Gaziantep'in Yıldızları Ödül Töreni
İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Bir elim demokratik taleplerle demokraside, bir elim de her ihtimale karşı silahta diye bir şey yok. Böyle bir politikanın başarı şansı yok ama güvenlik politikalarıyla da bir meseleyi çözmenin de sürdürülebilir bir tarafı yok" dedi.
Güler, Gaziantep Sanayi Odası tarafından Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen Gaziantep'in Yıldızları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Gaziantep'in geçmişten bugüne taleplerini gözlemlediğinde şehrin gelişiminin ortaya çıktığını, şehre bu hızı verenlerin sanayicilerin memleket sevdaları olması olduğunu kaydetti.
2000'li yılların başında Gaziantep'in bin büyük işletmeye, 100 bin istihdama, 5 milyar dolarlık ihracata ulaşmasının konuşulduğunu, bugün bunların çok üzerine çıkıldığını ifade eden Güler, şöyle devam etti:
"Tüm bu hizmetler bir istikrar ve huzur ortamını gerektirir. Bu ortamın sağlanmasında da elbetteki İçişleri Bakanı'nın çok önemli görevleri var. Son dönemde uygulamaya geçirilen bir büyük politika var ki çözüm sürecinin bu gelişmelerdeki payını da ihmal etmemek lazım. Türkiye demokratikleşme ve demokratik standartların yükselmesiyle beraber artık şiddetin, terörün, baskının, zorun olmadığı, her şeyin demokratik ortamda yürüdüğü, siyaseten de legal meşru ortamda yürüyebildiği bir döneme giriyor. Elbetteki bu çözüm sürecinin başarısı herkesin sorumluluğundadır."
Güler, Mardin milletvekili olarak bölgeden çözüm sürecine desteğin yüzde 90'ın üzerinde olduğunu, AK Parti dışındaki partili vatandaşların arasında ise yüzde 95'lerde olduğunu belirterek, "Bölge insanının verdiği, tabanlarına verdiği bir mesaj vardır. Bunu herkes doğru okumalıdır. Bu çözüm sürecinin başarıya ulaşmasındaki sorumluluklar da yerine getirilmelidir. Demokrasiden başka çare yoktur. Bir elim demokratik taleplerle demokraside, bir elim de her ihtimale karşı silahta diye bir şey yok. Böyle bir politikanın başarı şansı yok ama güvenlik politikalarıyla da bir meseleyi çözmenin de sürdürülebilir bir tarafı yok" diye konuştu.
- Siyasi istikrar
Dördü büyükşehir olmak üzere 5 ilde valilik yaptığını anımsatan Güler, "Bir idareci olarak rahatlıkla diyorum ki Allah bir daha Türkiye'yi koalisyonlara muhtaç etmesin. Gaziantep o koalisyon dönemlerin sıkıntılarında dahi büyük hizmetleri yapabildi. Şimdi güçlü iktidarlar oldukça inşallah bu hizmetleri daha da yukarıya taşınacaktır. Bir güçlü irade, bir güçlü yönetimin muktedir bir iktidar ve milletin iktidarının başta olduğu sürece bu hizmetlerin hepsinin daha iyi yapılabilme ihtimali vardır" dedi.
- Bakan Yıldırım
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da gelişme için ulaşımın önemine dikkat çekerek, yolların vücuttaki damarlar gibi ekonomi ve kalkınma için önem taşıdığını kaydetti.
Türkiye'de son 11 yılda ulaştırma ve iletişime dair büyük yatırımların yapıldığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Dünyada kriz tüm hızıyla devam ederken Türkiye'de yol, altyapı geliştirmesi aynı hızla devam ediyor. Türkiye'nin krizi hissetmemesi veya teğet geçmesinin arkasında en önemli özellik Türkiye'deki yatırımların hız kesmeden devam etmesidir. Böylece kriz algısı insanın zihnine girmedi. 212 milyar lira yatırım yaptık ulaşım ve iletişime. 2002'de toplam kamu yatırımları 5.7 milyar lira iken biz 11 yılda 212 milyar yatırım yapmışız."
Yıldırım, Türkiye'nin hava, deniz ve demiryolu taşımacılığında büyük hamleler yaptığını, Gaziantep'e 2002'de 3 bin 54 uçakta 271 bin yolcu taşınırken, bu yılın ekim ayı itibarıyla 12 bin 753 uçakta 1 milyon 589 bin yolcunun taşındığını belirti.
Yap işlet devret uygulamasıyla hem iş yaptırdığını hem de devlete katkı sağlandığını ifade eden Yıldırım, 60 milyar dolarlık yap işlet devret projesinden üste 100 milyar lira para aldıklarını belirtti.
Yıldırım, "Devlet iş bilmez diye küçümsemeyin. İş bilenin, kılıç kuşananın. İşi bilen başa gelirse hem kazanır hem kazandırır. Vatandaşa da ülkeye de kazandırır. Herkes kazanır" diye konuştu.
- Devlet ve ticaret
Eski gelenekçi devlet anlayışında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile yaptıkları gümrük kapıları yenilemelerinin yapılamayacağına dikkat çeken Yıldırım, "Kim ne zarar etti? Daha çok ticaret, ziyaret, hareket, daha çok bereket. İşte bu kadar" ifadelerini kullandı.
"Devlet üretimin, ticaretin içinde olamaz" diyen Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Olursa da zarar eder. Ticaretin amacı para kazanmaktır. Devlet ise vakıf gibi ticaret yapıyor. Kazanmak birinci meselesi değil. Birisi gelir güzel iş yapar, kara geçirir, bir başkası gelir zarar ettirir. Kılıçdaroğlu gibi. SSK'yı artıda aldı, 2 katrilyonla devretti. Ondan sonra gelen yine artıya geçirdi. Bakın arşivlere göreceksiniz. Ekside devretti gelen artıya geçirdi. Ne zaman? 1992-1999 arası. İnsanlar meydana çıktığı zaman ne söylüyorlarsa geçmişine bakacaksın. Neyi ortaya koymuş, ispat etmiş, şimdi ne istiyor? Allah'a şükür arkamızda dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştüren bir iktidar var. Onun için rahatız. Her şeyi rahat konuşuyoruz."