Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çorlu'da İş Dünyası İle Buluştu
Partisinin İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi tarafından Çorlu,da düzenlenen toplantıya katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iş dünyasının temsilcileri ile bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu burada gerçekleştirdiği konuşmada hükümete açık çek verdi.
CHP İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi'nin İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları konulu olarak düzenlediği toplantı Çorlu Silver Side Hotel'de gerçekleştirildi.
Toplantıda 600'e yakın sanayici ve iş dünyası temsilcisi ile bir araya gelen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Umut Oran, milletvekilleri Emre Köprülü, Candan Yüceer, Kemal Değirmendereli de eşlik ettiler.
Salonda bulunan iş dünyası temsilcilerine yönelik olarak bir konuşma gerçekleştiren Kılıçdaroğlu: “İşin özü üretmekten geçer o insanlar plan nedir onu bile bilmiyorlardı. Ali İktisat Meclisi'ni kurdular yani yüksek iktisat meclisini, ekonomiyi nasıl idare ederiz diye. Onlar el yordamıyla doğruları bulmaya çalıştılar ama temel tek kuralları vardı kul hakkı yenmeyecekti. Kendi dönemlerinde, tek parti döneminde 4 bakanı yüce divana gönderdiler, yolsuzluktan ötürü ve mahkum ettirdiler. Yolsuzluk yapanı asla ve asla affetmediler. Şimdi gelelim 2013 yılına yani 21.yüzyıla geliyoruz. Bana yolsuzluk yapan bir bakanın istifa ettiğini söyleyin. Eder mi, etmez tam tersine yolsuzluk yapmışsa koltuğu sağlamlaşır. Bu kültürü bırakmak zorundayız” dedi.
Milletin oyuna her milletvekilinin saygı göstermesi lazım diyen Kılıçdaroğlu: “Siz milletvekili seçtiğinizi sanıyorsunuz. Hayır efendim, biz şöyle yapıyoruz, oturuyoruz listeleri yazıyoruz, milletvekili listelerini sizin önünüze koyuyoruz bunlara oy vereceksiniz diyoruz. Oy vermezseniz ayrıca size ceza yazarız diyoruz. Bu demokrasi değil arkadaşlar. Milletin vekilini milletin kendisi seçmesi lazım. Bunun için ne yapmak gerekiyor, siyasi partiler yasasının değişmesi lazım. Ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak açık çek veriyorum gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim. 12 Eylül Darbecilerinin yaptığı siyasi partiler yasası Türkiye'yi bu koşullarla karşı karşıya bıraktı, değiştirmemiz lazım. Demokrasi adına değiştirmemiz lazım. Milli iradeye duyduğumuz saygı gereği değiştirmemiz lazım. Değiştirmezsek demokrasiyi kökleştiremeyiz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: “Tekirdağ'da karayolu var, demiryolu var, deniz yolu var, havayolu var, Avrupa'ya yakın, İstanbul'a yakın Anadolu'nun zaten komşusu. Neden burası bir lojistik üssü olmasın. Tekirdağ'ı düşündüğünüz zaman İstanbul'un yükünü alacak ama İstanbul'un gölgesinde kalmayacak. Hem bir kültür merkezi olacak, hem bir sanat merkezi olacak, hem lojistik merkezi olacak hem sanayi merkezi olacak. Tekirdağ bu koşulların tamamına sahip. Olağanüstü büyük bir avantajınız var. Bu avantajı siyasetin çok iyi değerlendirmesi lazım. Tekirdağ için değil, Türkiye için çok iyi değerlendirmesi lazım. Türkiye'yi koyun, haritaya bakın. Uçakla 3 saatlik mesafede veya 2 saatlik mesafede olağanüstü bir nüfus var. İster Avrupa'ya, ister Orta Doğu'ya ister başka yerlere bakın. O dairenin içine girdiğiniz zaman olağanüstü bir nüfus var ve siz merkezdesiniz bunun çok iyi değerlendirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sormamız gereken soru şu, bu paralar nereye harcandı. Az buz bir para değil bu para. Bu paranın hesabını bugüne kadar soran oldu mu acaba? Bu paralar nerelere gidiyor şuna bir bakayım diyen oldu mu acaba? Sorun hesap sormamaktan başlıyor. Hesap sorma derken illa gidin yakasına yapışın hesap sorun değil. Demokrasilerde yurttaşın benim ödediğim vergiyi nereye harcadın deme hakkı var. Bir hak talebinizdir bu sizin. Çünkü bu vergiyi siz ödüyorsunuz. Sanmayın ki vergiyi sadece sanayici ödüyor. