Iğdır'daki "casusluk" Davası

Ezrurum - Iğdır'da casusluk yaptıkları iddiasıyla haklarında 20 yıla kadar hapis istenen 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu yargılanan İranlı Mohammed Reza Esmacılapor Ali Melek ve Shagram Zargham ile Timur Ağrı ve avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, 4 aydır TÜBİTAK'tan bekledikleri raporun mahkemeye ulaştığını belirterek, raporda, kamerada ele geçirilen görüntülerin tamamının orijinal olduğunu, görüntülere bir ekleme veya dış bir müdahelenin söz konusu olmadığının belirtildiğini ifade etti.

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Ağrı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk halkına ihanet etmediğini söyleyerek, "MİT ve diğer istihbarat birimleri tarafından 6 ay dinlendim. Ayrıca fiziken takip edildim. Suçsuzum, beratımı istiyorum" şeklinde konuştu.

Melek de İran'dan gezmek için geldiği Doğubayazıt ve Iğdır'da MİT Bölge Başkanlığı, diğer askeri ve sivil kamu kurumlarına ait binaların görüntüsünü bilerek çekmediğini, çektikleri bazı binaların nereye ait olduğunu dahi bilmediklerini öne sürdü.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kahya, görüntüsü alınan binaların bulunduğu bölgede geçen hafta bilirkişilerle keşif yaptıklarını, İranlı sanıkları yakalayan iki görevliyle Iğdır'da görüştüklerini ancak sanıkların yakalanması anında tespit edilen bazı teknik ayrıntıyı görevlilerin olay yeri tutanaklarına geçirmediklerini tespit ettiklerini, bunun üzerine gözaltıları yapan iki görevliyle görüşüp ek tutanak tuttuklarını belirterek, sanıklardan bu konudaki görüşlerini sordu.

Sanık Melek, yakalandıkları sırada görevli polislere kameraları olduğunu, çekilen görüntüyü onlara izlettiklerini, GPS cihazını cep telefonu sanmalarına karşın bunun koordinat belirleyen GPS cihazı olduğunu, açık sözlülükle her şeyi görevlilere anlattıklarını, hiçbir bilgiyi veya cihazı güvenlik kuvvetlerinden saklamadıklarını savundu.

Zargham da Iğdır'da yakalandıkları sırada tek şansızlıklarının pasaportlarının yanlarında olmaması olduğunu anlatarak, "Pasaportlarımızın yanında olması halinde polis bizden ajan olarak şüphelenmeyerek serbest bırakacaktı çünkü kamera kayıtlarını polislere gösterdik, görüntülere bir itirazları olmadı. Sadece pasaportlarımız olmadığı için emniyete anons ederek görüş sordular, bu yüzden gözaltına alındık" dedi.

Mahkeme Başkanı Kahya'nın, sanıklara Doğubayazıt ilçesinde ve Ağrı Dağı civarında bazı köyleri ziyaret etmelerinin sebebini sorması üzerine söz alan Zargham, "Biz söz konusu köylere gitmedik ancak GPS cihazında bizim oralara gittiğimiz koordinatlarının nasıl bulunduğunu bilmiyorum. Ben yakalanmadan önce 9 kez Türkiye'ye geldim. Bu gelişlerim sırasındaki gezdiğim hiçbir yerin koordinatları GPS cihazında yok. Türkiye'ye bu son gelişimdeki gittiğim yerlerin dışında gitmediğim yerlerin de koordinatları GPS cihazında var, bunu anlamadım?'' diye konuştu.

Sanık avukatlarından Lütfi Erol Gür ise müvekkillerinin gezdiği bölgede birçok kurumun bulunduğunu, söz konusu kurumların görüntüsünün özellikle çekilmediğini belirterek, TÜBİTAK'tan istenen raporu kabul etmediklerini, raporu detaylı inceledikten sonra itirazlarını yazılı şekilde mahkemeye sunacaklarını belirtti.

Mahkeme Başkanı Kahya, savunmaların tamamlandığını, mütalaasını sunması için cumhuriyet savcısı ile sanık avukatlarının istediği ek süreyi göz önüne alarak duruşmayı erteledi.

-Olay

Iğdır'da yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında hazırlanan ve mahkemeye sunulan 115 sayfalık iddianamede, tutuklu 2 İranlı sanığın da aralarında bulunduğu 11 sanık hakkında 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kaynak: AA