'Hacı Bektaş-ı Veli Düşüncesinin Evrenselliği” Paneli

OMÜ Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Topluluğu tarafından düzenlenen, “Hacı Bektaş-ı Veli Düşüncesinin Evrenselliği” başlıklı panel, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı.


Prof. Dr. Kurtman Ersanlı yönetimindeki, Doç. Dr. Harun Yıldız, Yrd. Doç. Dr. Cafer Özdemir ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül’ün konuşmacı olarak yer aldığı panelde öğretim üyeleri ve öğrenciler hazır bulundu.

Açılış konuşmasını yapan Panel Başkanı Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, “Bugünkü kültür düzeyine ulaşılmada son derece önemli hizmet veren kişilerden birisi de Hacı Bektaş-ı Veli’dir. Onun Anadolu’ya attığı maya oradan Balkanlara, Kafkaslara kısacası dünyaya doğru yayılmıştır. Bu haliyle verdiği mesajlara ve geliştirdiği öğretiye baktığımızda evrenselliği temel alan, İnsan merkezli bir yaklaşım içinde olduğunu görüyoruz. Bir yanda insan, bir yanda doğa. Bugün panelistlerimizin bu yaklaşımı kendi açılarından paylaşacaklar. Başarılı bir panel olmasını diliyorum” dedi.

Doç. Dr. Harun Yıldız, “Hacı Bektaş Düşünce Sisteminin Temel Dinamikleri” başlıklı konuşmasında, “Hacı Bektaş-ı Veli bizim kültür ve düşünce tarihimizde oldukça önem taşıyan bir isimdir. Türklerin ve Anadolu’nun İslamlaşmasında çok büyük rolü olan bir düşünürdür. Hacı Bektaş-ı Veli’nin kişilik ve düşünce yapısında Horasan coğrafyasının ciddi bir etkisi var. Horasan’da melamet anlayışı var. Bu anlayış Hacı Bektaş-ı Veli’nin düşünce sistemine ciddi anlamda bir ağırlık koymuştur. Melamet; özü itibariyle tasavvufi bir ilimdir. Kişinin kendi nefsini suçlayan bir anlayıştır. Hacı Bektaş-ı Veli dünyevi ihtiyaçları küçümseyen bir anlayışa sahiptir. İnsanın iyiliklerinin Allah’tan, kötülüklerin kendinden kaynaklandığı görüşü aynı anlayışa yakındır” şeklinde konuştu.

“Kültür maddi ve manevi değerlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Evrensellikten bahsettik. Bir olgunun evrenselliği nasıl gerçekleşeceğini tartışacağım” diyen Yrd. Doç. Dr. Cafer Özdemir, “Hacı Bektaş-ı Veli’nin Velayetnamesi’nde Halk Kültürünün İşlevselliği” başlıklı bir konuşma yaptı. Özdemir, “Evrenseli yakalamak için önce yereli ve yöreyi bilmek gerekir. İnsanın içinde yaşadığı çevresini bilmesi gerekir. Bizler ne kadar yereli ve yöreseli bilirsek, fikirlerimizi ne kadar bunlar üzerine bina edersek o kadar anlaşılmış oluruz. Velayetname baştan sona menkıbeler kitabıdır. Tasavvufta keramet hoş karşılanmaz ama velayetname kerametlerden oluşmaktadır. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu coğrafyasının Türkleştiği bir dönemde kendisini topluluklara kabul ettirme anlamında keramet göstermesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

“Hacı Bektaş-ı Velinin Eğitimci Kişiliği” başlıklı konuşmasında, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül de şunları söyledi: “Hacı Bektaş bir halk eğitimcisidir diyebiliriz. Özellikle orta çağda örgün eğitim kurumlarının oluşmadığı dönemlerde tekkelerde eğitim verildiğini görüyoruz. Hacı Bektaş binlerce kişiyi fikirleriyle etkilemiştir. Balkanlarda bile izlerini görebiliriz. Görüşlerini yansıtan 6-7 eserinden bahsedilebilir. Ben Makalat’tan bahsetmek istiyorum. Hacı Ahmet Yesevi’nin eseriyle bazı yönlerinin örtüştüğünü söyleyebiliriz. Makalat’a baktığımızda Hacı Bektaş’ın çok iyi Kuran bildiğini görüyoruz. Makalat’ta bir kısım görüşlerini ayetlerle belirtmiştir. Bulunmuş olduğu coğrafyanın insanlarını dikkate alarak onlara nasıl hitap edeceğini çok iyi bilmiştir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna da zemin hazırladığını söyleyebiliriz.”
Panel, müzik dinletisinin ardından plaket töreniyle sona erdi.
Kaynak: İHA