Ankara Sanayi Odası'nın 50| Kuruluş Yıl Dönümü Yemeği

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son 12 yılda yapılan ekonomik reformlar ve sağlanan istikrar ile Türk ekonomisinin hastalıklarının tedavi edildiğini belirterek, "Bugün, faizi, enflasyonu unutan, hatırlamayan nesiller yetişmeye başladı. Halbuki 38 sene yüksek enflasyonla yaşayan ülke olduğumuzu hatırlamamız gerekiyor, bugünün kıymetini bilmemiz için. Şüphesiz ki bugün de noksanlıkları vardır. İnanıyorum ki Türkiye'nin ekonomi yönetiminden sorumlu olan değerli bakanlar başta olmak üzere sorumlu bürokrasi, herkes, bugünkü noksanlıklarımızla ilgili ciddi çalışmalar içindeler. Bunları muhakkak yapmamız gerekmektedir" dedi.


Gül, JW Marriott Otel'de düzenlenen Ankara Sanayi Odası'nın 50| Kuruluş Yıl dönümü Yemeği'ne katıldı.

Yemek öncesinde Ankara sanayisine emeği geçen bir grup iş adamına plaket veren Gül, ASO'nun 50| kuruluş yıl dönümünde sanayicilerle beraber olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

ASO'nun yaşının yarım asrı geçtiğini ve kurulduğu sırada sadece Ankara Ticaret Odası'nın bulunduğunu anımsatan Gül, "50 yıl içerisinde Ankara Sanayi Odası'nın aslında katettiği mesafe Türkiye'nin sanayileşme tarihinni bir nevi özeti şeklinde" diye konuştu.

ASO'nun vefat etmiş yöneticileri için rahmet, mevcut yöneticilerine ise başarı dileyen Gül, onların sadece Ankara'nın değil, Türkiye'nin sanayicisi olduklarını aktardı.

Salonda çok değerli sanayiciler bulunduğuna ve onların da birçok ödüle layık olduğuna işaret eden Gül, "1923 yılında Cumhuriyet kurulduğunda Ankara, hepimizin bildiği gibi 30 bine yakın nüfusu ile küçük bir yerdi. Ama bugün 6 milyonu geçmiş nüfusu ile sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne başkentlik yapan bir şehir değil, sadece hükümetin, bakanlıkların, bürokrasinin olduğu bir şehir değil, aynı zamanda çok güçlü sanayisi olan bir şehrimiz. Bunun en iyi göstergesi Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinden 34 tanesini ASO'dan çıkmış olması" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, ASO'nun 3 organize sanayi bölgesi ve 6 binin üzerinde üyesi bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Şunu hatırlamanızı isterim. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, cumhuriyeti kuranlar başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türkiye'nin temellerinin sağlam olması için İzmir İktisat Kongresi'ni yaptılar. Türkiye'nin nasıl sanayileşmesi gerektiğini, Türk ekonomisinin nasıl güçlü hale gelmesi gerektiğini daha ilk günden konuştular. Daha Türkiye'nin temel meseleleri halledilmeden, uluslararası birçok anlaşma yapılmadan ki Lozan Anlaşması bile yapılmadan Türkiye'nin sanayileşmesi, ekonomik olarak büyümesi, bütün bunları düşündüler. İşte o günler içinde Ankara sadece ticaret yapılan, tarımla uğraşılan küçük bir yerdi."

Bugün gelinen noktada Ankara'yı sadece başkent, üniversiteler şehri ve bürokrasinin yer aldığı değil, sanayisi ile güçlü bir şehir olarak gördüklerini anlatan Gül, "Bundan ne kadar övünsek azdır. Bu süre içinde Türkiye çok şükür büyüdü. Bugün 800 milyar dolar GSMH'si olan, harcama paritesine göre 1 trilyon doları geçmiş bir GSMH'si olan bir ülke haline geldik" ifadesini kullandı.

Gül, muhasebe yapılırken, başarının yanında noksanların da görülmesi gerektiğini, bir sarrafın sadece kazandığını söylemesinin bir şey ifade etmeyeceğini belirterek, "Komşuları ne kazanmış, onlar ne kadar büyümüş onlara bakarsanız o zaman ancak bir değer ifade eder. Ülkelerin de başarıları kendilerine benzeyen ülkelerle mukayese ettiğinizde eğer onlardan daha ileri gittiyseniz başarılı ama sizden daha ileride olanlar varsa demek ki başarınız biraz tartışmaya açık demektir" diye konuştu.

