Öğ-der’den Yılbaşı Çılgınlığına Tepki

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, yeni bir yıla girmeye hazırlanırken yılbaşı kutlamaları adı altında düzenlenen çılgınlığın, yapılan hazırlıkların ve gösterilecek programların toplumun tarihi ve kültürel dokularıyla oynamak olduğunu söyledi.

Öğ-der’den Yılbaşı Çılgınlığına Tepki

Yeni yılın yılbaşının yaklaştığı şu günlerde medyada yoğun bir şekilde Noel, yılbaşı kutlaması adı altında içki, kumar, noel reklamı gördüklerini anlatan ÖĞ-DER Şube Başkanı İkinci, “Okullarda ve üniversitelerde parti, gece kutlaması adı altında öğrenciler gayr-ı ahlaki bir rezilliğe itiliyor. Ülkemizde ve şehrimizde noel çılgınlığına kayıtsız kalmayan alışveriş merkezleri kapılarına ve vitrinlerine koydurduğu Noel baba maskotları ile müşterilerine yeni kültürü aşılama yarışındalar. Tanınmış sanatçılara kırmızı Noel baba kıyafeti giydirilerek, marketlerde hindi, çam reklamları yapılarak, okullarda yılbaşı rezaletleri organize edilerek kültürel değişime kapı aralanıyor. Bizim kültürümüzle hiçbir alakası olmayan Noel baba figürü topluma bilinçli olarak dayatılmaya çalışılıyor” dedi.

Türkiye’de ve diğer Müslüman ülkelerde de körü kürüne Batı’nın taklidi sonucu yılbaşı kutlamaları yapıldığını anlatan İkinci daha sonra şunları söyledi; “Bunun hiçbir tarihi, kültürel ve geleneksel temeli yoktur. Bu kutlamalarda tonlarca içki içirildiği, dansözler oynatıldığı, çeşitli şans oyunları oynandığı görülmekte ve toplumun değerlerini altüst eden daha pek çok çılgınlık organize edilmektedir. Peygamberimiz Efendimiz Sallallahu aleyhi ve Sellem bir Hadis-i Şeriflerinde mealen: “Kim bir kavme benzemeye özenirse, o da onlardandır.” buyurmuşlar ve bu suretle dinimiz Hıristiyanlık ve Yahudilik adetlerine özenti duymaya set çekmiş, taklitçiliği adet haline getirenlerin milli ruhunu kaybedip, özendiği o topluluğun mahiyet ve karakterini elde edeceğine işaret buyurmuşlardır. Okullarımızda, üniversitelerde çılgınlığa müsaade edilmemelidir. Öğretmenlerimiz yılbaşı çılgınlığına alet olan tüm öğrencileri uyarmalıdır. Aileler o gece çocuklarını yanlışa gitmelerine göz yummamalıdır. Müslümanların Hz peygamberin hicretini esas alan hicri takvim yerine Hz. İsa’nın doğumunu esas alan miladi takvimi kullanması ve yeni yılın başlangıcı hasebiyle birbirleriyle tebrikleşip iyi niyet dileklerinde bulunması tek başına ele alındığında sakıncasız görülebilir. Ancak Noel ve yılbaşı kutlamaları; içki ve fuhşu teşvik edip, yeşeren küçük çam fidanlarının yok edilmesine sebebiyet verdiği, insanları rezalete, sefalete, cinnete ve cinayete teşvik ettiği, israfın ve iflasın amili olduğu için, insanı insanlık tahtından indirip hayvani bir seviyeye düşürdüğü ve süfli bir hayatın zebunu kıldığı için, insanı mümtaz vasıflardan ayırıp Hakk’ın ve halkın nazarında kötü kıldığı için, yine içkinin kontrolü altına giren insana herkesin gözü önünde her türlü bayağılığı işlettiği, edep ve haya duygularının yok olmasına, birçok fazilet müesseselerinin yıkılmasına sebebiyet verdiği için ve daha bizim bildiğimiz bilmediğimiz nice nice rezaletin işlendiği bir gece olması hasebiyle yüce dinimizin esaslarına, ictimai hayata, akla ve mantığa, edep haya ve ahlak müesseselerine tamamen zıttır.

Toplumumuzda kültürel tahribata, kimlik bunalımına yol açtığı ve yeni yetişen gençlerimizi kendi öz değerlerinden ve geleneklerinden koparıp Batı kültürünü empoze ettiği, çocuk ve gençlerimizin Nasrettin Hoca’yı değil Noel Baba’yı konuştuğu, Noel Baba’nın kendisine inanmayanlara hediye bırakmayacağı saçmalıkları almış başını gidiyorken, kırtasiyelerde ve diğer alışveriş merkezlerinde Noel Baba oyuncakları su gibi satılır hale gelmişken ve hatta bazı okullarda yılbaşı kutlamaları hazırlıkları yapılırken ÖĞ-DER- Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak bunlara gözümüzü kapatmamız, bunları masum olaylar olarak görmemiz mümkün değildir.

Bu konuda ailelere de önemli görevler düşmektedir. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin o gece çılgınlığa bulaşmaması için gerekli önlemleri alsınlar. Çocuklarını alkol, kumar, her türlü şans oyunlarından uzak tutmaya çalışsınlar.

Devlet yöneticilerimiz ve yetkililer şunu iyi bilmelidir ki Ahmet Cevdet Paşanın “Mecelle”sinde buyurduğu “Def-i mefasid celb-i menafiden evladır” yani kötülükleri defetmek ,ortadan kaldırmak; iyilikleri getirmekten daha önemlidir. Bundan dolayı toplumun manevi dinamiklerini, kültürel mirasını yok eden tüm zararlı faaliyetlere, ahlaki çöküntüye dur denmelidir. ÖĞ-DER olarak diyoruz ki Milli ve Manevi değerlerimizi yok eden, milletin tarihi ve kültürel kodlarını değiştiren yozlaşmalara engel olunmalıdır.”
Kaynak: İHA