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder. Doğduğu andan itibaren altına bez alırsınız vergi ödersiniz, mama alırsınız vergi ödersiniz, hanım bulaşık yıkar vergi ödersiniz akan sudan. Telefonla konuşursunuz, vergi ödersiniz. Verginin ödenmediği tek alan var, teneffüs ettiğiniz hava. Mal varlığınız varsa öldükten sonra da vergi ödersiniz veraset vergisi ödersiniz, hayatın her alanında vergi vardır. Sadece bizim ülkemizde mi hayır, bütün demokrasilerde bu böyledir. Onun içindir ki sağlıklı işleyen demokrasilerde ödenen vergilerin hesabını siyasi otorite verir, vermek zorundadır. Çünkü sen vatandaşın parasını harcıyorsun. Bizim demokrasimizin en temel eksikliği bu soruyu sormamamızdır. Sormadığımız için de har vurursunuz, harman gider. Düşünün mesela bir belediye başkanı gidip bir yere köprü yapıyor. Bakıyorlar ki yol oradan geçmeyecek, başka bir yerden geçecek. Köprüyü yıkıyorlar, öbür tarafa yapıyorlar. Batıda buna asla izin vermezler. Köprüyü yanlış yere yaptın halkın parasını harcadıysan bir daha belediye başkanı seçilemezsin ve 1 saat o koltukta da oturamazsın. Sağlıklı demokrasi budur. Japonya'da bir belediye başkanı 4 saat sular kesildi diye istifa etti. 4 saat sular kesildi diye. Bizim Ankara'da bırakın 4 saat 15 gün sular akmadı hiçbir şey de olmadı biz gene aynı kişiyi belediye başkanı seçtik. Bu sefer isterse 1 ay akmasın. Biz, bize verilen hizmetin sağlıklı sorgulamasını yapamıyoruz. O nedenle demokrasimizin kalitesi sağlıklı değil.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca: “21. yüzyılın kahramanlara ihtiyacı yok. 21. yüzyılın akıllara ihtiyacı var. Sağlıklı ve sağduyulu düşünmeye ihtiyacı var. Gerilimlere ihtiyacı yok 21. yüzyılın, 21. yüzyılda hepimiz düşüneceğiz. Önce çocuklarımızı, ülkemizi ve vatanımızı” dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından salondan ve Çorlu'dan ayrıldı.
Kaynak: İHA
CHP İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi'nin İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları konulu olarak düzenlediği toplantı Çorlu Silver Side Hotel'de gerçekleştirildi.
Toplantıda 600'e yakın sanayici ve iş dünyası temsilcisi ile bir araya gelen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Umut Oran, milletvekilleri Emre Köprülü, Candan Yüceer, Kemal Değirmendereli de eşlik ettiler.
Salonda bulunan iş dünyası temsilcilerine yönelik olarak bir konuşma gerçekleştiren Kılıçdaroğlu: “İşin özü üretmekten geçer o insanlar plan nedir onu bile bilmiyorlardı. Ali İktisat Meclisi'ni kurdular yani yüksek iktisat meclisini, ekonomiyi nasıl idare ederiz diye. Onlar el yordamıyla doğruları bulmaya çalıştılar ama temel tek kuralları vardı kul hakkı yenmeyecekti. Kendi dönemlerinde, tek parti döneminde 4 bakanı yüce divana gönderdiler, yolsuzluktan ötürü ve mahkum ettirdiler. Yolsuzluk yapanı asla ve asla affetmediler. Şimdi gelelim 2013 yılına yani 21.yüzyıla geliyoruz. Bana yolsuzluk yapan bir bakanın istifa ettiğini söyleyin. Eder mi, etmez tam tersine yolsuzluk yapmışsa koltuğu sağlamlaşır. Bu kültürü bırakmak zorundayız” dedi.
