Ayvalıklı Demokrasi Güçlerinden Taksim Tepkisi
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İstanbul Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesini protesto edenlere yönelik polis müdahalesine bir tepki de Ayvalıklı demokrasi güçlerinden geldi.
Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kamu emekçileri ve çok sayıda vatandaş, 10 dakika oturma eylemi yaptı. Ayvalık Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklaması yaparken katılımcılar, ıslık ve alkışlarla olaylara tepkisini duyurdu. Ayvalık Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen protestoya, Eğitim Sen, SES, BES, Emek Partisi, ÖDP, Ayvalık Tabiat Platformu, Pir Sultan Abdal Derneği, ADD, Küçükköy Belediye Başkanı Mesut Ergin, ASD, HDK, Küçükköy CHP belde teşkilatı, İnsan Hakları Derneği, BDP, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi katıldı.
Oturma eylemi gerçekleştiren katılımcıların alkış ve ıslıklarla Taksim’de yaşananları protesto ettiği eylemde, AKP iktidarının halka saldırmaya devam ettiği, sermaye için kentleri yıkıp, talan edip, doğayı yok ettiği söylenen açıklamada, toplumun bir kez daha nefessiz bırakılmak istenildiğine dikkat çekildi.
“KENT HUKUKU, DEMOKRATİK HAKLAR HİÇE SAYILIYOR”
Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilciliği yöneticilerinden Halis Çalık tarafından seslendirilen açıklamada, “Taksim yayalaştırma Projesi ve Gezi Parkının Taksim Kışlasına çevrilmesinin önünü açan imar plan tadilatlarının iptali davasına verilen bilirkişi raporunda çok açık bir şekilde plan tadilatlarının şehircilik, planlama ve koruma ilkelerine aykırı olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkeme bu rapordaki değerlendirmeye göre karar verecektir. İlk vereceği karar da muhtemelen yürütmenin durdurulması olacaktır. Çünkü “işlemin hukuka aykırılığı açıksa ve uygulanması telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuruyorsa” yürütmeyi durdurma kararı verilmelidir. Oysa şu anda yargıya taşınmış plan tadilatı oldubittiye getirilerek uygulanmaya çalışılıyor, Gezi Parkı yıkılıyor! Dahası, anayasal haklarını kullanan yurttaşların demokratik ve meşru eylemine defalarca kanunsuz müdahale ediliyor. Gerek kent hukuku, gerek demokratik haklar hiçe sayılıyor, Yargı karaları beklenmiyor. AKP Gezi Parkı’nı “Taksim Meydanı’nın Yayalaştırılması” projesi kapsamında halkın elinden alıp sermayeye yeni AVM’ler kurması için satıyor. Ne hak tanıyor, ne de hukuk” denildi.
“İSTANBUL HALKI YAŞAM ALANLARINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN DİRENİYOR”
Açıklamada; “İstanbul halkı ise dört günü aşan bir süredir direniyor. Mahallelerine, meydanlarına, yaşam alanlarına sahip çıkmak için; katledilen ormanlara, yok edilmek istenen parklara artık geçit vermemek için direniyor. AKP iktidarı doğayı yıkıma uğratan ve toplumu nefessiz bırakan kapitalizmin yıkıcı süreçleriyle sermayeye yeni alanlar açarken, kentin gerçek sahiplerine ise acımasızca saldırıyor. Sayıları 20 bine ulaşan halka, yaşlı demeden, çocuk demeden, binlerce çevik polis ekipleriyle, TOMA’larıyla, öldürücü biber gazlarıyla saldırıyor” ifadeleri yer aldı.
Yapılan açıklamada; “ 1 Mayıs’ta emeği için AKP düzenine direnenlere; toprağına, suyuna sahip çıkmak için direnenlere, üniversitelerde gelecekleri için ayağa kalkan gençlere, Reyhanlı’da yoksul halkın üzerine yağan bombaların hesabını sormak için sokakların sesini büyütenlere saldırdığı gibi saldırıyor! Çünkü Farkında! Artık bu halkın itirazı var! Artık ne daha fazla emeğinin sömürülmesine, ne de yaşam alanlarının talanına tahammülü var! Artık direniş vakti! Bundan tam 2 yıl önce deresine, suyuna, toprağına sahip çıkmak için AKP’nin gazıyla öldürülen Metin Lokumcu’nun acısı ve öfkesi hala içlerimizde taze. Onun taşıdığı başka bir dünya inancı ise, AKP karanlığına karşı aydınlık bir gelecek kurma mücadelemize ışık tutuyor. Şimdi; İnsanların yüreğine zorbalıkla korku salanlara, şükürcülükle gönüllü kulluk düzeni kuranlara karşı Karadeniz’in dalgaları kadar özgür bir yaşamı savunan yüreğiyle; Metin Lokumcu’nun cesaretiyle direnme vaktidir. Hırsızlara, soygunculara, sömürü ve talanın baş aktörlerine, Bu köhne düzenin devamı için halka her tür kötülüğü yapmaktan çekinmeyenlere; Verecek ne daha fazla ağacımız, ne daha çok toprağımız ne de alın terimiz var” denildi.
