Mhp'den Esnaf ve Sanatkârlara Sahip Çıkılsın Talebi
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Plan ve Bütçe Komisyonunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde konuştu.
Akçay, konuşmasında esnaf ve sanatkârlarımızın; sermaye ve refahın tabana yayılmasında, gelir dağılımının iyileştirilmesinde, sosyal dengelerin korunmasında çok önemli bir görev üstlendiğini söyledi.
Ülkemizdeki işyerlerinin yüzde 99’unun esnaf ve küçük işletmelerden oluştuğunu anlatan Akçay, şöyle konuştu: "İstihdamın yüzde 77’si, ekonomide oluşturulan katmadeğerin yüzde 36’sı esnaf tarafından sağlanmaktadır. Ancak, ülkemizin temel direği olan ve etki alanı itibariyle her tarafa hitap eden, aile kurumundan sonra toplumsallaşmanın, iletişim kurmanın, birlik ve beraberliği zenginleştirmenin en güçlü yapısı olan esnaf ve sanatkârlık müessesemiz çökmek üzeredir."
Akçay, konuşmasında, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu verilerini örnek vererek "2004 yılında Türkiye genelinde 2 milyon 850 bin esnaf var iken 31 Ağustos 2013 tarihi itibariyle esnaf sayısı 1 milyon 600 bine düşmüştür. Yine bu verilere göre; 2005 yılından 31 Ağustos 2013 tarihine kadar Türkiye genelinde 1 milyon 350 bin esnaf kepenk kapatmıştır” dedi.
Esnaf ve sanatkârların var olma mücadelesi verdiğini söyleyen Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnaf ve sanatkârlarımız; finansman yetersizliklerinin, gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan mahrum olmanın, bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlerin, küresel ekonominin, marketlerin ve Uzakdoğu mallarının yarattığı rekabetin, mesleki eğitim yetersizliğinin, sosyal güvenlik sorunlarının, yüksek vergi ve SGK pirimi sorunlarının, AB uyum yasalarının öngördüğü yeni standartların, tüketim alışkanlıklarının değişmesinin, yaşanan iç göçler ile işsizliğin oluşturduğu kayıt dışı haksız rekabetin yarattığı tehditler altında var olma mücadelesi vermektedir.”
Hükümetin esnaf ve sanatkârların sorunları karşısında duyarsız kaldığını söyleyen Akçay, şunları söyledi: “Anayasa'nın 173'üncü maddesi gereğince küçük Esnaf ve Sanatkârın devlet tarafından korunması ve desteklenmesi gerekmektedir. Ancak, Hükümet kendi istihdamını sağlamanın yanında ülkemizdeki en fazla istihdamı sağlayan, devletine yük olmadığı gibi vergisini ve sigortasını ödeyerek bütçeye finansman sağlayan esnaf ve sanatkârımızın sorunları karşısında bir sonuç ifade etmeyen bazı girişimleri haricinde duyarsız kalmıştır. Nitekim 2010 Nisan ayında açıklanan ‘esnaf değişim, dönüşüm ve destek strateji belgesi ve eylem paketi de; diğer paketler gibi içi boş çıkmıştır. (ESDEP) ile esnaf ve sanatkârların sorunları 7 başlık altında 30 madde halinde toplanmıştır. Bu tedbirlerin hayata geçirilmesi için verilen süre 2011 yılında dolmuştur. Bu projelerden şu ana kadar 7 tanesi ile ilgili yarım yamalak çalışma yapılırken sadece esnaf ve sanatkârların SGK’da temsil edilmesine yönelik kanuni düzenleme yapılmıştır. Esnaf ve Sanatkârlarımızın modern çağın şartlarına uyum sağlaması, evrensel değerlerde mal ve hizmet üretebilmesi amacıyla yeni esnaf ve sanatkâr modelini oluşturacak milli politikanın belirlenerek plan, program ve projelerin yürürlüğe konulması gerekmektedir."
