Radyoterapi Tekniğiyle Tedavi

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Radyasyon Onkolojisi Bölümü ekibi, kanserli hastaları yoğunluk ayarlı radyoterapi ile tedavi ediyor.

BEÜ Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Yardımcı Doç.Dr. Hakan Bakkal, 2007 yılından bu yana kanserli hastaları tedavi ediyor. Yoğunluk ayarlı radyo terapi sayesinde yalnızca tümörlü bölgelere yüksek doz verildiğini, normal dokuların korunduğunu belirten Dr.Bakkal, şöyle dedi: “Ünitemiz 2007 yılında hizmete girdi. Yaklaşık 6 yıllık bir süreçtir radyasyon onkolojisi kliniği burada çalışmalarını sürdürmektedir. 2010 yılı itibariyle cihazımızda bir güncelleme yaptık. Daha üst teknoloji cihaz ile yeniledik. Günlük 70 civarında hasta tedaviye almaktayız. Kanser türlerine göre, kimi zaman kemoterapiyle eş zamanlı olarak tek başına radyoterapi olarak tedavi vermekteyiz. Günlük 70 hastamızın çoğunu erkek hastalarda prostat ve akciğer kanseri oluşturmaktadır. Kadınlarda meme kanseri daha ağırlıklı tedavi grupları arasındadır." Bölgede tek radyasyon onkolojisi merkezi olduklarını anlatan Bakkal, şöyle konuştu: "Bundan dolayı oldukça yoğun hasta yükü mevcuttur. Üstesinden elimizden geldiği kadar gelmeye çalışıyoruz. Ayrıca, bu sene başlayacak bir onkoloji hastanesinin kurulumu söz konusudur. Bu hastane tamamlandıktan sonra daha önemli bir merkez haline geleceğiz. Bununla beraber böyle bir hizmet kalitesini bir adım daha öne taşıma şansımız olacak. Kliniğimizde şu an bir öğretim üyesi, bir uzman hekim, iki araştırma görevlisi doktor arkadaşımızla hizmet vermekteyiz. Beş tekniker, bir medikal fizik uzmanı, iki sekreter arkadaşımızla beraber çalışıyoruz. Yatan hastalarımıza tedavi verme şansımız var. Geldikleri zaman yatarak tedavi yapma şansı oluyor. Daha çok başvuran kanser türleri arasında akciğer, meme, rektum kanser gibi jinekolojik tümörler, baş boyun kanserleri, lenfoma ağırlıkta yer almaktadır. Yoğunluk ayarlı radyoterapi yapma şansımız var. Yaklaşık iki yıldan beri yoğunluk ayarlı radyo terapi tedavi yapıyoruz. Tümörlü dokuya oldukça yüksek dozu verirken, normal dokuları mümkün olduğunca koruma şansımız mevcuttur.”
Kaynak: İHA