“ana Dilde Savunmayla Hukuk Sistemi Aihm İçtihatlarıyla Uyumlu Olacak”

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Recep Gülşen, anadilde savunma imkânı getiren kanunun yürürlüğe girmesiyle hukuk sisteminin en geniş şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla uyumlu hale getirileceğini vurguladı.

Gülşen, anadilde savunmaya imkan tanıyan tasarının TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmasının ardından konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Gülşen, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, sanığın; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını, kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabileceğini ifade etti.

Gülşen, şöyle dedi:"Bu düzenlemeyle, mahkemede iddianamenin okunmasıyla yargılamanın başında ve yargılama sonlanmadan önce, cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasının verilmesi üzerine sözlü savunmasını, kendisini ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabileceği kabul edilmiştir. Böylece, sanığın beyanı esas tutularak, ceza muhakemesinin temel ilkelerinden olan savunma hakkının kullanılması geniş bir şekilde sağlanmış ve dolaylı olarak anadilde savunma yapılmasına da imkan tanınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki bu değişiklikle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde tercümandan bu yararlanma hakkı sanıklar açısından fazlasıyla sağlanacak ve yine bu yeni düzenleme ile hukuk sistemimiz en geniş şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu hale getirilmiş olacaktır.”

Tercüme hizmetlerinin, il adli yargı adalet komisyonlarınca oluşturulan listeden, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirileceğini kaydeden Gülşen, bu tercümanın giderinin devlet tarafından karşılanmayacağını belirterek, “Sanıkların, kendisini ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde savunma yapmak istemeleri durumunda tercüme hizmetleri, il adli yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirilecek ve bu tercümanın giderleri devlet hazinesince karşılanmayacak. Aynı şekilde sanıkların kendisini ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde savunma yapmasına özgü olarak, tercüme hizmetlerine ilişkin olarak tanınan bu imkan, yargılamanın sürüncemede bırakılması amacına yönelik olarak kötüye kullanılamayacaktır. Aksi takdirde, mahkeme tarafından sanıkların tercümandan yararlanmalarına engel olunabilecek.” ifadelerini kullandı.