Esnaf ve sanatkârlarımızın daha iyiye ve rahata ulaşması için esnaf ve sanatkârın günün şartlarına uygun yeniden tanımının yapılması gerektiğini belirten Akçay, "Esnaf ve sanatkârlarımızın başta finans ve kredi olmak üzere, vergi, mesleki eğitim ile hukuki ve idari problemlerinin bir program çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir. Anayasamızın 173’üncü maddesinde belirtilen 'Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu tedbirleri alır' hükmünün hayata geçirilmesi gerekmektedir.”
Akçay, emekli olduğu halde çalışan esnaf ve sanatkârlardan sosyal güvenlik destek primi kesilmemesi, esnaf ve sanatkârlara ayaktan tedavide geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, 2000 yılı öncesi vergi mükellefi olan esnaf ve sanatkârlarımızın bu sürelerini sigortaya işletebilmelerine yönelik olarak vermiş olduğu kanun teklifleri AKP tarafından gündeme alınmadığı için Plan ve Bütçe Komisyonunda bekletildiğini söyledi.
Akçay, konuşmasında esnaf ve sanatkârlar ile kuruluşlarına ilişkin hizmetlerin daha süratli ve kaliteli yürütülebilmesi, kanunun uygulanma sürecinde ortaya çıkan aksaklıkların ve duyulan ihtiyaçların giderilmesi, esnaf ve sanatkârlar odalarının daha güçlü hale gelmesi, esnaf ve sanatkâr tanımının günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmesi bu kapsamda 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununda değişiklikler yapılması gerektiğini"bildirdi.
Akçay, 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 30'uncu maddesine göre iş yeri açmak isteyenlerden ustalık belgesi istendiğini belirterek şöyle konuştu: "5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 68'inci maddesi uyarınca 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında alınan il ve mesleklerde faaliyette bulunacak esnaf ve sanatkarlardan, Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıt sırasında, meslek dalı ile ilgili ustalık belgesi istenmektedir. Ancak, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102 nci maddesi, ‘Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez’ hükmünü amirdir. Emeklilik döneminde çalışan esnaftan Sosyal Güvenlik Destek Pirimi kesilmemelidir. 2000 yılı öncesi vergi mükellefi olan esnaf ve sanatkârlar bu sürelerini sigortaya işletememektedir. Bu konular çözüme kavuşmalıdır."
Akçay, ayrıca, Bağ-Kurlu kadın sigortalılara doğum borçlanma hakkı verilmesini istedi.
Akçay, Hipermarket Yasası çıkarılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Esnafımızın çok önemli sorunlarından birisi hipermarket ve grosmarket olarak tanımlanan büyük mağazaların haksız ve insafsızca rekabetidir. Avrupa ülkelerinde titizlikle kent merkezlerinin dışında tutulan hiper ve süpermarketler ile alışveriş merkezleri ülkemizin tüm illerinde mahalle aralarına kadar girmiştir. Ancak, esnaf ve sanatkârlar karşısında haksız rekabete yol açan büyük alışveriş merkezlerinin çalışma kurallarının yeniden düzenlenmesine yönelik Milliyetçi Hareket Partisi tarafından 7 Kasım 2008 tarihinde Perakende Ticaret, Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar İle Esnaf ve Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifi AKP tarafından gündeme alınmamıştır."
Akçay ayrıca, esnaf ve sanatkârlara Hastalık ve Ayaktan Tedavi Süresince Geçici İş Göremezlik Ödeneği verilmesini istedi.
Akçay ayrıca, devletin her yıl kaçak akaryakıttan 12 milyar lira, kaçak ve sahte içkiden 6 milyar lira, kaçak sigaradan 5 milyar liralık vergi kaybı olduğunu belirterek "Yani her yıl için kaçak akaryakıt bir Marmaray, kaçak sigara ise bir Boğaz köprüsü demektir. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, PKK terör örgütünün akaryakıt kaçakçılığı yaptığını, bunun bilgileri dâhilinde olduğunu bizzat kendisi ifade etmiştir. Maliye Bakanı Sayın Şimşek, PKK terör örgütünün sigara kaçakçılığını yaptığını bizzat ifade etmiştir. Ayrıca, MASAK bu konuda Hükûmete çeşitli raporlar vermiştir. PKK’nın faaliyetlerine, haracına dahi “vergi” diyen bir anlayışın kara parayla, terör faaliyetlerinden elde edilen paralarla mücadele edemeyeceği açıktır."
