İstanbul Televizyon Forum ve Fuarı Açıldı
İSTANBUL - Radyo Televizyon Yayıncıları Birliği tarafından düzenlenen İstanbul Televizyon Forum ve Fuarı, Haliç Kongre Merkezi'nde başladı.
Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, yayıncılığın değişen ve gelişen dünyada en önemli iletişim aracı haline geldiğini belirterek, bunun kültürel hayatı şekillendiren bir güce sahip olduğunu aktardı.
Yayıncılığın bu nedenlerle sadece bir yatırım aracı olarak nitelendirilemeyeceğini anlatan Arıcı, kamu yararı gözetilerek geliştirilmesi gereken bir alan olduğunu söyledi.
Arıcı, bu tür organizasyonların global trendlerin ve bölgesel gelişmelerin yakalanmasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, "Bakanlığımız yayıncılık sektörüyle işbirliği içerisinde olup, birçok gelişmeye ve başarıya öncülük etmiştir. Ülkemiz dizi ihracatında son yıllarda ciddi bir ivme kazanmıştır. Dizi ihracatı dünyada yüzde 4,54 büyürken, Türkiye'de 2012 sonu itibariyle bu oran yüzde 25,98 olmuştur. 75 ülkeye 11 bin saati aşkın dizi ihacatımız, ülkemiz ekonomisine olumlu katkı sağlamıştır" diye konuştu.
Arıcı, bakanlıklarının sinema filmlerine ciddi destekler verdiğini anımsatarak, bu sayede dizi sektörünün de ciddi bir gelişme gösterdiğini anlattı.
-Diğer konuşmacılar
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun ise 100-150 yıl önce yaşayan insanların, ömürleri boyunca çığır açacak 3-4 buluşla tanıştıklarını, günümüz insalarında ise bu sayının 10 civarında olduğunu söyledi.
Tanıklık edilen bu gelişmelerden yararlanmanın yanı sıra bunların hayatı dönüştüren etkisi altında kalındığını kaydeden Dursun, özellikle iletişim alanında yaşanan gelişmelerin bu kategoride değerlendirilebileceğini dile getirdi.
Dursun, yayıncıktaki değişimlere tanıklık edilen bir dönemde olduklarına vurgu yaparak, "Türkiye'de devlet tekelinin devam ettiği dönemden özel sektörün de faaliyetlerine müsaade edilen bir döneme geçilmesi, çok eski değil. 90'lı yılların başından itibaren geçen süre içerisinde medya sektörü son derece ciddi gelişmelere sahne oldu" şeklinde konuştu.
RTÜK Başkanı Dursun, analog yayınların giderek dünya gündeminden düştüğünü hatırlatarak, Türkiye'nin sayısal yayınlara geçmede biraz geç kaldığını söyledi.
Bu gecikmeye rağmen önemli çalışmaların yürütüldüğünü anlatan Dursun, "Türkiye çok zengin ve renkli bir medya sektörüne sahip" dedi.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Güleryüz, televizyon endüstrisinin tüm paydaşlarını biraraya getiren kapsamlı ve özel bir organizasyonun temellerini atıyor olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
RATEM'in görevi ve kuruluşuyla ilgili bilgi veren Güleryüz, ülkede 800'e aşkın yayın kuruluşunun RATEM üyesi olduğunu belirtti.
Güleryüz, sektörün çalışma hayatına ilişkin temel sorunların çözümü ve araştırma, eğitim çalışmalarına yönelik çalışmalarını üyelerle birlikte yürüttüklerini söyledi.
Ülkede sektörün durumunu gösteren istatistik bilgiler de veren Güleryüz, şu açıklamalarda bulundu:
"Bugün gelinen durumda Türkiye'de 18 milyon hane televizyon izleyicisi mevcut. Aynı zamanda Avrupa'nın en büyük pazarlarından birisi. Medya hizmet sağlayıcı, kanundaki yeni adımızla kuruluşların sayısı 1311 olarak kayıtlara geçmiş durumda. İki kablo platformu var. Bunlardan analog olanda 1milyon 250 bin, sayısal olanda 500 bin aboneden söz edebiliyoruz. İki uydu platformu var. Birincisinin 2.5 milyona yakın diğerinin de 1.5 milyon civarında abonesi var."
Güleryüz, ülkede televizyon kuruluşlarının sayısının değişken olduğunu, ancak oldukça fazla sayıda televizyon kuruluşuna sahip olunduğunu anlattı. Türkiye'nin yayıncılık konusunda başarılı olduğunu ifade eden Güleryüz, "2005-2011 yılları arasında 76 ülkeye 35 bin 675 saat dizi ve program ihraç etmiş durumdayız. 70 iletişim fakültemiz var. Her yıl yaklaşık 6 bin mezun veriyor. Sektörümüzde 25 bin çalışandan söz edebiliyoruz. Yan sektörlerle birlikte 50 bin kişinin istihdam edildiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
TÜRKSAT Genel Müdür Yardımcısı Nihat Oktay da, şirketlerinin uydu yayın hizmetleriyle ilgili görüşlerini anlattı. 2004 yılında kurulan TÜRKSAT'ın haberleşme uydularını işletmenin yanı sıra ülkede uydu üretimi ve tasarımı konusunda insan gücünü yetiştirme görevini de üstlendiğini belirten Oktay, şirketlerinin faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Oktay, "Güncel verilere göre halihazırda yaklaşık 15 milyon kayıtlı kullanıcı ve e-devlet kapısı üzerinden 98 kamu kuruluşuna ait 732 kamu hizmetini ulaştırabilmektedir. E- devlet kapısına ayrıca mobil cihazlarlandan da erişebilmek mümkündür" dedi.