Milletin oyuna her milletvekilinin saygı göstermesi lazım diyen Kılıçdaroğlu: “Siz milletvekili seçtiğinizi sanıyorsunuz. Hayır efendim, biz şöyle yapıyoruz, oturuyoruz listeleri yazıyoruz, milletvekili listelerini sizin önünüze koyuyoruz bunlara oy vereceksiniz diyoruz. Oy vermezseniz ayrıca size ceza yazarız diyoruz. Bu demokrasi değil arkadaşlar. Milletin vekilini milletin kendisi seçmesi lazım. Bunun için ne yapmak gerekiyor, siyasi partiler yasasının değişmesi lazım. Ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak açık çek veriyorum gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim. 12 Eylül Darbecilerinin yaptığı siyasi partiler yasası Türkiye'yi bu koşullarla karşı karşıya bıraktı, değiştirmemiz lazım. Demokrasi adına değiştirmemiz lazım. Milli iradeye duyduğumuz saygı gereği değiştirmemiz lazım. Değiştirmezsek demokrasiyi kökleştiremeyiz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: “Tekirdağ'da karayolu var, demiryolu var, deniz yolu var, havayolu var, Avrupa'ya yakın, İstanbul'a yakın Anadolu'nun zaten komşusu. Neden burası bir lojistik üssü olmasın. Tekirdağ'ı düşündüğünüz zaman İstanbul'un yükünü alacak ama İstanbul'un gölgesinde kalmayacak. Hem bir kültür merkezi olacak, hem bir sanat merkezi olacak, hem lojistik merkezi olacak hem sanayi merkezi olacak. Tekirdağ bu koşulların tamamına sahip. Olağanüstü büyük bir avantajınız var. Bu avantajı siyasetin çok iyi değerlendirmesi lazım. Tekirdağ için değil, Türkiye için çok iyi değerlendirmesi lazım. Türkiye'yi koyun, haritaya bakın. Uçakla 3 saatlik mesafede veya 2 saatlik mesafede olağanüstü bir nüfus var. İster Avrupa'ya, ister Orta Doğu'ya ister başka yerlere bakın. O dairenin içine girdiğiniz zaman olağanüstü bir nüfus var ve siz merkezdesiniz bunun çok iyi değerlendirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sormamız gereken soru şu, bu paralar nereye harcandı. Az buz bir para değil bu para. Bu paranın hesabını bugüne kadar soran oldu mu acaba? Bu paralar nerelere gidiyor şuna bir bakayım diyen oldu mu acaba? Sorun hesap sormamaktan başlıyor. Hesap sorma derken illa gidin yakasına yapışın hesap sorun değil. Demokrasilerde yurttaşın benim ödediğim vergiyi nereye harcadın deme hakkı var. Bir hak talebinizdir bu sizin. Çünkü bu vergiyi siz ödüyorsunuz. Sanmayın ki vergiyi sadece sanayici ödüyor. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder. Doğduğu andan itibaren altına bez alırsınız vergi ödersiniz, mama alırsınız vergi ödersiniz, hanım bulaşık yıkar vergi ödersiniz akan sudan. Telefonla konuşursunuz, vergi ödersiniz. Verginin ödenmediği tek alan var, teneffüs ettiğiniz hava. Mal varlığınız varsa öldükten sonra da vergi ödersiniz veraset vergisi ödersiniz, hayatın her alanında vergi vardır. Sadece bizim ülkemizde mi hayır, bütün demokrasilerde bu böyledir. Onun içindir ki sağlıklı işleyen demokrasilerde ödenen vergilerin hesabını siyasi otorite verir, vermek zorundadır. Çünkü sen vatandaşın parasını harcıyorsun. Bizim demokrasimizin en temel eksikliği bu soruyu sormamamızdır. Sormadığımız için de har vurursunuz, harman gider. Düşünün mesela bir belediye başkanı gidip bir yere köprü yapıyor. Bakıyorlar ki yol oradan geçmeyecek, başka bir yerden geçecek. Köprüyü yıkıyorlar, öbür tarafa yapıyorlar. Batıda buna asla izin vermezler. Köprüyü yanlış yere yaptın halkın parasını harcadıysan bir daha belediye başkanı seçilemezsin ve 1 saat o koltukta da oturamazsın. Sağlıklı demokrasi budur. Japonya'da bir belediye başkanı 4 saat sular kesildi diye istifa etti. 4 saat sular kesildi diye. Bizim Ankara'da bırakın 4 saat 15 gün sular akmadı hiçbir şey de olmadı biz gene aynı kişiyi belediye başkanı seçtik. Bu sefer isterse 1 ay akmasın. Biz, bize verilen hizmetin sağlıklı sorgulamasını yapamıyoruz. O nedenle demokrasimizin kalitesi sağlıklı değil.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca: “21. yüzyılın kahramanlara ihtiyacı yok. 21. yüzyılın akıllara ihtiyacı var. Sağlıklı ve sağduyulu düşünmeye ihtiyacı var. Gerilimlere ihtiyacı yok 21. yüzyılın, 21. yüzyılda hepimiz düşüneceğiz. Önce çocuklarımızı, ülkemizi ve vatanımızı” dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından salondan ve Çorlu'dan ayrıldı.