Mhp’li Vural: Türkiye’de Hangi Provokasyon Oluyorsa, Sorumlusu Erdoğan’dır
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Türkiye’de hangi provokasyon oluyorsa sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır ve AKP’dir.
Türkiye’de nerede suç işleniyorsa sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Bu süreç, AKP’nin kullandığı ifadeler, derin bir provokasyonun hazırlığını ve uygulamaya konulduğunu ortaya koyuyor." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze ziyaret ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Vural, "Acaba neden böyle bir şeyi basına söyleme ihtiyacı içinde bulundular. Diğer konuşmaları neden anlatmadılar? Danışıklı dövüş olduğu gayet açık ve net. Al gülüm, ver gülüm. Obama’nın sesini özlemişti. Obama’nın sesini duymak için kaç takla attı bilmiyorum. Geldiğimiz bu tablo, zannederim ki bir danışıklı dövüş olma ihtimalinin yüksek olduğunu, belki de yeni bir one minuete hazırlığı olabilir. Neden diğer tavsiyelerini paylaşmıyorlar da bunu paylaşıyorlar. Yemezler, bu milleti bu oyunları artık yutmaz. İsrail özründen sonra zorda olan Tarzan, yeni bir Marshall yardımına ihtiyaç olabilir. Bu süreç ile ilgili bir lojistik destek planlandığını düşünüyorum." diye konuştu.
"TSK YETKİLERİNİ KANUNDAN ALIR. BURASI BİR FERMAN DEVLETİ DEĞİL"
TSK’dan bugün yapılan yazılı açıklama ile ilgili Vural, şunları dile getirdi: "Bu ortaya koymuştur ki, demek ki hükümetin terörle mücadele gibi bir direktifi söz konusu değil. Şunu ifade etmeliyim ki TSK ve emniyet güçleri yetkilerini kanundan alırlar, adamdan almazlar. Burası bir ferman devleti değildir. Suç ve suçlu ile mücadele etmek konusunda kanunların verdiği yetkileri kullanmak bir millet emridir. Millet emrinin olduğu bir noktada hükümet direktifi işlemez. TSK’yı, PKK terör örgütünü uğurlama mangalı haline getirmek isteyenlere, TSK’yı PKK çekilmeden geri çekenlere sesleniyorum. Bu konuda her talimatı veren de uygulayan da kanun önünde suçludur. Türkiye hukuk devletidir. Bir hukuk devletinde suç ve suçlu ile mücadele görevi kanunlarla verilmiştir. Böyle bir tavır, Türkiye’de hükümetin emri ile kanuni yetki olmadan faili meçhulleri dahi meşrulaştırmak isteyen bir zihniyetin aynısıdır. Kanuna aykırı bir talimat olamaz. TSK ve emniyet kendilerine anayasadan ve kanunlardan verilen yetkiyi kullanmalıdırlar. Bu yetkili kullandırmak istemeyen bir hükümet varsa bunu da açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. Bu açıklama şunu ortaya koyuyor. Hükümetin direktifleri ile terörle mücadele devam eder, deniyorsa; hükümetin direktifi ile terörle mücadele etmiyoruz, anlamı çıkar. Bu da hükümetin terörle mücadeleden vazgeçtiğini ortaya koymaktadır."
"MEHMET ALİ ŞAHİN’İN AÇIKLAMALARI, PROVOKASYONUN BİR PARÇASI"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, "Akil insanların başına bir şey gelirse sorumlusu Bahçeli’dir” şeklindeki açıklamaları ile ilgili soruya karşılık Vural, “Bir provokasyon hazırlığı içinde olduklarını daha önce de ifade ettik. MHP’ye yönelik bir komplo ve provokasyon hazırlığı vardır. Türkiye’de hangi provokasyon oluyorsa sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır ve AKP’dir. Türkiye’de nerede suç işleniyorsa sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Bu süreç, AKP’nin kullandığı ifadeler, derin bir provokasyonun hazırlığını ve uygulamaya konulduğunu ortaya koyuyor." dedi.
