Eski CHP İl Başkanından AK Parti’ye Övgü Dolu Sözler
Eski Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır İl Başkanı Medeni Seyrek, Başbakan ve AK Parti için övgü dolu sözler söyledi.
Medeni Seyrek, başbakanın uzun yıllar boyunca bu ülkede kimsenin konuşmaya dahi cesaret edemediği, siyasetçilerin korktuğu konularda cesur tavırlarıyla ve kararlarıyla kendisini heyecanlandırdığını ve bir o kadar da umutlandırdığını söyledi.
Merhum Şerafettin Elçi’nin isminin havaalanına verilecek olmasının son derece saygı değer bir karar olduğunu düşündüğünü aktaran Seyrek, bütün engelleme, provokatif söylem ve eylemlere rağmen barış sürecinin devam ettiğini, suça bulaşmamış PKK’lıların eve dönüş projesi konuşulduğunu Kürtlerin çiğnenmiş, yok sayılmış inkar edilmiş haklarının verileceğinden de emin olduğunu vurguladı. Seyrek, “İdam, sürgün ve katledilmiş haksızlığa uğramış, Kürt halkının nezdinde kahramanlıkları dillere destan olmuş bu zatların iade-i itibarlarının verilmesini talep ediyoruz. Bu zatlar asla bölücülük adına değil kendi inanç, kültür ve kimliklerinin yok sayıldığı İsmet İnönü cuntasına doğal refleks göstermişler ve haksızlığa, zulme karşı geldikleri için resmi ideolojinin iftiralarına maruz bırakılarak hain damgasına tabi tutulmuşlardır” dedi.
Şeyh Fahri'nin torunu olan Medeni Seyrek, dedesinin ve 17 arkadaşının insanlık dışı bir muameleye maruz bırakılarak, hunharca katledildiğini anlattı. Seyrek, “Toplu bir çukura gömülen ehlibeytten gelen Hz. Hüseyin'in torunlarından Kürt halkının hayranlığını kazanmış Kürt halkının şehidi Şeyh Fahri Bukarki’nin itibarının verilmesini bekliyorum. Sayın Başbakan’ının ve hükümetin Kürtlerin bu hassasiyetlerinin göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum. Şeyh Said, dedem ve bütün Kürt şehitlerine iade-i itibarlarını verin ki bu ülkede barış ve kardeşliğe köprü olsun. Bu ülkenin azizi siz olun, ittihat ve terakkinin yaptığı bölücü, ayrıştırmacı ve cuntacı zihniyetini tarihin kirli sayfalarına hapsedin. Ben ehlibeytten gelen Sünni bir geleneğe sahip Bukarki ailesinin bir ferdi olarak hiçbir zaman kendimi bu ülkede dışlanmış, aşağılanmış olarak görmedim. Hiçbir zamanda sistemle barışık yaşayamadım buna rağmen ayrılmayı bölünmeyi istemedim” ifadelerini kullandı.
Haksızlığa uğradığını, yasal zeminde siyaset yapmaya çalıştığını kaydeden Seyrek, hangi parti olursa olsun doğru işler yapıyorsa destekleyeceğini söyledi.
Seyrek, "Onurlu ve kalıcı bir barış istiyorsak bu sorunu topyekun ele almalıyız. Kürtlerin sorununun sadece PKK’nın silah bırakmasıyla BDP’nın yasal siyaset yapmasıyla çözülebileceğine inanmıyorum hatta Kürt meselesinin çözülmesiyle ilgili naçizane hazırlamış olduğum bir çalışmam var. Tüm bu ülkede yaşayan bireylerin ve halkların kardeşliğinin tesisi için faydalı olabileceği düşüncesindeyim. Sayın Başbakan lütfedip birkaç dakikasını bana ayırırsa hazırladığım raporu kendisine takdim etmeye hazır olduğumu belirtirim" ifadelerini kullandı
Kaynak: İHA
Merhum Şerafettin Elçi’nin isminin havaalanına verilecek olmasının son derece saygı değer bir karar olduğunu düşündüğünü aktaran Seyrek, bütün engelleme, provokatif söylem ve eylemlere rağmen barış sürecinin devam ettiğini, suça bulaşmamış PKK’lıların eve dönüş projesi konuşulduğunu Kürtlerin çiğnenmiş, yok sayılmış inkar edilmiş haklarının verileceğinden de emin olduğunu vurguladı. Seyrek, “İdam, sürgün ve katledilmiş haksızlığa uğramış, Kürt halkının nezdinde kahramanlıkları dillere destan olmuş bu zatların iade-i itibarlarının verilmesini talep ediyoruz. Bu zatlar asla bölücülük adına değil kendi inanç, kültür ve kimliklerinin yok sayıldığı İsmet İnönü cuntasına doğal refleks göstermişler ve haksızlığa, zulme karşı geldikleri için resmi ideolojinin iftiralarına maruz bırakılarak hain damgasına tabi tutulmuşlardır” dedi.
Şeyh Fahri'nin torunu olan Medeni Seyrek, dedesinin ve 17 arkadaşının insanlık dışı bir muameleye maruz bırakılarak, hunharca katledildiğini anlattı. Seyrek, “Toplu bir çukura gömülen ehlibeytten gelen Hz. Hüseyin'in torunlarından Kürt halkının hayranlığını kazanmış Kürt halkının şehidi Şeyh Fahri Bukarki’nin itibarının verilmesini bekliyorum. Sayın Başbakan’ının ve hükümetin Kürtlerin bu hassasiyetlerinin göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum. Şeyh Said, dedem ve bütün Kürt şehitlerine iade-i itibarlarını verin ki bu ülkede barış ve kardeşliğe köprü olsun. Bu ülkenin azizi siz olun, ittihat ve terakkinin yaptığı bölücü, ayrıştırmacı ve cuntacı zihniyetini tarihin kirli sayfalarına hapsedin. Ben ehlibeytten gelen Sünni bir geleneğe sahip Bukarki ailesinin bir ferdi olarak hiçbir zaman kendimi bu ülkede dışlanmış, aşağılanmış olarak görmedim. Hiçbir zamanda sistemle barışık yaşayamadım buna rağmen ayrılmayı bölünmeyi istemedim” ifadelerini kullandı.
Haksızlığa uğradığını, yasal zeminde siyaset yapmaya çalıştığını kaydeden Seyrek, hangi parti olursa olsun doğru işler yapıyorsa destekleyeceğini söyledi.
Seyrek, "Onurlu ve kalıcı bir barış istiyorsak bu sorunu topyekun ele almalıyız. Kürtlerin sorununun sadece PKK’nın silah bırakmasıyla BDP’nın yasal siyaset yapmasıyla çözülebileceğine inanmıyorum hatta Kürt meselesinin çözülmesiyle ilgili naçizane hazırlamış olduğum bir çalışmam var. Tüm bu ülkede yaşayan bireylerin ve halkların kardeşliğinin tesisi için faydalı olabileceği düşüncesindeyim. Sayın Başbakan lütfedip birkaç dakikasını bana ayırırsa hazırladığım raporu kendisine takdim etmeye hazır olduğumu belirtirim" ifadelerini kullandı