Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabancı Açıklaması
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, toplumsal barış ve hoşgörünün sağlayacağı güven ortamının, Türkiye'nin iç tasarruf oranını artıracağı, yatırımları güçlendireceği, milli gelir ve istihdamda büyümenin aşırı bir cari açık oluşmadan hızlanmasını sağlayacağı kanaatinde olduklarını belirtti.
Holding açıklamasına göre Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik yeni yıl mesajı yayımladı. Sabancı, mesajında 2013 yılının hem dünyada hem de Türkiye'de ciddi sorunlarla karşı karşıya gelinen zor bir yıl olduğunu kaydetti.
Dünyada Suriye'de iç savaş devam ederken İran'a da silahlı bir dış müdahalenin gündemde olduğunu anımsatan Sabancı, Suriye krizi ile Arap Baharı'nın durma noktasına geldiğini, Ortadoğu'da ise istikrarın sağlanmasının zorlaştığını dile getirdi.
Ekonomik alanda mayıs ayı sonunda Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke'nin tahvil satın alma politikasından vazgeçebileceklerini açıklamasının finans piyasalarında ciddi bir sarsıntıya yol açtığını hatırlatan Sabancı, şunları kaydetti:
"AB'deki ekonomik kriz devam ederken, Çin'in büyüme hızının önemli ölçüde düşebileceği korkusu yaz mevsimine damgasını vurdu. Bununla birlikte yıl sonuna yaklaşırken hem bölgemizde hem de dünyada bazı umut veren gelişmelere tanık olduk. Suriye'de kimyasal silahların imha süreci başladı.
Suriye krizine diplomatik çözüm ve ülkede iç barış için adımların atılabileceği umudu doğdu, diplomatik çözüme ilişkin 'Cenevre 2 Anlaşması' önem kazandı. İran'da ılımlı yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesiyle Batı ile İran arasında barış ve uzlaşma yolunu açan çok önemli bir ön anlaşma imzalanabildi. İran'ın yeniden dünya ve bölge siyaseti ve ekonomisine tam olarak katılabilmesi, Türkiye için de çok büyük bir ticaret ve yatırım potansiyelini beraberinde getirebilecektir.
Almanya'da, demokrasilerde uzlaşma kültürünün önemini örnekleyen Hristiyan Demokratlar'la Sosyal Demokratlar arasında büyük ve güçlü bir koalisyon kuruldu. Böylece Avrupa Birliği Merkez Bankası, AB bankalarını daha rahat destekleyecek bir konuma gelmiş oldu. Özellikle Avrupa'da para birliğinin gerektirdiği kurumsal yapılanmanın artık daha fazla beklemeden hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu gerçekleşebilirse Türkiye'yi de çok olumlu yönde etkileyecektir.
ABD'de Kongre ve Başkan Obama, nihayet ülkenin bir bütçeye kavuşmasına müsaade edecek uzlaşmaya varabildiler. Çin'de yeni hükümetin birçok reformun müjdesini veren açıklamalarından sonra, düşeceğinden korkulan büyüme hızı, yeniden yüzde 7,5'in üstüne çıkmakta. 18 Aralık'ta Fed para politikasını ancak çok dikkatli küçük adımlarla değiştireceğini açıkladı ve bu sefer piyasalar bu kararı olumlu karşıladı. Gelişmekte olan ve yükselen ülkelerin çoğu için zaman içinde küçük adımlarla likidite artışının yavaşlatılması ciddi bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak cari açıkları çok yüksek ülkeler için finansman bulmak bir ölçüde zorlaşacaktır. 2013 yılında dünyada yaşanan gelişmeler 2014 yılının ekonomide ve uluslararası ilişkilerde istikrar arayışları içinde geçeceğini bize söylüyor. Bu anlamda küresel siyasette istikrara dönük olumlu gelişmeleri bekleyebiliriz."
- "Büyümenin yüzde 4'e yakın gerçekleşeceği görülüyor"
Sabancı, 2013 yılının hem olumlu gelişmelerin hem de gerilimlerin yaşandığı bir yıl olduğunu, yılı bitirirken de zor günlerden geçildiğini gördüklerini belirtti.
