında da bilgi veren Korkmaz, "Koşacak atların pedikürleri çok önemli. Koşacak atların tırnak bakımlarını da Ankara'dan getirdiğimiz özel nalbantlar yapıyor. Yanlış bir pedikürde atlarımızın ters basması durumunda sakatlıklar olabiliyor" dedi.
Korkmaz, haradaki atların hepsiyle yakından ilgilendiğini belirterek, "Biz burada atlarımıza Kerkenez'in üzümlerinden üretilen pekmezi daha çok veriyoruz. Sağlık açısından bir sorunumuz yok. Atlarımızın yemine yaz aylarında serin tutsun diye bal, kışın ise sıcak tutması için pekmez koyuyoruz. Bazen enerji versin diye dut kurusu ve kuru üzüm de koyuyoruz. Atlarımız havucu çok seviyor, arpaları ezilmiş halde veriyoruz. Bu şekilde beslemeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Tayların fiyatının, anne ve babasının yarışlardaki derecesine göre değiştiğine dikkati çeken Korkmaz, tayların 10-200 bin liradan satıldığını belirtti.
Çiftlikte çalışan seyis Metin Satış ise 30 yıldır bu işle uğraştığını, daha önce birçok şehirde ve Suudi Arabistan'da at bakıcılığı yaptığını söyledi.
Satış, 13 yıldır da Yozgat'taki çiftlikte çalıştığını dile getirerek. ''Haramızda 1 aygır, 6 kısrak, 5 tayımız var. Bu yıl ise 2 yaşında olan 2 tayımızı eylül ayı başlarında İstanbul'a göndereceğiz, orada belli bir süre eğitime alınacaklar. Daha sonra bu taylarımız hipodromlarda koşmaya başlayacak" dedi.