Hülya Koçyiğit: Kürt sorununun çözümüne yaptığım işle katkıda bulunabilirim
Sanatçılara Kürt sorununun çözümü konusunda sorular soruldu. Onlardan biri olan Hülya Koçyiğit, İmralı sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Taraf gazetesinin hazırladığı 'Türkiye Barışını Arıyor' yazı dizisinde, birçok ünlü isimle Kürt sorunu ve PKK'nın silah bırakması konuşuldu. Serkan Ayazoğlu ve Ümit Aslanbey'in hazırladığı dizinin bugünkü konukları Hülya Koçyiğit, Ceyda Düvenci ve Ö. Faruk Gergerlioğlu.
HÜLYA KOÇYİĞİT: YÜREĞİM CAYIR CAYIR YANIYOR
Barış görüşmelerini nasıl karşılıyorsunuz?
Bir ümit içinde bu görüşmelerden olumlu neticeler alınmasını bekliyorum. Ben ancak yaptığımız işle katkıda bulunabilirim. Birlikte huzur içinde yaşamak hepimizin hakkıdır. Eğer barışı istiyorsak ve bekliyorsak her iki taraf da birbirine empati kurarak konuşmalı. Barışın dili bu empatidir.
Barışın önündeki engeller nelerdir?
Barışın önündeki engeller halk değil. Bu savaştan maddi ve manevi fayda sağlayanlar. Ölümlerden rant elde eden, medet uman iç ve dış mihraklardır. Bir kadın olarak, bir anne olarak, sanatçı olarak, insanlara sevgiyi ve umudu aşılamayı görev edinmiş bir insan olarak, yüreğim cayır cayır yanıyor. Her bir ölümün ardından kendimi o ailelerin yerine koyarak büyük acı çekiyorum. O çocuklar kolay yetişmiyor. Geleceğimizi katlediyoruz.
Ölen kim olursa olsun, iki taraftan da fark etmez. İnsana değer veren, insana saygı duyan bir kişiyim. Terör nedeniyle Alman da ölse Amerikalı da ölse, Kürt de ölse, Laz da ölse benim yüreğim yanıyor. Onlar Allah'ın yarattığı insan. Allahın yarattığı canı nasıl alırsınız? Bir insan bir gün dünyayı değiştirebilir. Onun kim olduğunu bilmiyoruz. İnsanı insan eliyle katletmek korkunç bir şey.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU
Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müzakereleri çok olumlu karşılıyorum. Çözüm noktasında uzatmaları oynadığımız bir dönemdeydik zaten. Artık bir şekilde bitmesi gereken çatışma döneminin sonuna gelmiş durumdayız. Barış süreci uzun bir dönemi kapsayabilir, engebelerle dolu olabilir. Sürece tüm tarafların destek vermesi gerekir. İki taraf da karşısındakini süreç için hâkim güç olarak görürse işler kolaylaşacak. Paris cinayetleri konusunda her iki tarafta gösterilen hassasiyet, aslında barışa ne kadar hasret olduğumuzu gösterdi.
DÜVENCİ: GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEMEK LAZIM
Devam eden müzakereleri nasıl buluyorsunuz?
Mecliste yeterince katılım olduğunda ve doğru bilgilendirmeler yapılmaya başlandığında bu sürece tam anlamıyla ikna olacağımı düşünüyorum.
Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Barış bu ülkede yaşayan herkesin hakkı. Her gün ölüm haberlerini duymak çok acı verici. Enerjimizi, canımızı, aklımızı artık savaşmak için değil birlikte üretmek, gelişmek, insanca yaşayacağımız bir dünya yaratmak için kullanacağımız günler gelmeli.
HÜLYA KOÇYİĞİT: YÜREĞİM CAYIR CAYIR YANIYOR
Barış görüşmelerini nasıl karşılıyorsunuz?
Bir ümit içinde bu görüşmelerden olumlu neticeler alınmasını bekliyorum. Ben ancak yaptığımız işle katkıda bulunabilirim. Birlikte huzur içinde yaşamak hepimizin hakkıdır. Eğer barışı istiyorsak ve bekliyorsak her iki taraf da birbirine empati kurarak konuşmalı. Barışın dili bu empatidir.
Barışın önündeki engeller nelerdir?
Barışın önündeki engeller halk değil. Bu savaştan maddi ve manevi fayda sağlayanlar. Ölümlerden rant elde eden, medet uman iç ve dış mihraklardır. Bir kadın olarak, bir anne olarak, sanatçı olarak, insanlara sevgiyi ve umudu aşılamayı görev edinmiş bir insan olarak, yüreğim cayır cayır yanıyor. Her bir ölümün ardından kendimi o ailelerin yerine koyarak büyük acı çekiyorum. O çocuklar kolay yetişmiyor. Geleceğimizi katlediyoruz.
Ölen kim olursa olsun, iki taraftan da fark etmez. İnsana değer veren, insana saygı duyan bir kişiyim. Terör nedeniyle Alman da ölse Amerikalı da ölse, Kürt de ölse, Laz da ölse benim yüreğim yanıyor. Onlar Allah'ın yarattığı insan. Allahın yarattığı canı nasıl alırsınız? Bir insan bir gün dünyayı değiştirebilir. Onun kim olduğunu bilmiyoruz. İnsanı insan eliyle katletmek korkunç bir şey.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU
Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müzakereleri çok olumlu karşılıyorum. Çözüm noktasında uzatmaları oynadığımız bir dönemdeydik zaten. Artık bir şekilde bitmesi gereken çatışma döneminin sonuna gelmiş durumdayız. Barış süreci uzun bir dönemi kapsayabilir, engebelerle dolu olabilir. Sürece tüm tarafların destek vermesi gerekir. İki taraf da karşısındakini süreç için hâkim güç olarak görürse işler kolaylaşacak. Paris cinayetleri konusunda her iki tarafta gösterilen hassasiyet, aslında barışa ne kadar hasret olduğumuzu gösterdi.
DÜVENCİ: GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEMEK LAZIM
Devam eden müzakereleri nasıl buluyorsunuz?
Mecliste yeterince katılım olduğunda ve doğru bilgilendirmeler yapılmaya başlandığında bu sürece tam anlamıyla ikna olacağımı düşünüyorum.
Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Barış bu ülkede yaşayan herkesin hakkı. Her gün ölüm haberlerini duymak çok acı verici. Enerjimizi, canımızı, aklımızı artık savaşmak için değil birlikte üretmek, gelişmek, insanca yaşayacağımız bir dünya yaratmak için kullanacağımız günler gelmeli.