Kaynak: İHA
Ülkemizdeki işyerlerinin yüzde 99’unun esnaf ve küçük işletmelerden oluştuğunu anlatan Akçay, şöyle konuştu: "İstihdamın yüzde 77’si, ekonomide oluşturulan katmadeğerin yüzde 36’sı esnaf tarafından sağlanmaktadır. Ancak, ülkemizin temel direği olan ve etki alanı itibariyle her tarafa hitap eden, aile kurumundan sonra toplumsallaşmanın, iletişim kurmanın, birlik ve beraberliği zenginleştirmenin en güçlü yapısı olan esnaf ve sanatkârlık müessesemiz çökmek üzeredir."
Akçay, konuşmasında, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu verilerini örnek vererek "2004 yılında Türkiye genelinde 2 milyon 850 bin esnaf var iken 31 Ağustos 2013 tarihi itibariyle esnaf sayısı 1 milyon 600 bine düşmüştür. Yine bu verilere göre; 2005 yılından 31 Ağustos 2013 tarihine kadar Türkiye genelinde 1 milyon 350 bin esnaf kepenk kapatmıştır” dedi.
Esnaf ve sanatkârların var olma mücadelesi verdiğini söyleyen Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnaf ve sanatkârlarımız; finansman yetersizliklerinin, gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan mahrum olmanın, bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlerin, küresel ekonominin, marketlerin ve Uzakdoğu mallarının yarattığı rekabetin, mesleki eğitim yetersizliğinin, sosyal güvenlik sorunlarının, yüksek vergi ve SGK pirimi sorunlarının, AB uyum yasalarının öngördüğü yeni standartların, tüketim alışkanlıklarının değişmesinin, yaşanan iç göçler ile işsizliğin oluşturduğu kayıt dışı haksız rekabetin yarattığı tehditler altında var olma mücadelesi vermektedir.”
Hükümetin esnaf ve sanatkârların sorunları karşısında duyarsız kaldığını söyleyen Akçay, şunları söyledi: “Anayasa'nın 173'üncü maddesi gereğince küçük Esnaf ve Sanatkârın devlet tarafından korunması ve desteklenmesi gerekmektedir. Ancak, Hükümet kendi istihdamını sağlamanın yanında ülkemizdeki en fazla istihdamı sağlayan, devletine yük olmadığı gibi vergisini ve sigortasını ödeyerek bütçeye finansman sağlayan esnaf ve sanatkârımızın sorunları karşısında bir sonuç ifade etmeyen bazı girişimleri haricinde duyarsız kalmıştır. Nitekim 2010 Nisan ayında açıklanan ‘esnaf değişim, dönüşüm ve destek strateji belgesi ve eylem paketi de; diğer paketler gibi içi boş çıkmıştır. (ESDEP) ile esnaf ve sanatkârların sorunları 7 başlık altında 30 madde halinde toplanmıştır. Bu tedbirlerin hayata geçirilmesi için verilen süre 2011 yılında dolmuştur. Bu projelerden şu ana kadar 7 tanesi ile ilgili yarım yamalak çalışma yapılırken sadece esnaf ve sanatkârların SGK’da temsil edilmesine yönelik kanuni düzenleme yapılmıştır. Esnaf ve Sanatkârlarımızın modern çağın şartlarına uyum sağlaması, evrensel değerlerde mal ve hizmet üretebilmesi amacıyla yeni esnaf ve sanatkâr modelini oluşturacak milli politikanın belirlenerek plan, program ve projelerin yürürlüğe konulması gerekmektedir."
Esnaf ve sanatkârlarımızın daha iyiye ve rahata ulaşması için esnaf ve sanatkârın günün şartlarına uygun yeniden tanımının yapılması gerektiğini belirten Akçay, "Esnaf ve sanatkârlarımızın başta finans ve kredi olmak üzere, vergi, mesleki eğitim ile hukuki ve idari problemlerinin bir program çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir. Anayasamızın 173’üncü maddesinde belirtilen 'Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu tedbirleri alır' hükmünün hayata geçirilmesi gerekmektedir.”