Türkiye'de büyümenin 2012'ye kıyasla en az 1,5 puan daha yüksek düzeyde, yüzde 4'e yakın gerçekleşeceğinin görüldüğünü aktaran Sabancı, iç barışa dönük çözüm sürecinde önemli adımlar atıldığını, çözüm sürecinin yavaş da olsa devam edebildiğini kaydetti.
Terör kaynaklı can kaybının bittiğini vurgulayan Sabancı, "Barış sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi, bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının giderilmesi yolunda da önemli bir adım oldu" ifadelerini kullandı.
Mayıs sonunda başlayan Gezi olaylarının toplumda mevcut bazı gerilimlerin dışavurumuna sahne olduğunu dile getiren Sabancı, olayların sonuna doğru istenmeyen olaylar olsa da gençlerin barışçıl eylemleri, yaratıcılığı ve biraradalığının toplumda demokratik bilincin ulaştığı boyutu gösterdiğini ifade etti.
Yıl sonuna doğru yeterli sayıda olmasa da kamu vicdanını rahatsız eden tutuklulukların bazılarına son verilmesinin memnuniyet verici olduğunu bildiren Sabancı, şu görüşlere de yer verdi:
"Son günlerde gündeme gelen yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ve bu iddialar sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri endişe ile izliyoruz. Bu gelişmelerden Türkiye'nin olumsuz etkileneceği kaygısını taşıyoruz. Bununla birlikte Türkiye'nin bu sorunlardan demokrasisini güçlendirerek çıkacağına inanıyoruz. Yargının bağımsızlığına ve şeffaflığına özen gösterilmesini ve yargılamanın hukukun üstünlüğüne olan güvenimizi destekleyecek şekilde gerçekleşmesini bekliyoruz. Demokrasilerde bazı zor anları ve çıkmazları aşmanın yolu, özgürlük ve güvenlik içinde yapılan seçimlerdir. Ülkemiz için 2014'ün yapılacak seçimlerin katkısıyla, istikrar ve toplumsal barışa ulaşacağımız bir geçiş yılı olmasını diliyorum. Seçimler sürecinin yaşadığımız sorunlara da somut çözüm önerileri getirecek, karşılıklı saygı ve hoşgörü içinde, çağdaş bir demokrasi özlemine uygun biçimde seyretmesini diliyoruz. Son günlerde canlanmaya başlayan Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için gerekli çalışmaların yapılmasını çok önemsiyoruz. Çünkü ülkemizin evrensel değerlerle gelişmiş demokrasiyi hakettiğine inanıyoruz. Toplumsal barış ve hoşgörünün sağlayacağı güven ortamının, Türkiye'nin iç tasarruf oranını artıracağı, yatırımlarımızı güçlendireceği, milli gelir ve istihdamda büyümenin aşırı bir cari açık oluşmadan hızlanmasını sağlayacağı kanaatindeyiz. Böylece Türkiye'miz için 2014 yılının daha hızlı ve sürdürülebilir biçimde büyüyen bir ekonomiye ve daha mutlu bir topluma giden yolda, 2023 hedefine kararlı yürüyüşümüze de güç katmasını temenni ediyoruz."
- "Karlılıklarımızı artırarak büyüdüğümüz bir yıl oldu"
Sabancı, 2013 yılının, içinde bulundukları tüm sektörlerde planladıklarını gerçekleştirdikleri ve karlılıklarını artırarak büyüdükleri bir yıl olduğunu dile getirdi.
Enerjisa'nın dünyanın en büyük elektrik ve doğal gaz şirketlerinden biri olan E.ON ile ortaklık sürecini tamamladığını anımsatan Sabancı, şirketin 2013 yılında Toroslar ve Ayedaş elektrik dağıtım şirketlerini de satın alarak elektrik dağıtımında 9 milyon aboneye ulaştığını hatırlattı.
Şirketin 2013'te devreye giren 7 tane hidroelektrik santralinin yanı sıra Türkiye'nin en büyüğü olan 143 mw kurulu güce sahip Balıkesir RES rüzgar santralini açtığını aktaran Sabancı, 17 yıldır devam eden Carrefoursa ortaklıklarını yeniden yapılandırdıklarını, Carrefoursa'da çoğunluk hisseye ve yönetim kontrolüne sahip olduklarını belirtti.