Kaynak: AA
Yayıncılığın bu nedenlerle sadece bir yatırım aracı olarak nitelendirilemeyeceğini anlatan Arıcı, kamu yararı gözetilerek geliştirilmesi gereken bir alan olduğunu söyledi.
Arıcı, bu tür organizasyonların global trendlerin ve bölgesel gelişmelerin yakalanmasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, "Bakanlığımız yayıncılık sektörüyle işbirliği içerisinde olup, birçok gelişmeye ve başarıya öncülük etmiştir. Ülkemiz dizi ihracatında son yıllarda ciddi bir ivme kazanmıştır. Dizi ihracatı dünyada yüzde 4,54 büyürken, Türkiye'de 2012 sonu itibariyle bu oran yüzde 25,98 olmuştur. 75 ülkeye 11 bin saati aşkın dizi ihacatımız, ülkemiz ekonomisine olumlu katkı sağlamıştır" diye konuştu.
Arıcı, bakanlıklarının sinema filmlerine ciddi destekler verdiğini anımsatarak, bu sayede dizi sektörünün de ciddi bir gelişme gösterdiğini anlattı.
-Diğer konuşmacılar
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun ise 100-150 yıl önce yaşayan insanların, ömürleri boyunca çığır açacak 3-4 buluşla tanıştıklarını, günümüz insalarında ise bu sayının 10 civarında olduğunu söyledi.
Tanıklık edilen bu gelişmelerden yararlanmanın yanı sıra bunların hayatı dönüştüren etkisi altında kalındığını kaydeden Dursun, özellikle iletişim alanında yaşanan gelişmelerin bu kategoride değerlendirilebileceğini dile getirdi.
Dursun, yayıncıktaki değişimlere tanıklık edilen bir dönemde olduklarına vurgu yaparak, "Türkiye'de devlet tekelinin devam ettiği dönemden özel sektörün de faaliyetlerine müsaade edilen bir döneme geçilmesi, çok eski değil. 90'lı yılların başından itibaren geçen süre içerisinde medya sektörü son derece ciddi gelişmelere sahne oldu" şeklinde konuştu.
RTÜK Başkanı Dursun, analog yayınların giderek dünya gündeminden düştüğünü hatırlatarak, Türkiye'nin sayısal yayınlara geçmede biraz geç kaldığını söyledi.
Bu gecikmeye rağmen önemli çalışmaların yürütüldüğünü anlatan Dursun, "Türkiye çok zengin ve renkli bir medya sektörüne sahip" dedi.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Güleryüz, televizyon endüstrisinin tüm paydaşlarını biraraya getiren kapsamlı ve özel bir organizasyonun temellerini atıyor olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
RATEM'in görevi ve kuruluşuyla ilgili bilgi veren Güleryüz, ülkede 800'e aşkın yayın kuruluşunun RATEM üyesi olduğunu belirtti.
Güleryüz, sektörün çalışma hayatına ilişkin temel sorunların çözümü ve araştırma, eğitim çalışmalarına yönelik çalışmalarını üyelerle birlikte yürüttüklerini söyledi.
Ülkede sektörün durumunu gösteren istatistik bilgiler de veren Güleryüz, şu açıklamalarda bulundu:
"Bugün gelinen durumda Türkiye'de 18 milyon hane televizyon izleyicisi mevcut. Aynı zamanda Avrupa'nın en büyük pazarlarından birisi. Medya hizmet sağlayıcı, kanundaki yeni adımızla kuruluşların sayısı 1311 olarak kayıtlara geçmiş durumda. İki kablo platformu var. Bunlardan analog olanda 1milyon 250 bin, sayısal olanda 500 bin aboneden söz edebiliyoruz. İki uydu platformu var. Birincisinin 2.5 milyona yakın diğerinin de 1.5 milyon civarında abonesi var."
Güleryüz, ülkede televizyon kuruluşlarının sayısının değişken olduğunu, ancak oldukça fazla sayıda televizyon kuruluşuna sahip olunduğunu anlattı. Türkiye'nin yayıncılık konusunda başarılı olduğunu ifade eden Güleryüz, "2005-2011 yılları arasında 76 ülkeye 35 bin 675 saat dizi ve program ihraç etmiş durumdayız. 70 iletişim fakültemiz var. Her yıl yaklaşık 6 bin mezun veriyor. Sektörümüzde 25 bin çalışandan söz edebiliyoruz. Yan sektörlerle birlikte 50 bin kişinin istihdam edildiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
TÜRKSAT Genel Müdür Yardımcısı Nihat Oktay da, şirketlerinin uydu yayın hizmetleriyle ilgili görüşlerini anlattı. 2004 yılında kurulan TÜRKSAT'ın haberleşme uydularını işletmenin yanı sıra ülkede uydu üretimi ve tasarımı konusunda insan gücünü yetiştirme görevini de üstlendiğini belirten Oktay, şirketlerinin faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Oktay, "Güncel verilere göre halihazırda yaklaşık 15 milyon kayıtlı kullanıcı ve e-devlet kapısı üzerinden 98 kamu kuruluşuna ait 732 kamu hizmetini ulaştırabilmektedir. E- devlet kapısına ayrıca mobil cihazlarlandan da erişebilmek mümkündür" dedi.