Dünya Tütünsüz Günü

İstanbul - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de, tütün ürünlerinin kullanımıyla mücadele konusunda son 4 yılda gerçekten önemli ve kayda değer neticeler elde edildiğini belirtti.

Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Türkiye'nin Tütün Kontrolündeki Başarısı, 2012 Türkiye Küresel Yetişkin Tütün Araştırması Sonuçları Tanıtım Toplantası"na katıldı.

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü'nün tüm insanlığın sağılıklı, mutlu, müreffeh ve "tütünsüz geleceği" için hayırlara vesile olmasını diledi.

Kendisine törende tevdi edilen "Küresel Tütün Kontrolü Özel Prestij Ödülü" için Dünya Sağlık Örgütü, "Küresel Tütün Kontrolü Başarı Ödülü" için de ABD Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi yöneticilerine teşekkür eden Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Yeşilay Cemiyeti Başkanı İhsan Karaman'ı da aldıkları ödüller dolayısıyla kutladı.

Sigara tüketimiyle mücadele konusundaki samimi hassasiyetler ile bu çerçevede gösterdikleri çabaların herkesce malum olduğunu dile getiren Erdoğan, 2012 Türkiye Küresel Yetişkin Tütün Araştırması verilerinin, bu çabaların sonuçlarının alınmaya başladığını gösterdiğini kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Aynı mahiyette 2008'de yapılan araştırmayla karşılaştırıldığında, tütün ürünlerinin kullanımıyla mücadele konusunda, ülkemizde son 4 yılda gerçekten önemli ve kayda değer neticeler elde ettiğimiz görülüyor. Buna göre, son 4 yılda 15 yaş üzeri nüfusta tütün kullanım sıklığı yüzde 31'den yüzde 27'ye gerilemiş bulunuyor. Araştırma sonuçları, tütün kullanma sıklığında toplamda yüzde 13,5'luk bir azalmaya işaret ediyor. Şüphesiz bu neticede 2008 yılı ocak ayında çıkardığımız Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi konusundaki kanunun önemli payı var. Bildiğiniz gibi, bu kanunla 2008 yılı Mayıs ayından itibaren kamuya ait açık alanlarda, aynı yılın temmuz ayı itibariyle de lokanta, kahvehane, kafeterya gibi yerlerde tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklandı. Böylece, kişilerin kendi evleri dışındaki tüm kapalı alanlarda sigara içmesinin önüne geçmiş olduk."

- Erdoğan, anısını anlattı

Sigaraya ilişkin ilk Başbakan olduğu döneme ilişkin bir anısını paylaşan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Başbakan olduğum ilk dönemde Başbakanlığın koridorlarında yürümekte zorlanıyordum. Çünkü aktif içiciler vardı, ben bir pasif içici olarak hakikaten duman oluyordum. Onun için 'dumansız havaya' şiddetle ihtiyacımız vardı. Müsteşarıma dedim ki, 'Ne yap yap, bir defa süratle artık bu odaların kontrol altına alınması lazım. Ne gerekiyorsa da onu süratle yapmamız lazım.' Bir anda yayınlanan genelgeyle artık o sıkıntılı havalardan kurtulmaya başladık. Şimdi kirli noktada olan dumansız havayı biz koridorlarımızda yaşamaya başladık. Çünkü asıl amaç, tütün ürünleri tüketmediği halde sigaranın zararlı etkilerine maruz kalan insanlarımızı korumaktır. Çünkü o odada herkes aslında sigara içmiyordu ama o odada çalışan memur arkadaşlar ses çıkaramadıkları için orada yavaş yavaş zehirleniyordu.

Bu kanunun yürürlüğe girdiği günlerdeki tartışmaları hatırlıyorum. Birileri sigara yasağı yüzünden binlerce iş yerinin kapanacağını, yüz binlerce kişinin işsiz kalacağını iddia etmişti. Hatta kanun, iptali için Anayasa Mahkemesine dahi götürülmüştü. Şu anda biz yüzde 82 vergi uygulaması yapıyoruz ve buradan 20 milyar gibi bir gelirimiz var ama buna rağmen yine para kazanıyorlar, işlerine devam ediyorlar. Bu işin ne kadar iddialı olduğunu ortaya koyma bakımından bunu açıklamak istedim. Bugün baktığımızda, söz konusu endişelerin, iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını, toplumun kahir ekseriyetinin sigara yasağını memnuniyetle karşıladığını ve sahiplendiğini görüyoruz."

-"Çoğunluğun talebini yerine getirmemiz lazım"

Sigara içme yasağından sonra yeme içme sektöründeki iş yeri sayısının azalmak bir yana arttığını belirten Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı öncesinde, belediyenin Hidiv Kasrı, Beyaz Köşk, Sarı Köşk gibi bir çok mutena yerleri sadece belli bir azınlığın kullandığını anlattı. Erdoğan, belediye başkanı olunca buraları bütün halka açtıklarını dile getirerek, "Kapalı bölümlerde sigara ve alkol yasak" dediklerini aktardı.

Erdoğan, buralarda hiç alkol vermediklerini, mekanların tıklım tıklım dolmaya başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Çünkü halkın beklentisi bu. Kendisi için huzurlu bir yer istiyor. Bakın o gün bugündür bütün bu tesislerimiz tıklım tıklım dolmaktadır. Demek ki, azınlığın çoğunluğa tahakkümü var aslında. Biz de diyoruz ki; 'Niçin azınlık çoğunluğa tahakküm etsin?' Önce bizim çoğunluğun talebini yerine getirmemiz lazım. Biz bunun için varız. Azınlığın gerçekten Anayasa'ya, yasalara uygun hukukunu korumak da şüphesiz bizim görevimizdir. Şimdi tütün, alkol, bütün bunlar Anayasamızın 58. maddesinin amir hükmüdür. 'Yapılabilir, edilebilir' şeklinde bir hüküm değil, 'Yapar ','Devlet bu görevi yerine getirir ','Bütün kötü alışkanlıklardan, alkoldü, uyuşturucuydu bunlardan korumakla mükelleftir' diyor. Birileri çıkıyor bizim karşımıza, 'Orayı bahane etmeyin, sizin derdiniz başka '.Kusura bakmayın, bizim derdimiz başkaysa, o başka olan derdimiz Anayasa'nın bu amir hükmüne uyuyorsa sen de buna saygı duy."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin tütün ürünlerinin kullanımıyla mücadele konusunda getirilen düzenlemenin doğruluğunu teyit ettiğini vurguladı.

Tütün ürünlerinin kullanımıyla mücadele konusundaki bir diğer önemli enstrümanın da sigaraya uyguladıkları yüksek vergi oranları olduğunu belirten Erdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü sigara için yüzde 75 vergi oranı tavsiye ederken, biz bunu yüzde 80 olarak uyguluyoruz. Aynı şekilde sağlık uyarılarının sigara paketleri üzerinde daha görünür ve etkili şekilde yer almasını sağladık. Tütün ürünlerinin 18 yaşın altındaki kişilere satışını engelleme konusunda da kararlı bir mücadele içindeyiz" diye konuştu.

Kaynak: AA