BDP Grup Başkanvekillerinin Basın Toplantısı
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Doğu ve Güneydoğu’da PKK'nın sözde asayiş birimi görüntüleriyle ilgili olarak “Parti olarak bunun soruşturmasını yapıyoruz.
Kim tarafından nasıl yapılıyor onu bilmiyoruz. Kandil’de yaptığımız görüşmelerde, onlar da bu olayları yakından takip ettiklerini ama kendilerinin bu yaşananlarla hiçbir bağlantılarının olmadığını söylediler” dedi.
BDP’nin grup başkanvekilleri Buldan ve İdris Baluken, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Buldan ve İdris Baluken, ülkenin biriken sorunlarının çözümü konusunda geride bırakılan yasama yılında da parlamentonun kamuoyunun ihtiyaçlarına cevap olamadığını, yeni anayasa ve demokratikleşme başta olmak üzere atılması gereken temel adımların gelecek yasama yılına ertelendiğini söyledi.
Tutuklu milletvekillerinin durumunun demokratik siyaset adına bir utanç tablosu olduğunu belirten Baluken, "Türkiye bu demokrasi ayıbını daha fazla sürdüremez, sürdürmemelidir. Halkın temsilcileri bir an önce serbest bırakılmalı ve parlamento çalışmalarına katılmaları sağlanmalıdır" dedi.
24. Dönem 3. Yasama yılında parti olarak neler yaptıklarını anlatan Baluken, bin 900 yazılı ve sözlü soru önergesi, 360 araştırma önergesi, 100 kanun teklifi verdiğini, 600 kez Genel Kurul kürsüsünü kullandığını, 150 basın toplantısı gerçekleştirdiğini ve 40 grup önerisini gündeme getirdiklerini söyledi.
Baluken, konuşmasında "Demokratik standartları yükseltecek, özgürlüklerin alanını genişletecek, eşitliği-temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, ayrımcılığı sona erdirecek, barışın önünü açacak, adaleti tesis edecek projeleri öneren, bunları Meclis gündemine taşıyan BDP Blok grubu olmuştur" diye konuştu.
Buldan da çözüm sürecinin ülkenin yıllardır kanayan yarası olan çatışmalı sürecin sona ermesinin, ölümlerin ve gözyaşlarının durmuş olmasının çok önemli bir aşama olduğunu kaydetti.
Bu dönemde parlamentonun demokratik reformları gündeme almamasının önemli bir eksiklik olduğunu ifade eden Buldan, bu süreçte kurulan Çözüm Komisyonu’nun ise önemine işaret etti.
Demokratik adımların atılması gerektiğini belirten Buldan, şunları söyledi: “Biz başından bu yana parlamentonun tatile girmemesi gerektiğini ifade ettik, halen aynı noktadayız. Demokratik reformlar hızla parlamentonun gündemine gelmelidir. BDP olarak acil demokrasi paketi hazırlayarak, hükümete sunduk. Şimdi vakit kaybetmeden hükümetin bu demokratikleşme reformlarını gündemine alması, gerekli düzenlemeleri yaparak Meclis gündemine getirmesi gerekir. Ekim ayını beklemeden Meclis'in Ramazan sonrası olağanüstü toplanması gerekir. Halkımızın beklentisi bu yöndedir. Tam da bu noktada yeni anayasa çalışmaları büyük önem kazanmaktadır. Toplumun beklentisi ve ihtiyacı 12 Eylül darbe anayasasından kopuşu gerçekleştirerek sivil, demokratik, çoğulcu yeni bir anayasaya kavuşmaktır. Bütün partilerin bu gerçeği görmesi gerekir. Bugün sadece 48 madde üzerinde bir uzlaşma sağlanmış olması kamuoyunun beklentilerine cevap veren düzey değil. Uzlaşılamayan temel maddeler üzerine siyasi partilerin ortak uzlaşma noktasını yakalayabilmek için çaba içerisinde olması gerekir. Unutulmamalıdır ki burada yaşanacak bir tıkanma demokrasinin önünü tıkayacaktır. Kimse bu vebalin altına girmemelidir. Burada alınacak temel referans 12 Eylül anayasasının belirlediği kırmızı çizgiler ve tekçi anlayış değil, toplumun demokrasi ve özgürlük talepleri olmalıdır. Bir kez daha tüm partileri bu noktada uzlaşmaya ve sorumlu hareket etmeye çağırıyoruz."