Sabancı, Brisa'nın 25. kuruluş yıldönümünde 300 milyon dolarlık yeni yatırım kararı aldığını ve Aksaray'da yıllık üretim kapasitesi 4,2 milyon adet olacak ikinci fabrikasının kurulması için çalışmalara başladığını da vurguladı.
Kaynak: AA
Dünyada Suriye'de iç savaş devam ederken İran'a da silahlı bir dış müdahalenin gündemde olduğunu anımsatan Sabancı, Suriye krizi ile Arap Baharı'nın durma noktasına geldiğini, Ortadoğu'da ise istikrarın sağlanmasının zorlaştığını dile getirdi.
Ekonomik alanda mayıs ayı sonunda Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke'nin tahvil satın alma politikasından vazgeçebileceklerini açıklamasının finans piyasalarında ciddi bir sarsıntıya yol açtığını hatırlatan Sabancı, şunları kaydetti:
"AB'deki ekonomik kriz devam ederken, Çin'in büyüme hızının önemli ölçüde düşebileceği korkusu yaz mevsimine damgasını vurdu. Bununla birlikte yıl sonuna yaklaşırken hem bölgemizde hem de dünyada bazı umut veren gelişmelere tanık olduk. Suriye'de kimyasal silahların imha süreci başladı.
Suriye krizine diplomatik çözüm ve ülkede iç barış için adımların atılabileceği umudu doğdu, diplomatik çözüme ilişkin 'Cenevre 2 Anlaşması' önem kazandı. İran'da ılımlı yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesiyle Batı ile İran arasında barış ve uzlaşma yolunu açan çok önemli bir ön anlaşma imzalanabildi. İran'ın yeniden dünya ve bölge siyaseti ve ekonomisine tam olarak katılabilmesi, Türkiye için de çok büyük bir ticaret ve yatırım potansiyelini beraberinde getirebilecektir.
Almanya'da, demokrasilerde uzlaşma kültürünün önemini örnekleyen Hristiyan Demokratlar'la Sosyal Demokratlar arasında büyük ve güçlü bir koalisyon kuruldu. Böylece Avrupa Birliği Merkez Bankası, AB bankalarını daha rahat destekleyecek bir konuma gelmiş oldu. Özellikle Avrupa'da para birliğinin gerektirdiği kurumsal yapılanmanın artık daha fazla beklemeden hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu gerçekleşebilirse Türkiye'yi de çok olumlu yönde etkileyecektir.
ABD'de Kongre ve Başkan Obama, nihayet ülkenin bir bütçeye kavuşmasına müsaade edecek uzlaşmaya varabildiler. Çin'de yeni hükümetin birçok reformun müjdesini veren açıklamalarından sonra, düşeceğinden korkulan büyüme hızı, yeniden yüzde 7,5'in üstüne çıkmakta. 18 Aralık'ta Fed para politikasını ancak çok dikkatli küçük adımlarla değiştireceğini açıkladı ve bu sefer piyasalar bu kararı olumlu karşıladı. Gelişmekte olan ve yükselen ülkelerin çoğu için zaman içinde küçük adımlarla likidite artışının yavaşlatılması ciddi bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak cari açıkları çok yüksek ülkeler için finansman bulmak bir ölçüde zorlaşacaktır. 2013 yılında dünyada yaşanan gelişmeler 2014 yılının ekonomide ve uluslararası ilişkilerde istikrar arayışları içinde geçeceğini bize söylüyor. Bu anlamda küresel siyasette istikrara dönük olumlu gelişmeleri bekleyebiliriz."
- "Büyümenin yüzde 4'e yakın gerçekleşeceği görülüyor"
Sabancı, 2013 yılının hem olumlu gelişmelerin hem de gerilimlerin yaşandığı bir yıl olduğunu, yılı bitirirken de zor günlerden geçildiğini gördüklerini belirtti.
Türkiye'de büyümenin 2012'ye kıyasla en az 1,5 puan daha yüksek düzeyde, yüzde 4'e yakın gerçekleşeceğinin görüldüğünü aktaran Sabancı, iç barışa dönük çözüm sürecinde önemli adımlar atıldığını, çözüm sürecinin yavaş da olsa devam edebildiğini kaydetti.
