Hanefi Bostan: “memur Sağlıklı Beslenemiyor”
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı M.Hanefi Bostan, “Türkiye’de 100 bireyden 39’u mutsuz. Vatandaş maddi imkânsızlıklar nedeniyle ucuz ve sağlıksız gıdaya yöneliyor” dedi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklama ile memurların sağlıksız beslendiğini belirtti.
Bostan açıklamasında şunları söyledi: “Sendikamızın AR-GE Merkezinin, TÜİK 2012 yaşam memnuniyeti araştırması verilerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre; Türkiye’de 100 bireyden 39’u mutsuz. Vatandaş maddi imkânsızlıklar nedeniyle ucuz ve sağlıksız gıdaya yöneliyor. Buna göre ekonomik sıkıntı çeken vatandaş geçimini sağlayabilmek için tasarruftan vazgeçti, karnını doyurabilmek adına sürekli borçlanıyor. Buna rağmen borçlanmanın hane ekonomisini düzeltememesi vatandaşın ucuz ürünlere olan talebini arttırmış durumdadır.” Vatandaşların tasarruf yapamadığın hatta borçlandığını ifade eden Bostan, “Vatandaş tasarruf yapamamakta, hatta tasarruf etmekten ziyade borçlanmakta ve düşen reel gelirleri nedeniyle ucuz ürünlere olan rağbet ciddi boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. Nitekim geçtiğimiz yıl, geliri düşen vatandaşlarımızın yüzde 56,6’sı ucuz ürün tüketimine yöneldi. Bireylerin yüzde 36,7’si borçlandı ve yüzde 25’inin tasarruflarında azalma oldu. Türkiye’de memur ve memur emeklisinin maaşından tasarruf yapması mümkün değildir. Çalışanların geleceklerini güvence altına alabilmek için tasarruf etmek istemeleri bir yana zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için borçlanmaları söz konusudur” dedi
Son zamanlarda Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de yaşanan et ve et ürünlerin üretimi ile ilgili skandallara değinen Bostan, “Et ve et ürünlerin üretimi ile ilgili skandallar gündeme gelmiş halkın gıda güvenliğine olan inancı zedelenmiştir. Buna rağmen maddi nedenler dolayısıyla ucuz gıdaya yönelim devam etmektedir. Bu süreç aynı zamanda merdiven altı üretime olan talebi arttırmakta dolayısıyla kayıt dışılık sorununu perçinlemektedir. Vatandaş kampanyalı ürün dönemi beklemekte ve kampanya raflarında genelde Son kullanma tarihine kısa bir süre kalmış ürünleri satın almaktadır. Alım gücü düşen vatandaş gıda sektöründe yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen merdiven altı üretimle piyasaya sürülen gıdaya rağbet edip sağlıksız hayata bile bile lades demektedir. Sağlıksız ürün tüketimi vücutta birçok olumsuzluk meydana getirmektedir. Kimyevi maddeler vücutta birikmekte ve çeşitli hastalıklara sebebiyet vermektedir. Hastalıklar ve dengesiz beslenme insanların hayatlarında bir takım aksaklıklara ve işlerinde başarısızlıklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Ekonominin her geçen gün iyiye gittiği söylemleri manşetlerde yer alıyor olsa da yapılan resmi araştırmalar, vatandaşların büyük çoğunluğunun ekonomik sıkıntı içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Ekonomide yaşanan gelişmeler sadece bir kesimin memnuniyetini sağlarken, vatandaş büyük bir borç batağının içine çekiliyor” ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA
Bostan açıklamasında şunları söyledi: “Sendikamızın AR-GE Merkezinin, TÜİK 2012 yaşam memnuniyeti araştırması verilerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre; Türkiye’de 100 bireyden 39’u mutsuz. Vatandaş maddi imkânsızlıklar nedeniyle ucuz ve sağlıksız gıdaya yöneliyor. Buna göre ekonomik sıkıntı çeken vatandaş geçimini sağlayabilmek için tasarruftan vazgeçti, karnını doyurabilmek adına sürekli borçlanıyor. Buna rağmen borçlanmanın hane ekonomisini düzeltememesi vatandaşın ucuz ürünlere olan talebini arttırmış durumdadır.” Vatandaşların tasarruf yapamadığın hatta borçlandığını ifade eden Bostan, “Vatandaş tasarruf yapamamakta, hatta tasarruf etmekten ziyade borçlanmakta ve düşen reel gelirleri nedeniyle ucuz ürünlere olan rağbet ciddi boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. Nitekim geçtiğimiz yıl, geliri düşen vatandaşlarımızın yüzde 56,6’sı ucuz ürün tüketimine yöneldi. Bireylerin yüzde 36,7’si borçlandı ve yüzde 25’inin tasarruflarında azalma oldu. Türkiye’de memur ve memur emeklisinin maaşından tasarruf yapması mümkün değildir. Çalışanların geleceklerini güvence altına alabilmek için tasarruf etmek istemeleri bir yana zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için borçlanmaları söz konusudur” dedi
Son zamanlarda Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de yaşanan et ve et ürünlerin üretimi ile ilgili skandallara değinen Bostan, “Et ve et ürünlerin üretimi ile ilgili skandallar gündeme gelmiş halkın gıda güvenliğine olan inancı zedelenmiştir. Buna rağmen maddi nedenler dolayısıyla ucuz gıdaya yönelim devam etmektedir. Bu süreç aynı zamanda merdiven altı üretime olan talebi arttırmakta dolayısıyla kayıt dışılık sorununu perçinlemektedir. Vatandaş kampanyalı ürün dönemi beklemekte ve kampanya raflarında genelde Son kullanma tarihine kısa bir süre kalmış ürünleri satın almaktadır. Alım gücü düşen vatandaş gıda sektöründe yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen merdiven altı üretimle piyasaya sürülen gıdaya rağbet edip sağlıksız hayata bile bile lades demektedir. Sağlıksız ürün tüketimi vücutta birçok olumsuzluk meydana getirmektedir. Kimyevi maddeler vücutta birikmekte ve çeşitli hastalıklara sebebiyet vermektedir. Hastalıklar ve dengesiz beslenme insanların hayatlarında bir takım aksaklıklara ve işlerinde başarısızlıklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Ekonominin her geçen gün iyiye gittiği söylemleri manşetlerde yer alıyor olsa da yapılan resmi araştırmalar, vatandaşların büyük çoğunluğunun ekonomik sıkıntı içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Ekonomide yaşanan gelişmeler sadece bir kesimin memnuniyetini sağlarken, vatandaş büyük bir borç batağının içine çekiliyor” ifadelerini kullandı .