Anne ve Bebeğine İkinci Hayat
Adana’da, on yıl önce iki kalp kapakçığı değiştirilen ve daha önce iki kez düşük yapmasına rağmen 3. kez hamile kalan 37 yaşındaki hastaya yeni bir kalp ameliyatı yapıldı.
Yaklaşık 10 yıl önce kalp kapakçıkları değiştirilen ve hamile kalması riskli olan Serpil Karataş, iki kez düşük yapmasına rağmen 3. kez hamile kaldı. Kalbindeki sorun nedeniyle kan sulandırıcı ilaç da kullanan Karataş, fenalaşınca Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne kaldırıldı.
Burada muayene edilen ve kalp kapakçığında pıhtı olduğu tespit edilen Karataş’ın, ameliyata alınması kararlaştırıldı. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Öner Gülcan başkanlığındaki ameliyata; Anestezi uzmanı Doç.Dr. Nesrin Bozdoğan Özyılkan, Uzm.Dr. İsa Coşkun katıldı.
Ameliyatta Serpil Karataş’ın kalbi durdurulup, kalp akciğer makinesine bağlandı. Karataş’ın karnındaki bebeğin bir zarar görmemesi için de kalp atım hızı ve bebek ameliyat boyunca takip edilerek, kontrol altında tutuldu. RİSKLİ OLDUĞUNU BİLE BİLE HAMİLE KALDIM Oldukça başarılı geçen ameliyatın ardından hastanede gözetim altında tutulan Serpil Karataş, çok mutlu olduğunu dile getirdi. Çocuk sahibi olmayı çok istediğini ifade eden Karataş, şöyle konuştu: “Kalbimdeki soruna rağmen, hamile kalmamın çok riskli olduğunu biliyordum. Bunu bile bile hamile kaldım. Zor ama çok başarılı bir operasyonun ardından sağlığıma yeniden kavuşacağımı bilmek beni mutlu ediyor. 5.5 aylık oğluma ameliyatı gerçekleştiren doktorum Öner Bey’in adını koyacağım. Allah ondan razı olsun” dedi.
Ameliyatla ilgili bir değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Öner Gülcan, şu an anne ve bebeğinin sağlık durumunun gayet iyi olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Hastamız 24 haftalık bir gebe ve 37 yaşında. Daha önce kalbinin iki kapağı değiştirilmiş, ancak kalp kapakçıklarından birinde kan pıhtısı oluştuğu için yeniden ameliyata alınması gerekiyordu. Bu ameliyatta bebeğin kalp hızının monitörizasyonu önemli. Biz de bunu ultrason eşliğinde tüm ameliyat boyunca takip ettik” Bu tür ameliyatları gerçekleştirebilmek için hastanın kalbini durdurup hastayı kalp-akciğer makinesine bağlamak gerektiğini anlatan Gülcan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu süreç içinde bebeğin dolaşımı çok önemli. Özellikle annenin ısısı ve hiçbir şekilde soğuğa maruz kalmadan, normal vücut ısısını korumak çok önemli. Bunun dışında kullanılan ilaçlarda doz azaltımına gidilmesi gerekiyor. Öncelikle annenin hayatını göz önünde bulundurarak, her ikisini de sağlıklarına kavuşturmaya çalıştık.” Bu tür kalp rahatsızlığı olan hastaların, hamile kalmadan önce mutlaka doktorlarına başvurup 3. basamak bir sağlık kuruluşunda takip edilmeleri ve hamilelik sürecinden önce ilaç ayarlaması yapması gerektiğinin altını çizen Gülcan, “Bu çok önemli. Eğer kan sulandırıcı ilacı kontrolsüz kullanmaya devam ederlerse, hastaların bebeklerinde anomali olma riski yüksek oluyor. Hastamız daha önce iki kez düşük yapmasına rağmen, yeniden hamile kaldı. Ancak oldukça başarılı bir ameliyatla anne ve bebeğini yeniden sağlığına kavuşturduk” dedi.
Gülcan, daha önce 18 aylık hamile bir hastaya aynı şekilde kalp ameliyatı yaptıklarını, şu an hem annenin hem de bebeğinin oldukça sağlıklı olduğunu hatırlattı .