Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı'nın Açıklaması
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, engellilerin insan onuruna yakışır bir hayat sürdürme ve kamusal alanda özgürce yer alma hakları olduğunu belirterek, "Sosyal politikalar alanında da pek çok ülke tarafından örnek alınan modeller uyguluyoruz" dedi.
Türkiye Engelliler Vakfı tarafından düzenlenen "İnsan Onuru Dokunulmazdır" programında konuşan Yazıcı, TÜREV'in, engelliler için yaptığı çalışmaların takdire şayan olduğunu söyledi.
Türkiye Engellilik Araştırmasına göre nüfusun yaklaşık yüzde 12'sini engellilerin oluşturduğunu anlatan Yazıcı, bu oranın, son nüfus sayımına göre yaklaşık 8 milyon 500 bin kişiye karşılık geldiğini kaydetti.
Yazıcı, engellilerin sorunlarına çözüm bulmayı devletin başlıca görevlerinden biri olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Sosyal politikalarımızı hazırlarken ve uygularken dünyadaki en ileri uygulamaları örnek alıyoruz. Bunların yanı sıra kendi toplumsal özelliklerimize ve kendi gerçeklerimize uygun, verimli ve sürdürülebilir programlar hazırlıyoruz" diye konuştu.
Tarihte engellilerin hep evlerin bereket vesilesi olarak bilindiğini belirten Yazıcı, "İnsanları şefkate, yardımlaşmaya sevk eden ilgi odakları olarak görüldü.
Ortaçağ'da Avrupa'da zihinsel engelliler veya akıl hastaları içlerinde şeytan olduğu iddiaları ile yakılırken, Osmanlı'da bu hastalar, müzik ve suyla tedavi ediliyordu. 1500-1700 yılları arasında Osmanlı Sarayı hizmetlileri arasında sağırlar topluluğu yer almaktaydı. Evliya Çelebi'nin notlarına göre bazı Sultanlar işitme engellilere ait dili öğrenmiş ve halka hitap ederken bu dili kullanmışlardır" değerlendirmesini yaptı.
Yazıcı, amaçlarının güzel ve doğru örnekleri meczederek engellilerin toplumsal görünürlüğünü artırmak, onların iş hayatına ve kamusal alana özgürce katılan bireyler olmasını sağlamak olduğunu vurguladı.
-"Engellilik alanındaki sorunlar insan hakları sorunudur"-
Engellilerin yaşadığı sorunların sadece kendilerinin ya da ailelerinin değil, herkesin ortak sorunu olduğuna işaret eden Yazıcı, "Engellilik alanındaki sorunlar aslında insan hakları sorunudur. Engelli kardeşlerimizin herkes gibi ve herkesle eşit şartlarda, insan onuruna yakışır bir hayat sürdürme ve kamusal alanda özgürce yer alma hakları vardır" dedi.
Engellilere yönelik sosyal politikalarının "hak" temelli olduğunu anlatan Yazıcı, sosyal hizmet politikalarını toplumun her kesiminin beklentilerini karşılamak üzere "insan" ve "İnsan Hakları"nı temel alan bir anlayışla sürdürdüklerini kaydetti.
Sadece hizmete ulaşana değil, tüm ihtiyaç sahiplerinin bulundukları yere hizmet götürmeyi öngören bir yaklaşımla çalıştıklarını aktaran Yazıcı, hükümet olarak temel hedeflerinin engellilerle ilgili sorunların temel insan hakları çerçevesinde, fırsat eşitliği sağlanarak, ayrımcı uygulamalara yer vermeksizin çözümlenmesi olduğunu ifade etti.
-"Evde bakım desteğinden 300 binden fazla engelli yararlanıyor"-
Yazıcı, Türkiye'de engellileri ihtiyaç duydukları ve istedikleri kadar eğitim alan, istihdama katılan, üretken ve eşit haklara sahip bireyler olarak sosyal hayatın içinde görmek istediklerini, bu konudaki en önemli adımın 2005'te çıkarılan "Engelliler Kanunu" olduğunu söyledi.
