Chp’li Kaplan, Taş Ocaklarını Meclis'e Taşıdı
CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği meclis araştırması ile başta Kocaeli ve çevresindeki taş ocakları olmak üzere, ülke genelinde taş ocaklarının neden olduğu çevre tahribatına dikkat çekti.
Taş ocaklarının, en önemli çevre sorunlarından birisi olduğunu belirten Milletvekili Kaplan, “Maden Kanunu’nda 2004 yılında yapılan değişiklik ile taş ocakları Çevre Etki Değerlendirme sürecinden muaf tutulmaya başlandı. Bu süreç ile birlikte Türkiye’nin orman alanları taş ocağı yuvasına dönüştü. Ormanları yok etme pahasına, rant uğruna son 11 yılda 85 bin taş ocağına ruhsatı verildi.
Herhangi bir taş ocağından taş çıkarmak için patlatılan Dinamit yakın çevreye 3,6 şiddetinde deprem etkisi yaratmaktadır. Bu da başta yaşamın olmazsa olmazı olan su kaynaklarının kirlenmesine ve kurumasına sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalarda her bir taş ocağının bir su kaynağını kuruttuğu hesaplanmaktadır. Ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken, hava kirliliğini de önleyen topraktaki suyu tutan ormanlık alanlar büyük zarar görmektedir.” dedi.
Taş ocaklarının ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Kocaeli’nde de büyük çevre sorunları oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Kaplan, “Kocaeli’nde 71 taş ocağı bulunmakta, bunun 56'sı aktif, 15'i ise pasiftir. Pasif olanlar da ruhsatını almış, ancak faaliyetlerine başlamamıştır. Hali hazırda 39 tane taş ocağı da izin almak için sırada beklemektedir. Özellikle Gebze ve Hereke’de yerleşim yerlerine bitişik konumda bulunan, hava ve çevre kirliliğine neden olan bu tarz konumdaki taş ocaklarının olumsuz etkilerini minimalize etmek gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.Milletvekili Kaplan, şöyle devam etti: “Marmara Bölgesi'nin turizm cenneti Kartepe Maşukiye ile Sakarya Sapanca sınırındaki Yanıkköy'de faaliyet gösteren taş ocağı ve yeni açılacağı iddia edilen taş ocakları, doğa katliamının yanı sıra ekolojik dengeyi bozacağı gibi Sapanca Gölü'nü besleyene Yanık Deresi'ni yok edecektir. Kaldı ki gerek yerleşim birimlerimizin yakın çevresinde, su kaynaklarımız, ormanlarımız ve tarım alanlarımız çevrelerinde eskiden verilen ruhsatlara göre çalışan birçok taş ocağı olduğu gibi yenilerinin alınması için ilgili makamlara yapılan birçok başvuru bulunmaktadır. Öncelikle taş ocağı ruhsatlarının maden yasasına göre değil eskiden olduğu gibi çevre kanunu kapsamında verilmesi ve eskiden verilen ruhsatların da buna göre revize edilmesini bu yönetmelik esaslarına uymayanların da kapatılması çeşitli çevre sorunlarının önlenmesi açısından son derece önemli ve gerekli olduğu açıktır. "
Herhangi bir taş ocağından taş çıkarmak için patlatılan Dinamit yakın çevreye 3,6 şiddetinde deprem etkisi yaratmaktadır. Bu da başta yaşamın olmazsa olmazı olan su kaynaklarının kirlenmesine ve kurumasına sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalarda her bir taş ocağının bir su kaynağını kuruttuğu hesaplanmaktadır. Ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken, hava kirliliğini de önleyen topraktaki suyu tutan ormanlık alanlar büyük zarar görmektedir.” dedi.
Taş ocaklarının ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Kocaeli’nde de büyük çevre sorunları oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Kaplan, “Kocaeli’nde 71 taş ocağı bulunmakta, bunun 56'sı aktif, 15'i ise pasiftir. Pasif olanlar da ruhsatını almış, ancak faaliyetlerine başlamamıştır. Hali hazırda 39 tane taş ocağı da izin almak için sırada beklemektedir. Özellikle Gebze ve Hereke’de yerleşim yerlerine bitişik konumda bulunan, hava ve çevre kirliliğine neden olan bu tarz konumdaki taş ocaklarının olumsuz etkilerini minimalize etmek gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.Milletvekili Kaplan, şöyle devam etti: “Marmara Bölgesi'nin turizm cenneti Kartepe Maşukiye ile Sakarya Sapanca sınırındaki Yanıkköy'de faaliyet gösteren taş ocağı ve yeni açılacağı iddia edilen taş ocakları, doğa katliamının yanı sıra ekolojik dengeyi bozacağı gibi Sapanca Gölü'nü besleyene Yanık Deresi'ni yok edecektir. Kaldı ki gerek yerleşim birimlerimizin yakın çevresinde, su kaynaklarımız, ormanlarımız ve tarım alanlarımız çevrelerinde eskiden verilen ruhsatlara göre çalışan birçok taş ocağı olduğu gibi yenilerinin alınması için ilgili makamlara yapılan birçok başvuru bulunmaktadır. Öncelikle taş ocağı ruhsatlarının maden yasasına göre değil eskiden olduğu gibi çevre kanunu kapsamında verilmesi ve eskiden verilen ruhsatların da buna göre revize edilmesini bu yönetmelik esaslarına uymayanların da kapatılması çeşitli çevre sorunlarının önlenmesi açısından son derece önemli ve gerekli olduğu açıktır. "