Ernam Müdürü Doç. Dr. Mehmet Hançer Açıklaması
Orhan Canbulatel - Türkiye'deki nanoteknoloji araştırmalarına ivme kazandıracak Erciyes Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nin yapımı tamamlandı.
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve ERNAM Müdürü Doç. Dr. Mehmet Hançer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin temelinin 11 Nisan 2011'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atıldığını anımsattı.
Kayserili hayırsever iş adamı Fevzi Mercan tarafından yaptırılan merkezin inşaatının yaklaşık iki yılda tamamlandığını bildiren Hançer, şöyle devam etti:
''Bugüne dek 3 milyon lira harcama yapıldı. Bin 600 metrekare kapalı alana sahip. Bunun 400 metrekaresi ofis, 800 metrekaresi laboratuvar ve 180 metrekaresi temiz oda. Bölgedeki en büyük temiz odalardan biri burada bulunuyor. Üretim ve karakterizasyon faaliyetlerinin, organik ve inorganik partiküllerden arındırıldığı özel malzemelerden inşa edilmiş temiz odalarda yürütülmesi zorunludur.''
Hançer, araştırma merkezinde kullanılacak bazı cihazları yaklaşık bir yıl önce satın alarak, inşaatın bitmesini beklemeden Mühendislik Fakültesi'ndeki laboratuvarlarında çalışmalara başladıklarını belirtti.
Cihazların kurulum çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Hançer, ''Burada nanoteknoloji üzerine yapılacak bir araştırma için gerekli her türlü ekipman bulunacak. Özellikle akıllı nano kaplamalar, seramik-polimer kompozit, ambalaj, lityum ve katı oksit yakıt pilleri, diş protezleri, vücutta güdümlü, kontrollü ilaç dağıtımı, nano diş dolgu malzemeleri üretimi konusunda çalışacağız'' dedi.
-''Beyin göçü tersine dönecek''
ERNAM'ın çalışma kapasitesinin yıl sonuna kadar yüzde 100'e ulaşacağını dile getiren Hançer, şunları söyledi:
''Aslında cihaz da önemli değil, bir şekilde temin ediliyor, ancak burada önemli olan yetişmiş insan gücümüz. Bu tür merkezler çoğaldıkça beyin göçü de tersine dönecektir. Zaten bu işin uzmanları, internet sitemizden merkezimizin fotoğraflarını gördüklerinde düzeyimizi anlıyorlar. Yurt dışından çok sayıda bilim insanımız bizi arıyor. Ben de yurt dışından kendi isteğiyle Türkiye'ye dönmüş insanlardan biriyim. 17 yıl Amerika'da, 12 yıl sanayide çalıştım. Oradaki bilim insanlarımızın Türkiye'ye gelmesi için şartların ne olması gerektiğini çok iyi biliyorum. Biz burada gerekli şartları onlar için hazırladık. Özellikle bizim hedefimiz, 'A Takımı' dediğimiz, doktorasını yurt dışında yapmış, 10 yıl ve üzerinde sanayi tecrübesi olan bilim adamlarımızı Türkiye'ye kazandırmak.''
-''10 üründen 2'si nanoteknoloji ile üretilecek''-
Türkiye'de de özellikle son 5 yılda gündeme oturan nanoteknolojinin, günlük hayatın bir parçası olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Mehmet Hançer, sözlerin şöyle sürdürdü:
''Günümüzde 800'e yakın ürün, nanoteknoloji metotları ile ticarileştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur. Bugün yanmayan, ıslanmayan ve zararlı bakterileri barındırmayan kumaşlardan, çelikten daha sağlam kompozit plastiklere, yiyecekleri uzun süre bozulmadan muhafaza edebilen ambalajlardan, boya yüzeylerinde oluşan çizikleri kendiliğinden kapatan akıllı kaplamalara ve ilaçlara kadar birçok yaygın alanda nano malzemeler kullanılmaktadır. Nanoteknoloji esaslı ürünlerin tüm dünyadaki pazar payının 2014'te 2,6 trilyon dolara ulaşması beklenmekte. Bu da kabaca 2014 yılı itibarıyla piyasadaki her 10 üründen 2'sinin nanoteknoloji ile üretilmiş olacağı anlamına gelmekte. Bu bakımdan, merkezin bölgemizde faaliyet gösteren şirketlere,üniversitemiz ve diğer üniversiteler arasında, disiplinler arası araştırma imkanlarının gelişmesi için önemli katkı sağlayacaktır.''