Bu kanun ile insan haklarına dayalı, "ayrımcılıkla mücadele eksenli" bir sosyal politikanın çerçevesinin belirlendiğine dikkati çeken Yazıcı, şöyle konuştu:
"Uygulamada ortaya çıkan sıkıntıların giderilmesi için diğer kanunlarda yer alan engellilere ilişkin hükümlerde de ihtiyaç duyulan değişiklikler yapıldı. Anayasamıza engelliler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hükmü eklendi. Böylece engelli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak 'pozitif ayrımcılık' uygulamalarının önü açıldı. 2006'da başlattığımız 'Engelli Evde Bakım Yardımı ',bakıma muhtaç engellilerin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştıran bir uygulama oldu.
Evde bakım desteğinden 300 binden fazla engelli vatandaş yararlandı. Bu kapsamda engellilerimize evinde bakım yapan ailesine veya yakınına aylık olarak net bir asgari ücret ödemekteyiz. Devletimizin koruması altında olan engellilerimizin en iyi şartlarda yaşaması için bakım merkezlerimizin standartlarını yükseltiyoruz."
Yazıcı, herhangi bir işte istihdam edilememiş veya çalışamayacak derecede engelli olan ve aynı zamanda ekonomik olarak muhtaç durumdaki vatandaşlara yapılan sosyal yardımları yüzde 200 ila 300 oranında arttırdıklarına dikkati çekti.
Bu kapsamda 600 bin civarında vatandaşın engelli maaşı aldığını anlatan Yazıcı, özel tertibatlı araç kullanan engellilerin "Özel Tüketim Vergisi" ve "Motorlu Taşıtlar Vergisi"nden muaf olduğunu hatırlattı.
Yazıcı, kamuya açık her türlü yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar ile binaların, engellilerin ulaşımına uygun olması zorunluluğu olduğunu ifade ederek, kendi hesabına çalışan engelliler ile bakıma muhtaç çocuğa sahip kadın çalışanlara erken emeklilik hakkı sağlandığını kaydetti.
-"Hedefimiz, eğitim almayan hiçbir engelli çocuğumuzun kalmamasıdır"-
Engellilerin belli bir bilgi ve kültür düzeyine ulaşması, meslek edinip üretken hale gelmesi ve toplumsal hayata katılmalarının anayasal hak olduğuna işaret eden Yazıcı, "Engelli öğrencilerimiz eğitim kurumlarına ücretsiz olarak taşınmaktadır. Yüksek öğrenime devam eden engelli öğrencilere burs ve yurt konusunda öncelik verilmektedir. Hedefimiz, eğitim almayan hiçbir engelli çocuğumuzun kalmamasıdır. Engellilerimizin istihdam edilmeleri ve hayatın her alanına özgürce katılmalarını sağlayacak çalışmaları süratle gerçekleştiriyoruz" bilgisini verdi.
İstihdam alanında da ön yargıları yıkmak ve engelli istihdam oranını arttırmak yönünde kararlı çalışmalar içinde olduklarını vurgulayan Yazıcı, dolu memur kadrolarının yüzde 3'ü oranında engelli memur istihdam edilmesinin zorunlu olduğunu anımsattı.
Yazıcı, 50 ve daha fazla sayıda işçi çalıştıran kamuya bağlı iş yerlerinde yüzde 4, özel sektör iş yerlerinde ise yüzde 3 oranında engelli işçi çalıştırma mecburiyeti bulunduğunu aktararak, engelli bireyler için istihdamın, onurlu ve üretken bir birey olarak toplumsal yaşama katılımını sağlayan önemli unsur olduğunu dile getirdi.
Tüm ön yargıların aksine engelli kişilerin iş performanslarının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Yazıcı, yapılan araştırmalara göre engellilerin bulundukları iş yerlerinde diğer çalışanların iş motivasyonunu artırdığını söyledi.
-"En büyük engel zihinlerdeki engellerdir"-
En büyük engelin, zihinlerdeki engeller olduğuna dikkati çeken Yazıcı, "Fiziki engellerle birlikte zihinlerdeki engelleri de aşmak için hükümet olarak çalışmalarımızı çok yönlü biçimde sürdürüyoruz. Bunu başardığımızda sokaklarımızda okuluna ya da işine giden, spor ve sanat etkinliklerine katılan, kafelerde çayını yudumlayan, kütüphanelerde kitap okuyan daha çok engelli kardeşimizle karşılaşacağız" şeklinde konuştu.
