Bakan Erdoğan Bayraktar Gezi Parkı Olaylarını Değerlendirdi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gezi Parkı'yla ilgili yapılan ve çevre duyarlılığı sergilenen eylemleri takdirle karşıladığını ve saygı duyduğunu söyledi.
NTV'de katıldığı programda konuşan Bakan Erdoğan Bayraktar, Taksim'le ilgili projenin de özünde son derece çevreye duyarlı ve yeşili esas alan bir proje olduğunu belirterek bölgede yeşillenme ve ağaçlandırmanın arttırılacağını kaydetti.
Topçu Kışlası'yla ilgili projenin ikinci aşama olduğunu ifade eden Bayraktar, protestoların çok farklı bir noktaya çekildiğini, 200 trilyona yakın zarara neden olunduğunu, gösterilerin adeta hükümet karşıtı bir yakıp yıkma hareketine döndüğünü söyledi.
Bakan Bayraktar'ın açıklamalarından satırbaşları:
“Türkiye'de birbirimizi kabul etmek zorundayız. Dayatmalarla gidersek olmaz. Taksim dayanışmasından arkadaşlarla ve sanatçılarla toplantı yaptık. Görüşlerini sonuna kadar dinledik. O toplantılarda bir konsensüs oluştu. Ben yanlış da anlamış olabilirim ama o toplantıdan bir anlaşma çıktı. Ama dışarıda biraz farklı aksettirildi.
Biz, kaç kişi olursa olsun, fikirlerini dinleriz ama toplumun kahir ekseriyetinin istediği neyse, biz onu dinlemeliyiz. Kamuya zarar vermediği sürece, kırıp dökmedikten sonra eylemlere hiçbir şey demiyoruz. Ama biz insanlarımızın refah seviyesini düzeltmek noktasında azimliyiz.
Gezi Parkı olaylarının getirilmek istendiği nokta farklı bir noktadır. Biz vatandaşlarımızın huzuru, çevremizin ve şehirlerimizin güzelleşmesi için azimle çalışıyoruz. Katı atıkların arındırılması, çevrecilik, ağaçlandırma noktasında dünya ile yarışıyoruz.
Gezi olaylarının benim bakanlığıma da faydası oldu. 75 milyon insanımıza çevreciliği anlatma faydası bulduk.
Biz Tabiat Varlıkları'nın Korunmasına yönelik yasayı da gündemden düşürdük. Çünlü çevre duyarlılığı noktasında bir hassasiyet oluştu. Kanaatimce o yasa bir daha aynı şekilde asla gündeme gelmeyecekti. Keşke Gezi eylemlerinde gençlerimizin bir kısmı kırıp dökmeseydi. Oradaki diyalogdan çok daha sağlıklı, faydalı sonuçlar çıkarsaydık. Çevre duyarlılığını daha da üst seviyelere taşısaydık.
Gezi eylemlerindeki gençlerimizin samimiyeti, duyarlılığı sürekli olsaydı biz bu noktaya daha kolay gelirdik. Şimdi biz eğer İstanbul halkı istemezse, yapmayacağız diyoruz. Biz orada tarihimizi ihya etme bakımından bir adım atıyoruz ama çevreyi de göz ardı etmiş asla değiliz. Bunu tartışırız en doğrusu neyse yaparız. Her gün daha güzel şeyler yaparak ileri doğru gitmemiz lazım. Durarak olmaz…
Biz çevrecilik konusunda dünya ne yapıyor, insanlarımızın yapması gereken nedir, bu tür toplantıların tamamına katılıyoruz. Son günlerde çeşitli parklarda, alanlarda yapılan çevre forumlarına da çok olumlu bakıyoruz. Bunlara biz de katılabiliriz."
Kaynak: İHA
Topçu Kışlası'yla ilgili projenin ikinci aşama olduğunu ifade eden Bayraktar, protestoların çok farklı bir noktaya çekildiğini, 200 trilyona yakın zarara neden olunduğunu, gösterilerin adeta hükümet karşıtı bir yakıp yıkma hareketine döndüğünü söyledi.
Bakan Bayraktar'ın açıklamalarından satırbaşları:
“Türkiye'de birbirimizi kabul etmek zorundayız. Dayatmalarla gidersek olmaz. Taksim dayanışmasından arkadaşlarla ve sanatçılarla toplantı yaptık. Görüşlerini sonuna kadar dinledik. O toplantılarda bir konsensüs oluştu. Ben yanlış da anlamış olabilirim ama o toplantıdan bir anlaşma çıktı. Ama dışarıda biraz farklı aksettirildi.
Biz, kaç kişi olursa olsun, fikirlerini dinleriz ama toplumun kahir ekseriyetinin istediği neyse, biz onu dinlemeliyiz. Kamuya zarar vermediği sürece, kırıp dökmedikten sonra eylemlere hiçbir şey demiyoruz. Ama biz insanlarımızın refah seviyesini düzeltmek noktasında azimliyiz.
Gezi Parkı olaylarının getirilmek istendiği nokta farklı bir noktadır. Biz vatandaşlarımızın huzuru, çevremizin ve şehirlerimizin güzelleşmesi için azimle çalışıyoruz. Katı atıkların arındırılması, çevrecilik, ağaçlandırma noktasında dünya ile yarışıyoruz.
Gezi olaylarının benim bakanlığıma da faydası oldu. 75 milyon insanımıza çevreciliği anlatma faydası bulduk.
Biz Tabiat Varlıkları'nın Korunmasına yönelik yasayı da gündemden düşürdük. Çünlü çevre duyarlılığı noktasında bir hassasiyet oluştu. Kanaatimce o yasa bir daha aynı şekilde asla gündeme gelmeyecekti. Keşke Gezi eylemlerinde gençlerimizin bir kısmı kırıp dökmeseydi. Oradaki diyalogdan çok daha sağlıklı, faydalı sonuçlar çıkarsaydık. Çevre duyarlılığını daha da üst seviyelere taşısaydık.
Gezi eylemlerindeki gençlerimizin samimiyeti, duyarlılığı sürekli olsaydı biz bu noktaya daha kolay gelirdik. Şimdi biz eğer İstanbul halkı istemezse, yapmayacağız diyoruz. Biz orada tarihimizi ihya etme bakımından bir adım atıyoruz ama çevreyi de göz ardı etmiş asla değiliz. Bunu tartışırız en doğrusu neyse yaparız. Her gün daha güzel şeyler yaparak ileri doğru gitmemiz lazım. Durarak olmaz…
Biz çevrecilik konusunda dünya ne yapıyor, insanlarımızın yapması gereken nedir, bu tür toplantıların tamamına katılıyoruz. Son günlerde çeşitli parklarda, alanlarda yapılan çevre forumlarına da çok olumlu bakıyoruz. Bunlara biz de katılabiliriz."