Selçuk'taki Küçük Menderes Eylemi Basın Açıklaması İle Son Buldu
Türkiye'nin dikkatini Küçük Menderes kirliliğine çekmek amacıyla Selçuk ilçesinde eylem yapan grup, basın açıklaması yaptı.
Türkiye'nin dikkatini Küçük Menderes kirliliğine çekmek amacıyla Selçuk ilçesinde bir gecelik çadır kurup, nehir kenarında eylem yapan CHP İzmir İl ve Selçuk İlçe Örgütü'ne, başta CHP İzmir Milletvekilleri olmak üzere; birçok sivil toplum kuruluşu ve doğaseverler destek verdi. Küçük Menderesin kıyısına çadır kurup bir gecelik eylem yapan CHP'liler, ertesi günün ise Menderes nehrinin kıyısında basın açıklaması yaptı.
Yapılan bası açıklamasında CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Selçuk Belediye Başkanı H. Vefa Ülgür'ün Küçük Menderes için yapmış olduğu mücadeleyi anlatarak, Başkan Ülgür'ün bununla ilgili tüm milletvekillerine ve ilgili bakanlıklara gönderdiği mektuptan bahsetti. Bu mektubu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na ilettiğini hatırlatan Çam, söz konusu mektubun iki paragrafını kamuoyuyla paylaştı. Bu mektubu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da teslim ettiğini kaydeden Çam, "Bizim buradaki talihsizliğimiz çevre ve şehircilik. İkisi birbirine son derece ters olan bir bakanlıktır. Çevre ayrıdır, şehircilik ayrıdır" dedi.
Bu konuyu önümüzdeki hafta içerisinde meclise taşıyacaklarını ifade eden Çam, tüm arkadaşları ile birlikte TBMM'de çaba göstereceklerini söyledi.
Çam, Küçük Menderes nehri için yapılan eyleme katılanlara da teşekkür etti.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, konuşmasının başında, bir süre önce yağmur suları nedeniyle meydana gelen bir arızada İzmir Körfezi'ne akıtılan kirli su için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesine 450 bin TL ceza kesildiğini hatırlatarak, "Küçük Menderese atık bırakan ve yıllardır buna devam eden, yine bütün uyarılara rağmen bu kirletme faaliyetlerini sürdüren işletmelere ne işlem yapıldı? ilgili bakanlıklara soruyoruz" dedi.
Çevreciler olarak yıllardır insan haklarına yapılan ihlallerle doğaya yapılan ihlaller arasında hiçbir ayrım gözetmediklerini belirten Moroğlu, şöyle devam etti:
"İnsanlar sadece kurşunlarla, işkencelerle öldürülmüyor. Birçok insan yapılan çevre katliamı ile öldürülüyorlar. Burada her ikisini de yapan bir zihniyet aynı. Bunlar canlıya düşman, ota düşman, ağaca düşman, insana düşman. AKP İktidarı yaptığı kötülüklerle ve zulümlerle bunu halka anlatmaya başardı. Ama Cumhurbaşkanına anlatamamış. Cumhurbaşkanı dün Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili bir şey sorulduğunda, bütün Türkiye halkıyla alay edermiş gibi; 'Aslında bu iyi bir şey, Türkiye'nin geldiği noktayı gösterir. Eskiden faili meçhul cinayetleri konuşurduk, insan hakları ihlallerini konuşurduk, şimdi ağaç ihlalini konuşuyoruz ve insanlar bir ağaca sahip çıkma cesaretini gösterebiliyor' diyor. Aslında gerçekten ülkemizin içinde bulunduğu durum; Cumhurbaşkanından tutun da Başbakanına, onların emrindeki bütün bakanlarından tutun da ve onların tetikçisi polis, emniyetine kadar bunu ortaya seriyor."