Türkiye'nin kayıp yılları bulunduğunu, ASO'nun 50 yıllık tarihine bakıldığında 1960'ın ikinci döneminin gerçek anlamda kalkınma hamlesi olduğunu dile getiren Gül, 1970'li yıllarda ise sendika grevleri ve ideolojik çalkantılar, savaşlar ve mücadelelerin yaşandığı ve bunların ülkenin enerjisini nasıl tükettiğinin hatırlanması gerektiğinin altını çizdi. Gül, şunları söyledi:

"83'ten sonra Türkiye'nin tekrar bir kalkınma hamlesi içine girdiğini, ülkenin dünya ekonomisi ile birleştiğini, bütün bunları hatırlarsınız. Ama 90'lı yılları yaşayacağımızı hiç düşünmezdik. 90'lı yıllarda tekrar siyasi istikrarsızlıklar içinde enerjimizin nasıl kaybolduğunu, nasıl enflasyon faiz sarmalına yakalandığımızı, uzun yıllar Türk sanayicisinin, işadamının çabalarının neredeyse boşa gittiğini hatırlarsınız. Çok şükür, son 10 yıl içinde, hatta son 12 yıl içinde çünkü köklü reformların başladığı o yıllardan başlatmak gerekir, Türkiye'de iye şeylerin olduğunu, sağlanan siyasi istikrar sayesinde ekonomik reformlar yapıldığını ve bunların Türk ekonomisini en büyük hastalıklarını nasıl tedavi ettiğine hepiniz şahitsiniz. Bugün, faizi, enflasyonu unutan, hatırlamayan nesiller yetişmeye başladı.

Halbuki 38 sene yüksek enflasyonla yaşayan ülke olduğumuzu hatırlamamız gerekiyor, bugünün kıymetini bilmemiz için. Şüphesiz ki bugün de noksanlıkları vardır. İnanıyorum ki Türkiye'nin ekonomi yönetiminden sorumlu olan değerli bakanlar başta olmak üzere sorumlu bürokrasi, herkes, bugünkü noksanlıklarımızla ilgili ciddi çalışmalar içindeler. Bunları muhakkak yapmamız gerekmektedir."

Cumhurbaşkanı Gül, bugün Türkiye'nin ekonomisi ile övünüldüğünü ve bunu daha ileriye taşımak için noksanlıkların farkında olunmasını ve Türkiye'yi geleceğe hazırlamak gerektiğini dile getirerek, şöyle dedi:

"Siz sanayiciler, üretenler Türkiye'nin en büyük değeridir. Türkiye gibi 76 milyona yaklaşmış bir ülkenin, Türkiye gibi büyük bir coğrafyası olan ülkenin sanayisinin şüphesiz ki güçlü olması gerekir. Türkiye küçük bir ülke olmuş olsaydı hizmet sektörü ile idare edebilirdi. Ama Türkiye gibi büyük nüfusu olan, bölgesinde siyasi tarihi anlamlı olan, geçmişi çok köklü olan bir ülkenin sağlam bir üretim yapısı olmazsa, sağlam bir sanayisi olmazsa bu, çok büyük noksanlık olur. O bakımdan sanayimizi güçlü tutmak zorundayız."

Bazı şartların sanayiciyi, sanayiden ticarete, hatta ticaret dışı başka sahalara kaymaya mecbur edebileceğini vurgulayan Gül, "Ama sanayinin tatmini ayrı bir şeydir. Bunu en iyi sizler bilirsiniz. O açıdan sizin kıymetinizi, hükümetimizin de en iyi şekilde bilmesi ve sizin ihtiyaçlarınıza ve sizin taleplerinize muhakkak kulak vermesi gerekir ki bunun böyle olduğunu da görüyorum. Çünkü odalarla ilgili bakanlıkların çok yakın çalıştıklarına şahit olan biriyim" ifadesini kullandı.

Gül, sanayicilerin ürettiklerini, vergilerini ödediklerini, istihdam oluşturduklarını ve ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bugün güçlü bir Türkiye varsa, bugün Türk ekonomisi güçlü ise bunun en temel direklerinden biri Türk sanayicileridir. Bunu her zaman biliyoruz. Bunun her zaman farkında olmanızı istiyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasının sonunda Türk sanayisine ve Ankara sanayisine emeği geçenlere şükranlarını sundu ve başarı diledi.

Kaynak: AA