Basın toplantısında Buldan ve Baluken gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Buldan, bir soru üzerine hükümetin üzerinde çalıştığı demokratikleşme paketinin içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.
Bu konuda hükümetin paylaştığı bir şey olmadığını belirten Buldan, şunları söyledi: “En kısa zamanda hükümetin bir irade beyanında bulunması, kamuoyunu ve süreci rahatlatacaktır. Bunun pozitif bir yansıması olacaktır”
Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili bir soru üzerine Buldan, bu konuda kendilerine yansıtılan bir durum olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Öcalan’ın bu süreci sağlıklı yürütebilmesi için koşulları iyileştirilmeli ama hükümet tarafından bize iletilen ya da İmralı’ya gittiğimizde karşılaştığımız yeni bir yer, inşaat yok. Sürecin daha sağlıklı işletilebilmesi açısından en kısa zamanda koşulların acilen düzeltilmesi gerekiyor” Murat Karayılan’ın “Çözüm sürecinde bu bir hafta kritik” açıklamasının sorulması üzerine ise Buldan, Kandil’in de hükümetin adım atması yönünde beklenti içinde olduğunu kaydetti.
Buldan, Başbakan’ın yeni anayasa ile ilgili önerisinin anımsatılması üzerine Anayasa’da uzlaşılan 48 maddenin yeterli olmadığını düşündüklerini söyledi.
Ancak bu 48 maddenin Meclis’ten geçmesinin yeni bir anayasa çalışmasından vazgeçilmesi anlamına gelmeyeceğini belirten Buldan, “Uzlaşılan 80 madde bile olsa Türkiye’nin yine de yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’da sözde asayiş birimi görüntüleriyle ilgili olarak da Buldan, şunları söyledi: “Parti olarak bunun soruşturmasını yapıyoruz. Kim tarafından nasıl yapılıyor onu bilmiyoruz. Kandil’de yaptığımız görüşmelerde, onlar da bu olayları yakından takip ettiklerini ama kendilerinin bu yaşananlarla hiçbir bağlantılarının olmadığını söylediler. Bu süreçte provokatif eylemler mutlaka olur, süreçle bağlantılı olarak bunu yapmaya çalışanlar olur ama parti olarak bunun soruşturmasını başlattık.”
Kaynak: İHA
BDP’nin grup başkanvekilleri Buldan ve İdris Baluken, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Buldan ve İdris Baluken, ülkenin biriken sorunlarının çözümü konusunda geride bırakılan yasama yılında da parlamentonun kamuoyunun ihtiyaçlarına cevap olamadığını, yeni anayasa ve demokratikleşme başta olmak üzere atılması gereken temel adımların gelecek yasama yılına ertelendiğini söyledi.
Tutuklu milletvekillerinin durumunun demokratik siyaset adına bir utanç tablosu olduğunu belirten Baluken, "Türkiye bu demokrasi ayıbını daha fazla sürdüremez, sürdürmemelidir. Halkın temsilcileri bir an önce serbest bırakılmalı ve parlamento çalışmalarına katılmaları sağlanmalıdır" dedi.
24. Dönem 3. Yasama yılında parti olarak neler yaptıklarını anlatan Baluken, bin 900 yazılı ve sözlü soru önergesi, 360 araştırma önergesi, 100 kanun teklifi verdiğini, 600 kez Genel Kurul kürsüsünü kullandığını, 150 basın toplantısı gerçekleştirdiğini ve 40 grup önerisini gündeme getirdiklerini söyledi.
Baluken, konuşmasında "Demokratik standartları yükseltecek, özgürlüklerin alanını genişletecek, eşitliği-temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, ayrımcılığı sona erdirecek, barışın önünü açacak, adaleti tesis edecek projeleri öneren, bunları Meclis gündemine taşıyan BDP Blok grubu olmuştur" diye konuştu.
Buldan da çözüm sürecinin ülkenin yıllardır kanayan yarası olan çatışmalı sürecin sona ermesinin, ölümlerin ve gözyaşlarının durmuş olmasının çok önemli bir aşama olduğunu kaydetti.