Akçay, emekli olduğu halde çalışan esnaf ve sanatkârlardan sosyal güvenlik destek primi kesilmemesi, esnaf ve sanatkârlara ayaktan tedavide geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, 2000 yılı öncesi vergi mükellefi olan esnaf ve sanatkârlarımızın bu sürelerini sigortaya işletebilmelerine yönelik olarak vermiş olduğu kanun teklifleri AKP tarafından gündeme alınmadığı için Plan ve Bütçe Komisyonunda bekletildiğini söyledi.
Akçay, konuşmasında esnaf ve sanatkârlar ile kuruluşlarına ilişkin hizmetlerin daha süratli ve kaliteli yürütülebilmesi, kanunun uygulanma sürecinde ortaya çıkan aksaklıkların ve duyulan ihtiyaçların giderilmesi, esnaf ve sanatkârlar odalarının daha güçlü hale gelmesi, esnaf ve sanatkâr tanımının günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmesi bu kapsamda 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununda değişiklikler yapılması gerektiğini"bildirdi.
Akçay, 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 30'uncu maddesine göre iş yeri açmak isteyenlerden ustalık belgesi istendiğini belirterek şöyle konuştu: "5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 68'inci maddesi uyarınca 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında alınan il ve mesleklerde faaliyette bulunacak esnaf ve sanatkarlardan, Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıt sırasında, meslek dalı ile ilgili ustalık belgesi istenmektedir. Ancak, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102 nci maddesi, ‘Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez’ hükmünü amirdir. Emeklilik döneminde çalışan esnaftan Sosyal Güvenlik Destek Pirimi kesilmemelidir. 2000 yılı öncesi vergi mükellefi olan esnaf ve sanatkârlar bu sürelerini sigortaya işletememektedir. Bu konular çözüme kavuşmalıdır."
Akçay, ayrıca, Bağ-Kurlu kadın sigortalılara doğum borçlanma hakkı verilmesini istedi.
Akçay, Hipermarket Yasası çıkarılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Esnafımızın çok önemli sorunlarından birisi hipermarket ve grosmarket olarak tanımlanan büyük mağazaların haksız ve insafsızca rekabetidir. Avrupa ülkelerinde titizlikle kent merkezlerinin dışında tutulan hiper ve süpermarketler ile alışveriş merkezleri ülkemizin tüm illerinde mahalle aralarına kadar girmiştir. Ancak, esnaf ve sanatkârlar karşısında haksız rekabete yol açan büyük alışveriş merkezlerinin çalışma kurallarının yeniden düzenlenmesine yönelik Milliyetçi Hareket Partisi tarafından 7 Kasım 2008 tarihinde Perakende Ticaret, Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar İle Esnaf ve Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifi AKP tarafından gündeme alınmamıştır."
Akçay ayrıca, esnaf ve sanatkârlara Hastalık ve Ayaktan Tedavi Süresince Geçici İş Göremezlik Ödeneği verilmesini istedi.
Akçay ayrıca, devletin her yıl kaçak akaryakıttan 12 milyar lira, kaçak ve sahte içkiden 6 milyar lira, kaçak sigaradan 5 milyar liralık vergi kaybı olduğunu belirterek "Yani her yıl için kaçak akaryakıt bir Marmaray, kaçak sigara ise bir Boğaz köprüsü demektir. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, PKK terör örgütünün akaryakıt kaçakçılığı yaptığını, bunun bilgileri dâhilinde olduğunu bizzat kendisi ifade etmiştir. Maliye Bakanı Sayın Şimşek, PKK terör örgütünün sigara kaçakçılığını yaptığını bizzat ifade etmiştir. Ayrıca, MASAK bu konuda Hükûmete çeşitli raporlar vermiştir. PKK’nın faaliyetlerine, haracına dahi “vergi” diyen bir anlayışın kara parayla, terör faaliyetlerinden elde edilen paralarla mücadele edemeyeceği açıktır."