Terör kaynaklı can kaybının bittiğini vurgulayan Sabancı, "Barış sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi, bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının giderilmesi yolunda da önemli bir adım oldu" ifadelerini kullandı.
Mayıs sonunda başlayan Gezi olaylarının toplumda mevcut bazı gerilimlerin dışavurumuna sahne olduğunu dile getiren Sabancı, olayların sonuna doğru istenmeyen olaylar olsa da gençlerin barışçıl eylemleri, yaratıcılığı ve biraradalığının toplumda demokratik bilincin ulaştığı boyutu gösterdiğini ifade etti.
Yıl sonuna doğru yeterli sayıda olmasa da kamu vicdanını rahatsız eden tutuklulukların bazılarına son verilmesinin memnuniyet verici olduğunu bildiren Sabancı, şu görüşlere de yer verdi:
"Son günlerde gündeme gelen yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ve bu iddialar sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri endişe ile izliyoruz. Bu gelişmelerden Türkiye'nin olumsuz etkileneceği kaygısını taşıyoruz. Bununla birlikte Türkiye'nin bu sorunlardan demokrasisini güçlendirerek çıkacağına inanıyoruz. Yargının bağımsızlığına ve şeffaflığına özen gösterilmesini ve yargılamanın hukukun üstünlüğüne olan güvenimizi destekleyecek şekilde gerçekleşmesini bekliyoruz. Demokrasilerde bazı zor anları ve çıkmazları aşmanın yolu, özgürlük ve güvenlik içinde yapılan seçimlerdir. Ülkemiz için 2014'ün yapılacak seçimlerin katkısıyla, istikrar ve toplumsal barışa ulaşacağımız bir geçiş yılı olmasını diliyorum. Seçimler sürecinin yaşadığımız sorunlara da somut çözüm önerileri getirecek, karşılıklı saygı ve hoşgörü içinde, çağdaş bir demokrasi özlemine uygun biçimde seyretmesini diliyoruz. Son günlerde canlanmaya başlayan Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için gerekli çalışmaların yapılmasını çok önemsiyoruz. Çünkü ülkemizin evrensel değerlerle gelişmiş demokrasiyi hakettiğine inanıyoruz. Toplumsal barış ve hoşgörünün sağlayacağı güven ortamının, Türkiye'nin iç tasarruf oranını artıracağı, yatırımlarımızı güçlendireceği, milli gelir ve istihdamda büyümenin aşırı bir cari açık oluşmadan hızlanmasını sağlayacağı kanaatindeyiz. Böylece Türkiye'miz için 2014 yılının daha hızlı ve sürdürülebilir biçimde büyüyen bir ekonomiye ve daha mutlu bir topluma giden yolda, 2023 hedefine kararlı yürüyüşümüze de güç katmasını temenni ediyoruz."
- "Karlılıklarımızı artırarak büyüdüğümüz bir yıl oldu"
Sabancı, 2013 yılının, içinde bulundukları tüm sektörlerde planladıklarını gerçekleştirdikleri ve karlılıklarını artırarak büyüdükleri bir yıl olduğunu dile getirdi.
Enerjisa'nın dünyanın en büyük elektrik ve doğal gaz şirketlerinden biri olan E.ON ile ortaklık sürecini tamamladığını anımsatan Sabancı, şirketin 2013 yılında Toroslar ve Ayedaş elektrik dağıtım şirketlerini de satın alarak elektrik dağıtımında 9 milyon aboneye ulaştığını hatırlattı.
Şirketin 2013'te devreye giren 7 tane hidroelektrik santralinin yanı sıra Türkiye'nin en büyüğü olan 143 mw kurulu güce sahip Balıkesir RES rüzgar santralini açtığını aktaran Sabancı, 17 yıldır devam eden Carrefoursa ortaklıklarını yeniden yapılandırdıklarını, Carrefoursa'da çoğunluk hisseye ve yönetim kontrolüne sahip olduklarını belirtti.
Sabancı, Brisa'nın 25. kuruluş yıldönümünde 300 milyon dolarlık yeni yatırım kararı aldığını ve Aksaray'da yıllık üretim kapasitesi 4,2 milyon adet olacak ikinci fabrikasının kurulması için çalışmalara başladığını da vurguladı.