Milletvekili Moroğlu, konuşmasında Milletvekili Musa Çam'ın söylediği "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" sözlerini hatırlatarak; "Bunlar insanı da kesiyor, ağacı da kesiyor" diyerek Taksim'de yaşanan olaylarla, Selçuk'ta çevre için mücadele arasında bir fark olmadığını söyledi.
Moroğlu, "Hem insanın en doğal yaşam hakkını korumak için, hem Gezi Parkı'nı korumak için, hem de akan suları korumak için mücadele eden bir anlayışa sahibiz" diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
Kaynak: İHA
Yapılan bası açıklamasında CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Selçuk Belediye Başkanı H. Vefa Ülgür'ün Küçük Menderes için yapmış olduğu mücadeleyi anlatarak, Başkan Ülgür'ün bununla ilgili tüm milletvekillerine ve ilgili bakanlıklara gönderdiği mektuptan bahsetti. Bu mektubu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na ilettiğini hatırlatan Çam, söz konusu mektubun iki paragrafını kamuoyuyla paylaştı. Bu mektubu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da teslim ettiğini kaydeden Çam, "Bizim buradaki talihsizliğimiz çevre ve şehircilik. İkisi birbirine son derece ters olan bir bakanlıktır. Çevre ayrıdır, şehircilik ayrıdır" dedi.
Bu konuyu önümüzdeki hafta içerisinde meclise taşıyacaklarını ifade eden Çam, tüm arkadaşları ile birlikte TBMM'de çaba göstereceklerini söyledi.
Çam, Küçük Menderes nehri için yapılan eyleme katılanlara da teşekkür etti.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, konuşmasının başında, bir süre önce yağmur suları nedeniyle meydana gelen bir arızada İzmir Körfezi'ne akıtılan kirli su için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesine 450 bin TL ceza kesildiğini hatırlatarak, "Küçük Menderese atık bırakan ve yıllardır buna devam eden, yine bütün uyarılara rağmen bu kirletme faaliyetlerini sürdüren işletmelere ne işlem yapıldı? ilgili bakanlıklara soruyoruz" dedi.
Çevreciler olarak yıllardır insan haklarına yapılan ihlallerle doğaya yapılan ihlaller arasında hiçbir ayrım gözetmediklerini belirten Moroğlu, şöyle devam etti:
"İnsanlar sadece kurşunlarla, işkencelerle öldürülmüyor. Birçok insan yapılan çevre katliamı ile öldürülüyorlar. Burada her ikisini de yapan bir zihniyet aynı. Bunlar canlıya düşman, ota düşman, ağaca düşman, insana düşman. AKP İktidarı yaptığı kötülüklerle ve zulümlerle bunu halka anlatmaya başardı. Ama Cumhurbaşkanına anlatamamış. Cumhurbaşkanı dün Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili bir şey sorulduğunda, bütün Türkiye halkıyla alay edermiş gibi; 'Aslında bu iyi bir şey, Türkiye'nin geldiği noktayı gösterir. Eskiden faili meçhul cinayetleri konuşurduk, insan hakları ihlallerini konuşurduk, şimdi ağaç ihlalini konuşuyoruz ve insanlar bir ağaca sahip çıkma cesaretini gösterebiliyor' diyor. Aslında gerçekten ülkemizin içinde bulunduğu durum; Cumhurbaşkanından tutun da Başbakanına, onların emrindeki bütün bakanlarından tutun da ve onların tetikçisi polis, emniyetine kadar bunu ortaya seriyor."
Milletvekili Moroğlu, konuşmasında Milletvekili Musa Çam'ın söylediği "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" sözlerini hatırlatarak; "Bunlar insanı da kesiyor, ağacı da kesiyor" diyerek Taksim'de yaşanan olaylarla, Selçuk'ta çevre için mücadele arasında bir fark olmadığını söyledi.
Moroğlu, "Hem insanın en doğal yaşam hakkını korumak için, hem Gezi Parkı'nı korumak için, hem de akan suları korumak için mücadele eden bir anlayışa sahibiz" diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.