Bu sürecin üniversitelerde başladığını aktaran Vural, "Fezleke, komisyon kurulması, MHP’ye bu mitinglere katılanlara ‘militan’ denmesi, ‘provokatör’ denmesi, ‘Akil adamlara bir şey olursa ondan biliriz’ demesi biliniz ki tezgah hazırlanmıştır. AKP’nin derini bu millete yeni tezgahlar hazırlamıştır. Bir provokasyon hazırlığı olduğunu, 4 kişinin bu konuda toplantı yaptığını daha önce de ifade etmiştim. Ama buradan sesleniyorum. Buradan sesleniyorum. Eğer bu ülkede, bu vatandaşların herhangi birisine bir şey olursa sorumlusu sensin. Bu sorumluluğu hiç kimsenin üzerine atamayacaksın. MHP olarak demokratik bir şekilde, bütün imkanlarımızı kullanarak bu süreç ile birlikte vatandaşlarımız ile bu süreci durdurmaya kararlıyız." şeklinde konuştu.
"İKİ KAMU GÖREVLİSİ, İKİ BAKAN"
Söz konusu toplantıya kimlerin katıldığının sorulması üzerine Vural, "İki kamu görevlisi iki bakan.” cevabını verdi. MHP’nin görüşlerine ve yapılan mitinglere basında yeteri kadar yer verilmediğini söyleyen Vural, "Beni bir AKP’linin arayarak, ‘Bu paçavralara karşı, bu oyuna karşı dik durmanızdan dolayı teşekkür ediyoruz.’ demesinden gurur duyuyorum. Bir CHP’linin bunu demesinden gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Başka bir gazetecinin toplantının ne zaman yapıldığı ile ilgili sorusuna karşılık Vural, "6 maddelik şeyleri var, biliyorum. Olan bitenleri dikkate alırsanız, aslında nereden planlandığını kimin planlandığını net şeklide ortaya koyarsınız. Fezleke planlıdır, araştırma komisyonu planlıdır. BDP’li vekillerin Karadeniz’e gönderilmesi planlıdır. Akil insanlar aracılığı ile fitne ve fesadın yaygınlaştırılması planlıdır. Bunların hepsi milli direnci kırmak için yapılan planladır. Bunlar Kuvayi İnzibatiye kurmuşlar biz Kuvayi Milliye ile cumhuriyetimize, milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze ziyaret ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Vural, "Acaba neden böyle bir şeyi basına söyleme ihtiyacı içinde bulundular. Diğer konuşmaları neden anlatmadılar? Danışıklı dövüş olduğu gayet açık ve net. Al gülüm, ver gülüm. Obama’nın sesini özlemişti. Obama’nın sesini duymak için kaç takla attı bilmiyorum. Geldiğimiz bu tablo, zannederim ki bir danışıklı dövüş olma ihtimalinin yüksek olduğunu, belki de yeni bir one minuete hazırlığı olabilir. Neden diğer tavsiyelerini paylaşmıyorlar da bunu paylaşıyorlar. Yemezler, bu milleti bu oyunları artık yutmaz. İsrail özründen sonra zorda olan Tarzan, yeni bir Marshall yardımına ihtiyaç olabilir. Bu süreç ile ilgili bir lojistik destek planlandığını düşünüyorum." diye konuştu.