Bu arada, konuşmaların ardından, Mısır, Sudan ve Kuveyt'ten sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı gecede TÜREV Başkanı Zülfinaz Abedan tarafından İçişleri Bakanı Neval Güler'e "Yılın Annesi" ödülü takdim edildi.
Muhabir: Semra Orkan
Yayıncı: Zekeriya Gülün
Kaynak: AA
Türkiye Engellilik Araştırmasına göre nüfusun yaklaşık yüzde 12'sini engellilerin oluşturduğunu anlatan Yazıcı, bu oranın, son nüfus sayımına göre yaklaşık 8 milyon 500 bin kişiye karşılık geldiğini kaydetti.
Yazıcı, engellilerin sorunlarına çözüm bulmayı devletin başlıca görevlerinden biri olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Sosyal politikalarımızı hazırlarken ve uygularken dünyadaki en ileri uygulamaları örnek alıyoruz. Bunların yanı sıra kendi toplumsal özelliklerimize ve kendi gerçeklerimize uygun, verimli ve sürdürülebilir programlar hazırlıyoruz" diye konuştu.
Tarihte engellilerin hep evlerin bereket vesilesi olarak bilindiğini belirten Yazıcı, "İnsanları şefkate, yardımlaşmaya sevk eden ilgi odakları olarak görüldü.
Ortaçağ'da Avrupa'da zihinsel engelliler veya akıl hastaları içlerinde şeytan olduğu iddiaları ile yakılırken, Osmanlı'da bu hastalar, müzik ve suyla tedavi ediliyordu. 1500-1700 yılları arasında Osmanlı Sarayı hizmetlileri arasında sağırlar topluluğu yer almaktaydı. Evliya Çelebi'nin notlarına göre bazı Sultanlar işitme engellilere ait dili öğrenmiş ve halka hitap ederken bu dili kullanmışlardır" değerlendirmesini yaptı.
Yazıcı, amaçlarının güzel ve doğru örnekleri meczederek engellilerin toplumsal görünürlüğünü artırmak, onların iş hayatına ve kamusal alana özgürce katılan bireyler olmasını sağlamak olduğunu vurguladı.
-"Engellilik alanındaki sorunlar insan hakları sorunudur"-
Engellilerin yaşadığı sorunların sadece kendilerinin ya da ailelerinin değil, herkesin ortak sorunu olduğuna işaret eden Yazıcı, "Engellilik alanındaki sorunlar aslında insan hakları sorunudur. Engelli kardeşlerimizin herkes gibi ve herkesle eşit şartlarda, insan onuruna yakışır bir hayat sürdürme ve kamusal alanda özgürce yer alma hakları vardır" dedi.
Engellilere yönelik sosyal politikalarının "hak" temelli olduğunu anlatan Yazıcı, sosyal hizmet politikalarını toplumun her kesiminin beklentilerini karşılamak üzere "insan" ve "İnsan Hakları"nı temel alan bir anlayışla sürdürdüklerini kaydetti.
Sadece hizmete ulaşana değil, tüm ihtiyaç sahiplerinin bulundukları yere hizmet götürmeyi öngören bir yaklaşımla çalıştıklarını aktaran Yazıcı, hükümet olarak temel hedeflerinin engellilerle ilgili sorunların temel insan hakları çerçevesinde, fırsat eşitliği sağlanarak, ayrımcı uygulamalara yer vermeksizin çözümlenmesi olduğunu ifade etti.
-"Evde bakım desteğinden 300 binden fazla engelli yararlanıyor"-
Yazıcı, Türkiye'de engellileri ihtiyaç duydukları ve istedikleri kadar eğitim alan, istihdama katılan, üretken ve eşit haklara sahip bireyler olarak sosyal hayatın içinde görmek istediklerini, bu konudaki en önemli adımın 2005'te çıkarılan "Engelliler Kanunu" olduğunu söyledi.
Bu kanun ile insan haklarına dayalı, "ayrımcılıkla mücadele eksenli" bir sosyal politikanın çerçevesinin belirlendiğine dikkati çeken Yazıcı, şöyle konuştu:
"Uygulamada ortaya çıkan sıkıntıların giderilmesi için diğer kanunlarda yer alan engellilere ilişkin hükümlerde de ihtiyaç duyulan değişiklikler yapıldı. Anayasamıza engelliler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hükmü eklendi. Böylece engelli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak 'pozitif ayrımcılık' uygulamalarının önü açıldı. 2006'da başlattığımız 'Engelli Evde Bakım Yardımı ',bakıma muhtaç engellilerin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştıran bir uygulama oldu.