Kaynak: İHA
Oturma eylemi gerçekleştiren katılımcıların alkış ve ıslıklarla Taksim’de yaşananları protesto ettiği eylemde, AKP iktidarının halka saldırmaya devam ettiği, sermaye için kentleri yıkıp, talan edip, doğayı yok ettiği söylenen açıklamada, toplumun bir kez daha nefessiz bırakılmak istenildiğine dikkat çekildi.
“KENT HUKUKU, DEMOKRATİK HAKLAR HİÇE SAYILIYOR”
Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilciliği yöneticilerinden Halis Çalık tarafından seslendirilen açıklamada, “Taksim yayalaştırma Projesi ve Gezi Parkının Taksim Kışlasına çevrilmesinin önünü açan imar plan tadilatlarının iptali davasına verilen bilirkişi raporunda çok açık bir şekilde plan tadilatlarının şehircilik, planlama ve koruma ilkelerine aykırı olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkeme bu rapordaki değerlendirmeye göre karar verecektir. İlk vereceği karar da muhtemelen yürütmenin durdurulması olacaktır. Çünkü “işlemin hukuka aykırılığı açıksa ve uygulanması telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuruyorsa” yürütmeyi durdurma kararı verilmelidir. Oysa şu anda yargıya taşınmış plan tadilatı oldubittiye getirilerek uygulanmaya çalışılıyor, Gezi Parkı yıkılıyor! Dahası, anayasal haklarını kullanan yurttaşların demokratik ve meşru eylemine defalarca kanunsuz müdahale ediliyor. Gerek kent hukuku, gerek demokratik haklar hiçe sayılıyor, Yargı karaları beklenmiyor. AKP Gezi Parkı’nı “Taksim Meydanı’nın Yayalaştırılması” projesi kapsamında halkın elinden alıp sermayeye yeni AVM’ler kurması için satıyor. Ne hak tanıyor, ne de hukuk” denildi.
“İSTANBUL HALKI YAŞAM ALANLARINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN DİRENİYOR”
Açıklamada; “İstanbul halkı ise dört günü aşan bir süredir direniyor. Mahallelerine, meydanlarına, yaşam alanlarına sahip çıkmak için; katledilen ormanlara, yok edilmek istenen parklara artık geçit vermemek için direniyor. AKP iktidarı doğayı yıkıma uğratan ve toplumu nefessiz bırakan kapitalizmin yıkıcı süreçleriyle sermayeye yeni alanlar açarken, kentin gerçek sahiplerine ise acımasızca saldırıyor. Sayıları 20 bine ulaşan halka, yaşlı demeden, çocuk demeden, binlerce çevik polis ekipleriyle, TOMA’larıyla, öldürücü biber gazlarıyla saldırıyor” ifadeleri yer aldı.
Yapılan açıklamada; “ 1 Mayıs’ta emeği için AKP düzenine direnenlere; toprağına, suyuna sahip çıkmak için direnenlere, üniversitelerde gelecekleri için ayağa kalkan gençlere, Reyhanlı’da yoksul halkın üzerine yağan bombaların hesabını sormak için sokakların sesini büyütenlere saldırdığı gibi saldırıyor! Çünkü Farkında! Artık bu halkın itirazı var! Artık ne daha fazla emeğinin sömürülmesine, ne de yaşam alanlarının talanına tahammülü var! Artık direniş vakti! Bundan tam 2 yıl önce deresine, suyuna, toprağına sahip çıkmak için AKP’nin gazıyla öldürülen Metin Lokumcu’nun acısı ve öfkesi hala içlerimizde taze. Onun taşıdığı başka bir dünya inancı ise, AKP karanlığına karşı aydınlık bir gelecek kurma mücadelemize ışık tutuyor. Şimdi; İnsanların yüreğine zorbalıkla korku salanlara, şükürcülükle gönüllü kulluk düzeni kuranlara karşı Karadeniz’in dalgaları kadar özgür bir yaşamı savunan yüreğiyle; Metin Lokumcu’nun cesaretiyle direnme vaktidir. Hırsızlara, soygunculara, sömürü ve talanın baş aktörlerine, Bu köhne düzenin devamı için halka her tür kötülüğü yapmaktan çekinmeyenlere; Verecek ne daha fazla ağacımız, ne daha çok toprağımız ne de alın terimiz var” denildi.