"TSK YETKİLERİNİ KANUNDAN ALIR. BURASI BİR FERMAN DEVLETİ DEĞİL"
TSK’dan bugün yapılan yazılı açıklama ile ilgili Vural, şunları dile getirdi: "Bu ortaya koymuştur ki, demek ki hükümetin terörle mücadele gibi bir direktifi söz konusu değil. Şunu ifade etmeliyim ki TSK ve emniyet güçleri yetkilerini kanundan alırlar, adamdan almazlar. Burası bir ferman devleti değildir. Suç ve suçlu ile mücadele etmek konusunda kanunların verdiği yetkileri kullanmak bir millet emridir. Millet emrinin olduğu bir noktada hükümet direktifi işlemez. TSK’yı, PKK terör örgütünü uğurlama mangalı haline getirmek isteyenlere, TSK’yı PKK çekilmeden geri çekenlere sesleniyorum. Bu konuda her talimatı veren de uygulayan da kanun önünde suçludur. Türkiye hukuk devletidir. Bir hukuk devletinde suç ve suçlu ile mücadele görevi kanunlarla verilmiştir. Böyle bir tavır, Türkiye’de hükümetin emri ile kanuni yetki olmadan faili meçhulleri dahi meşrulaştırmak isteyen bir zihniyetin aynısıdır. Kanuna aykırı bir talimat olamaz. TSK ve emniyet kendilerine anayasadan ve kanunlardan verilen yetkiyi kullanmalıdırlar. Bu yetkili kullandırmak istemeyen bir hükümet varsa bunu da açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. Bu açıklama şunu ortaya koyuyor. Hükümetin direktifleri ile terörle mücadele devam eder, deniyorsa; hükümetin direktifi ile terörle mücadele etmiyoruz, anlamı çıkar. Bu da hükümetin terörle mücadeleden vazgeçtiğini ortaya koymaktadır."
"MEHMET ALİ ŞAHİN’İN AÇIKLAMALARI, PROVOKASYONUN BİR PARÇASI"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, "Akil insanların başına bir şey gelirse sorumlusu Bahçeli’dir” şeklindeki açıklamaları ile ilgili soruya karşılık Vural, “Bir provokasyon hazırlığı içinde olduklarını daha önce de ifade ettik. MHP’ye yönelik bir komplo ve provokasyon hazırlığı vardır. Türkiye’de hangi provokasyon oluyorsa sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır ve AKP’dir. Türkiye’de nerede suç işleniyorsa sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Bu süreç, AKP’nin kullandığı ifadeler, derin bir provokasyonun hazırlığını ve uygulamaya konulduğunu ortaya koyuyor." dedi.
Bu sürecin üniversitelerde başladığını aktaran Vural, "Fezleke, komisyon kurulması, MHP’ye bu mitinglere katılanlara ‘militan’ denmesi, ‘provokatör’ denmesi, ‘Akil adamlara bir şey olursa ondan biliriz’ demesi biliniz ki tezgah hazırlanmıştır. AKP’nin derini bu millete yeni tezgahlar hazırlamıştır. Bir provokasyon hazırlığı olduğunu, 4 kişinin bu konuda toplantı yaptığını daha önce de ifade etmiştim. Ama buradan sesleniyorum. Buradan sesleniyorum. Eğer bu ülkede, bu vatandaşların herhangi birisine bir şey olursa sorumlusu sensin. Bu sorumluluğu hiç kimsenin üzerine atamayacaksın. MHP olarak demokratik bir şekilde, bütün imkanlarımızı kullanarak bu süreç ile birlikte vatandaşlarımız ile bu süreci durdurmaya kararlıyız." şeklinde konuştu.
"İKİ KAMU GÖREVLİSİ, İKİ BAKAN"
Söz konusu toplantıya kimlerin katıldığının sorulması üzerine Vural, "İki kamu görevlisi iki bakan.” cevabını verdi. MHP’nin görüşlerine ve yapılan mitinglere basında yeteri kadar yer verilmediğini söyleyen Vural, "Beni bir AKP’linin arayarak, ‘Bu paçavralara karşı, bu oyuna karşı dik durmanızdan dolayı teşekkür ediyoruz.’ demesinden gurur duyuyorum. Bir CHP’linin bunu demesinden gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Başka bir gazetecinin toplantının ne zaman yapıldığı ile ilgili sorusuna karşılık Vural, "6 maddelik şeyleri var, biliyorum. Olan bitenleri dikkate alırsanız, aslında nereden planlandığını kimin planlandığını net şeklide ortaya koyarsınız. Fezleke planlıdır, araştırma komisyonu planlıdır. BDP’li vekillerin Karadeniz’e gönderilmesi planlıdır. Akil insanlar aracılığı ile fitne ve fesadın yaygınlaştırılması planlıdır. Bunların hepsi milli direnci kırmak için yapılan planladır. Bunlar Kuvayi İnzibatiye kurmuşlar biz Kuvayi Milliye ile cumhuriyetimize, milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz." dedi.