Evde bakım desteğinden 300 binden fazla engelli vatandaş yararlandı. Bu kapsamda engellilerimize evinde bakım yapan ailesine veya yakınına aylık olarak net bir asgari ücret ödemekteyiz. Devletimizin koruması altında olan engellilerimizin en iyi şartlarda yaşaması için bakım merkezlerimizin standartlarını yükseltiyoruz."
Yazıcı, herhangi bir işte istihdam edilememiş veya çalışamayacak derecede engelli olan ve aynı zamanda ekonomik olarak muhtaç durumdaki vatandaşlara yapılan sosyal yardımları yüzde 200 ila 300 oranında arttırdıklarına dikkati çekti.
Bu kapsamda 600 bin civarında vatandaşın engelli maaşı aldığını anlatan Yazıcı, özel tertibatlı araç kullanan engellilerin "Özel Tüketim Vergisi" ve "Motorlu Taşıtlar Vergisi"nden muaf olduğunu hatırlattı.
Yazıcı, kamuya açık her türlü yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar ile binaların, engellilerin ulaşımına uygun olması zorunluluğu olduğunu ifade ederek, kendi hesabına çalışan engelliler ile bakıma muhtaç çocuğa sahip kadın çalışanlara erken emeklilik hakkı sağlandığını kaydetti.
-"Hedefimiz, eğitim almayan hiçbir engelli çocuğumuzun kalmamasıdır"-
Engellilerin belli bir bilgi ve kültür düzeyine ulaşması, meslek edinip üretken hale gelmesi ve toplumsal hayata katılmalarının anayasal hak olduğuna işaret eden Yazıcı, "Engelli öğrencilerimiz eğitim kurumlarına ücretsiz olarak taşınmaktadır. Yüksek öğrenime devam eden engelli öğrencilere burs ve yurt konusunda öncelik verilmektedir. Hedefimiz, eğitim almayan hiçbir engelli çocuğumuzun kalmamasıdır. Engellilerimizin istihdam edilmeleri ve hayatın her alanına özgürce katılmalarını sağlayacak çalışmaları süratle gerçekleştiriyoruz" bilgisini verdi.
İstihdam alanında da ön yargıları yıkmak ve engelli istihdam oranını arttırmak yönünde kararlı çalışmalar içinde olduklarını vurgulayan Yazıcı, dolu memur kadrolarının yüzde 3'ü oranında engelli memur istihdam edilmesinin zorunlu olduğunu anımsattı.
Yazıcı, 50 ve daha fazla sayıda işçi çalıştıran kamuya bağlı iş yerlerinde yüzde 4, özel sektör iş yerlerinde ise yüzde 3 oranında engelli işçi çalıştırma mecburiyeti bulunduğunu aktararak, engelli bireyler için istihdamın, onurlu ve üretken bir birey olarak toplumsal yaşama katılımını sağlayan önemli unsur olduğunu dile getirdi.
Tüm ön yargıların aksine engelli kişilerin iş performanslarının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Yazıcı, yapılan araştırmalara göre engellilerin bulundukları iş yerlerinde diğer çalışanların iş motivasyonunu artırdığını söyledi.
-"En büyük engel zihinlerdeki engellerdir"-
En büyük engelin, zihinlerdeki engeller olduğuna dikkati çeken Yazıcı, "Fiziki engellerle birlikte zihinlerdeki engelleri de aşmak için hükümet olarak çalışmalarımızı çok yönlü biçimde sürdürüyoruz. Bunu başardığımızda sokaklarımızda okuluna ya da işine giden, spor ve sanat etkinliklerine katılan, kafelerde çayını yudumlayan, kütüphanelerde kitap okuyan daha çok engelli kardeşimizle karşılaşacağız" şeklinde konuştu.
Bu arada, konuşmaların ardından, Mısır, Sudan ve Kuveyt'ten sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı gecede TÜREV Başkanı Zülfinaz Abedan tarafından İçişleri Bakanı Neval Güler'e "Yılın Annesi" ödülü takdim edildi.
Muhabir: Semra Orkan
Yayıncı: Zekeriya Gülün