Yayıncı: Ömer Erim Baştimar
Kaynak: AA
Kayserili hayırsever iş adamı Fevzi Mercan tarafından yaptırılan merkezin inşaatının yaklaşık iki yılda tamamlandığını bildiren Hançer, şöyle devam etti:
''Bugüne dek 3 milyon lira harcama yapıldı. Bin 600 metrekare kapalı alana sahip. Bunun 400 metrekaresi ofis, 800 metrekaresi laboratuvar ve 180 metrekaresi temiz oda. Bölgedeki en büyük temiz odalardan biri burada bulunuyor. Üretim ve karakterizasyon faaliyetlerinin, organik ve inorganik partiküllerden arındırıldığı özel malzemelerden inşa edilmiş temiz odalarda yürütülmesi zorunludur.''
Hançer, araştırma merkezinde kullanılacak bazı cihazları yaklaşık bir yıl önce satın alarak, inşaatın bitmesini beklemeden Mühendislik Fakültesi'ndeki laboratuvarlarında çalışmalara başladıklarını belirtti.
Cihazların kurulum çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Hançer, ''Burada nanoteknoloji üzerine yapılacak bir araştırma için gerekli her türlü ekipman bulunacak. Özellikle akıllı nano kaplamalar, seramik-polimer kompozit, ambalaj, lityum ve katı oksit yakıt pilleri, diş protezleri, vücutta güdümlü, kontrollü ilaç dağıtımı, nano diş dolgu malzemeleri üretimi konusunda çalışacağız'' dedi.
-''Beyin göçü tersine dönecek''
ERNAM'ın çalışma kapasitesinin yıl sonuna kadar yüzde 100'e ulaşacağını dile getiren Hançer, şunları söyledi:
''Aslında cihaz da önemli değil, bir şekilde temin ediliyor, ancak burada önemli olan yetişmiş insan gücümüz. Bu tür merkezler çoğaldıkça beyin göçü de tersine dönecektir. Zaten bu işin uzmanları, internet sitemizden merkezimizin fotoğraflarını gördüklerinde düzeyimizi anlıyorlar. Yurt dışından çok sayıda bilim insanımız bizi arıyor. Ben de yurt dışından kendi isteğiyle Türkiye'ye dönmüş insanlardan biriyim. 17 yıl Amerika'da, 12 yıl sanayide çalıştım. Oradaki bilim insanlarımızın Türkiye'ye gelmesi için şartların ne olması gerektiğini çok iyi biliyorum. Biz burada gerekli şartları onlar için hazırladık. Özellikle bizim hedefimiz, 'A Takımı' dediğimiz, doktorasını yurt dışında yapmış, 10 yıl ve üzerinde sanayi tecrübesi olan bilim adamlarımızı Türkiye'ye kazandırmak.''
-''10 üründen 2'si nanoteknoloji ile üretilecek''-
Türkiye'de de özellikle son 5 yılda gündeme oturan nanoteknolojinin, günlük hayatın bir parçası olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Mehmet Hançer, sözlerin şöyle sürdürdü:
''Günümüzde 800'e yakın ürün, nanoteknoloji metotları ile ticarileştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur. Bugün yanmayan, ıslanmayan ve zararlı bakterileri barındırmayan kumaşlardan, çelikten daha sağlam kompozit plastiklere, yiyecekleri uzun süre bozulmadan muhafaza edebilen ambalajlardan, boya yüzeylerinde oluşan çizikleri kendiliğinden kapatan akıllı kaplamalara ve ilaçlara kadar birçok yaygın alanda nano malzemeler kullanılmaktadır. Nanoteknoloji esaslı ürünlerin tüm dünyadaki pazar payının 2014'te 2,6 trilyon dolara ulaşması beklenmekte. Bu da kabaca 2014 yılı itibarıyla piyasadaki her 10 üründen 2'sinin nanoteknoloji ile üretilmiş olacağı anlamına gelmekte. Bu bakımdan, merkezin bölgemizde faaliyet gösteren şirketlere,üniversitemiz ve diğer üniversiteler arasında, disiplinler arası araştırma imkanlarının gelişmesi için önemli katkı sağlayacaktır.''
Yayıncı: Ömer Erim Baştimar