Eski Bakan Tekir: Çıkar Çevreleri 28 Şubat'taki Tedbirlerden Rahatsız Oldu
Refah-Yol hükümeti döneminde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olan Prof. Dr. Sabri Tekir, 28 Şubat darbesi sürecine ekonomik açıdan bakmanın daha mantıklı olacağını söyledi.
Şu anda İzmir Üniversitesi (İZÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı olan Tekir, katıldığı bir seminerde darbe sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.28 Şubat'ın ideolojik boyutundan çok, ekonomik boyutuyla değerlendirilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Tekir, “Her 10 senede bir yapılan müdahaleler, ülkemize çok şey kaybettirmiştir. Çıkar çevreleri, bu dönemde alınan ve ülke ekonomisini düze çıkaracak tedbirlerden rahatsız olmuşlardır. Denk bütçe uygulaması, kamu kesimi borçlanma gereğini azaltacak ve hattâ bütünüyle ortadan kaldıracak kamu harcamalarında havuz sistemi, ülkenin 300 milyon dolarlık bir kredi için IMF’ye her türlü tavizi verdiği bir dönemde yurtdışında âtıl tutulan döviz tevdiat hesaplarının ülkeye getirtilmesi, hem iç hem dış borç ihtiyacını önemli ölçüde ortadan kaldırmıştır. Devlete yüksek faizlerle borç vererek geçinen rantiye kesimi, çıkar mekanizmalarının bozulmasından rahatsız olmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir grup subayı da kendi emellerine alet ederek hükümeti devirmeye teşebbüs etmişlerdir.” dedi.
Türkiye’nin, Tanzimat’tan bu yana kamu kesimi borçlanma mekanizması yoluyla batıya ve batıyla çıkar birlikteliği içinde bulunan rantiye kesimine adeta haraç veren bir ülke konumunda olduğunu söyleyen Dekan Sabri Tekir, “Batı, Türkiye’yi bu borç mekanizması ve kaynaklar üzerindeki hâkimiyetiyle kontrol altında tutmaktadır. Türkiye, kendisini ekonomik yönden bağımsızlaştıracak, kaynakların verimli kullanımını sağlayacak, kişilikli bir dış politika uygulayabilme imkân ve gücünden mahrum tutulmak istenmektedir ama bunu değiştirmelidir, buna da gücü yeter.” diye konuştu.
Türkiye’nin, Tanzimat’tan bu yana kamu kesimi borçlanma mekanizması yoluyla batıya ve batıyla çıkar birlikteliği içinde bulunan rantiye kesimine adeta haraç veren bir ülke konumunda olduğunu söyleyen Dekan Sabri Tekir, “Batı, Türkiye’yi bu borç mekanizması ve kaynaklar üzerindeki hâkimiyetiyle kontrol altında tutmaktadır. Türkiye, kendisini ekonomik yönden bağımsızlaştıracak, kaynakların verimli kullanımını sağlayacak, kişilikli bir dış politika uygulayabilme imkân ve gücünden mahrum tutulmak istenmektedir ama bunu değiştirmelidir, buna da gücü yeter.” diye konuştu.