Karşılaştıkları Zorluklara Rağmen Hastalara Şifa Dağıtan Hemşireler, Anneler ve Hemşireler Günü'nü Bir Arada Kutlayacak

Onur Orhan - Yaşadıkları zorluklara rağmen hastalara şefkat eli uzatan hemşire anneler, yarın Anneler ve Hemşireler Günü'nü bir arada kutlayacak.

Kimi isteyerek, kimi de eş dost tavsiyesi üzerine iş hayatına atılan hemşireler, hastalara 24 saat şifa dağıtıyor. Modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florance Nightingale'in doğum günü olan 12 Mayıs'ta kutlanan Hemşireler Günü, bu yıl farklı bir özellik taşıyor.

Hemşire olarak görev yapan anneler, yarın hem Anneler Günü'nü hem de Hemşireler Günü'nü bir arada kutlayacak.

Düzce Atatürk Devlet Hastanesinde çalışan hemşire Şenay Kayacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kısa yoldan iş sahibi olmak için seçtiği mesleğin kendisine haz verdiğini söyledi.

Psikolojik yıkım yaşayan hastalara yardım ettiğini anlatan Kayacı, diyaliz servisindeki hastalarla her gün birlikte olduğunu dile getirdi.

"Sabah diyaliz hastalarını makineye bağlıyoruz" diyen Kayacı, "Bakım ve takiplerini yapıyoruz. Hasta bir haftada 3 gün geliyor. Günde 2 seans yaptığımızı düşünürseniz sürekli aynı hastalar geliyor bize. Burada bir aile olduk. Onlar bizi çok seviyor, biz de onları. En ufak sıkıntıları bizim sıkıntımız. Kaybettiğimizde çok üzülüyoruz. Yakınlarımızı kaybetmiş gibi oluyoruz" şeklinde konuştu.

"18 yıldır görev başındayım, sağlığım el verdiği sürece 18 yıl daha yaparım" diyen Kayacı, "Bazen 'pişman olmadım' desem yalan olur. Hastaların bizi anlamadığı zamanlar oluyor. Hasta oldukları için 'tamam' diyoruz ama bazen onların da bizi anlamalarını bekliyoruz. Öyle olmadığı zamanlar sıkılıyor ve pişman oluyoruz" ifadesini kullandı.

Rukiye Yıkın ise 18 yaşında ablasından özenerek başladığı mesleği 25 yıldır sürdürdüğünü anlattı.

Acı, tatlı günler yaşadığını vurgulayan Yıkın, "Keşke olmasaydı' dediğimiz günler de oluyor ama severek yaptığım bir meslek diyebilirim. Genele bakarsak zevkli bir iş. Sevmeden kesinlikle yapılacak bir iş değil" diye konuştu.

-"Çocuklarım da hastanede büyüyor"-

Yıkın, çocuklarından ayrı kalmanın kendisini üzdüğünü belirterek, "Hastalarımızı çocuklarımdan daha fazla görüyorum. Bazen icap nöbetlerimiz oluyor. Hastaneye geldiğimizde biraz üzülüyorlar ama onlar da bir nevi burada büyüyor. Aile sağlıkçı olunca ister istemez bu ortamın içinde büyüyorlar. Bazen olumlu bakıyorlar, bazen de 'kesinlikle biz hemşire olmayız' diyorlar" şeklinde konuştu.

İstanbul'da yoğun bakım ünitesinde çalışırken ilginç bir olayla karşılaştığını anlatan Yıkın, şunları kaydetti:

"Bir hastamız vardı, zehirlenmişti. Rutin kontrole gittiğimde hastayı yatağında göremedim. Gece 03.00'tü. Personele seslendim. Yoğun bakım kliniğinde hastanın yataktan kalkması çok zordur. Sonra loş bir ortamda beyazlar içinde bir karaltı gördüm. Hasta uyanmış, tüm hortumlarını çekmiş, karşımda duruyordu. Çok korkmuştuk hatta çığlık atmıştık. Personel zor yetiştirmişti bizi, ne olduğunu anlayamamıştık. Onu hiç unutmuyorum."

Hastanenin Başhekimi Op. Dr. Şükrü Subaşı da hemşireliğin özveri isteyen bir meslek olduğunu söyledi.

Hemşirelerin sıkıntılarıyla yakından ilgilendiklerine dikkati çeken Subaşı, "Beyaz meleklerimiz bizim elimiz, kolumuz burada. Sağlıkta en önemli iş zaten ekip halinde çalışabilmektir. Hemşireler de bizim işimizin en önemli kolu" ifadesini kullandı.

Yayıncı: Kemal Kaymak
Kaynak: AA