Bu dönemde parlamentonun demokratik reformları gündeme almamasının önemli bir eksiklik olduğunu ifade eden Buldan, bu süreçte kurulan Çözüm Komisyonu’nun ise önemine işaret etti.
Demokratik adımların atılması gerektiğini belirten Buldan, şunları söyledi: “Biz başından bu yana parlamentonun tatile girmemesi gerektiğini ifade ettik, halen aynı noktadayız. Demokratik reformlar hızla parlamentonun gündemine gelmelidir. BDP olarak acil demokrasi paketi hazırlayarak, hükümete sunduk. Şimdi vakit kaybetmeden hükümetin bu demokratikleşme reformlarını gündemine alması, gerekli düzenlemeleri yaparak Meclis gündemine getirmesi gerekir. Ekim ayını beklemeden Meclis'in Ramazan sonrası olağanüstü toplanması gerekir. Halkımızın beklentisi bu yöndedir. Tam da bu noktada yeni anayasa çalışmaları büyük önem kazanmaktadır. Toplumun beklentisi ve ihtiyacı 12 Eylül darbe anayasasından kopuşu gerçekleştirerek sivil, demokratik, çoğulcu yeni bir anayasaya kavuşmaktır. Bütün partilerin bu gerçeği görmesi gerekir. Bugün sadece 48 madde üzerinde bir uzlaşma sağlanmış olması kamuoyunun beklentilerine cevap veren düzey değil. Uzlaşılamayan temel maddeler üzerine siyasi partilerin ortak uzlaşma noktasını yakalayabilmek için çaba içerisinde olması gerekir. Unutulmamalıdır ki burada yaşanacak bir tıkanma demokrasinin önünü tıkayacaktır. Kimse bu vebalin altına girmemelidir. Burada alınacak temel referans 12 Eylül anayasasının belirlediği kırmızı çizgiler ve tekçi anlayış değil, toplumun demokrasi ve özgürlük talepleri olmalıdır. Bir kez daha tüm partileri bu noktada uzlaşmaya ve sorumlu hareket etmeye çağırıyoruz."
Basın toplantısında Buldan ve Baluken gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Buldan, bir soru üzerine hükümetin üzerinde çalıştığı demokratikleşme paketinin içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.
Bu konuda hükümetin paylaştığı bir şey olmadığını belirten Buldan, şunları söyledi: “En kısa zamanda hükümetin bir irade beyanında bulunması, kamuoyunu ve süreci rahatlatacaktır. Bunun pozitif bir yansıması olacaktır”
Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili bir soru üzerine Buldan, bu konuda kendilerine yansıtılan bir durum olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Öcalan’ın bu süreci sağlıklı yürütebilmesi için koşulları iyileştirilmeli ama hükümet tarafından bize iletilen ya da İmralı’ya gittiğimizde karşılaştığımız yeni bir yer, inşaat yok. Sürecin daha sağlıklı işletilebilmesi açısından en kısa zamanda koşulların acilen düzeltilmesi gerekiyor” Murat Karayılan’ın “Çözüm sürecinde bu bir hafta kritik” açıklamasının sorulması üzerine ise Buldan, Kandil’in de hükümetin adım atması yönünde beklenti içinde olduğunu kaydetti.
Buldan, Başbakan’ın yeni anayasa ile ilgili önerisinin anımsatılması üzerine Anayasa’da uzlaşılan 48 maddenin yeterli olmadığını düşündüklerini söyledi.
Ancak bu 48 maddenin Meclis’ten geçmesinin yeni bir anayasa çalışmasından vazgeçilmesi anlamına gelmeyeceğini belirten Buldan, “Uzlaşılan 80 madde bile olsa Türkiye’nin yine de yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’da sözde asayiş birimi görüntüleriyle ilgili olarak da Buldan, şunları söyledi: “Parti olarak bunun soruşturmasını yapıyoruz. Kim tarafından nasıl yapılıyor onu bilmiyoruz. Kandil’de yaptığımız görüşmelerde, onlar da bu olayları yakından takip ettiklerini ama kendilerinin bu yaşananlarla hiçbir bağlantılarının olmadığını söylediler. Bu süreçte provokatif eylemler mutlaka olur, süreçle bağlantılı olarak bunu yapmaya çalışanlar olur ama parti olarak bunun soruşturmasını başlattık.”