Yıldız Açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Irak’taki üretim kapasitesi arttıkça bunların dünya pazarlarına sunulması lazım.

Toplam 55-60 km civarındaki Basra körfezindeki kıyı şeridi böyle bir sevkiyat için uygun değil. O yüzden biz Kerkük-Yumurtalık hampetrol boru hattından belki daha kapasiteli, belki de benzer bir kapasiteyi yani 70 milyon ton civarını-bu da neredeyse 500 milyon varillik çok ciddi bir rakamdır-Uluslararası pazara aktaracak bir yapıyı kurguluyoruz” dedi.


Uluslararası Enerji Ajansı Bakanlar Toplantısı Dönem Başkanlığı nedeniyle Paris’te bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, NTV canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Yıldız, “Barzani’nin Diyarbakır ziyaretinin enerji boyutu var mıydı? Enerji konusu konuşuldu mu?” şeklindeki bir soruya şöyle cevap verdi: “Enerjinin konuşulma yeri Diyarbakır değil. Diyarbakır’da Türkiye’nin bütünleşmesi ve kardeşlik duygularının ön planda olduğu bir platform gerçekleşti. Biz enerjiyi çok farklı yerlerde konuşabiliriz. Diyarbakır bunun temel yeri değil. Orada, o kardeşliğin getireceği çok farklı artılar var. Bizim tabii ki Irak’a kayıtsız kalmamız mümkün değil. Bize neden Irak’ta arama faaliyetlerine girmiyorsunuz diye sorulması lazım. Ancak tam tersi TBMM’de gensoru veriliyor neden orada arama yapıyorsunuz diye. Bunlar Türkiye’nin gerçeklerini anlamamaktır. Petrol ve doğalgazla alakalı yapacağımız anlaşmalar hem Irak’ın normalleşmesi adına hem de Türkiye’nin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yol açacaktır. Merkezi Irak’la yapılacak anlaşmalar, Kuzey Irak’la yapılacak sözleşmelerin her birinin getirisi Irak’ın tamamınadır. Geçecek petrolün miktarı, olası doğalgaz kaynaklarının aktarılması, her birinin paralandırılmasıyla alakalı konular son derece şeffaf olarak yapılacaktır.”
Yıldız, “Basra petrolünün Türkiye’ye taşınması hakkında bir boru hattı projesinden söz ediliyor. Böyle bir şey var mı?“ yönündeki bir soruya şöyle karşılık verdi: “Tabii ki var. Irak’taki üretim kapasitesi arttıkça bunların dünya pazarlarına sunulması lazım. Toplam 55-60 km civarındaki Basra körfezindeki kıyı şeridi böyle bir sevkiyat için uygun değil. O yüzden biz Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından belki daha kapasiteli, belki de benzer bir kapasiteyi yani 70 milyon tonlar civarını -bu da neredeyse 500 milyon varillik çok ciddi bir rakamdır- Uluslararası pazara aktaracak bir yapıyı kurguluyoruz. Hâla Türkiye bir kısım kırgınlıklara rağmen -ki onlar da şimdi gideriliyor- hem Irak için hem de Ortadoğu’daki üretim merkezleri için güvenilir bir pazardır, güvenilir bir ulaşım yoludur. Biz en büyük gücümüzü siyasi istikrardan alıyoruz. O yüzden bu artan dozlarla devam edecektir. “
Taner Yıldız, “Türkiye’nin sınırları genişleyecek dediniz. Bunu biraz açar mısınız?” sorusu üzerine Dünya Enerji Görünümü Raporu'nun yayınlandığını hatırlattı. Buna göre, petrol, doğalgaz ve kömürün önümüzdeki 30 yılda da liderliğini sürdüreceğini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enerji arzının yüzde 75’inin bu kaynak olacağını gösteriyor. Türkiye kömür santralları yaparken acaba çevreci mi diye soranlar buna bakmalı. Bizim kaynaklarımız sınırlı ve sürekli büyüyoruz. Bu değişimi yönetirken doğru yerde olmamız mutlaka yurt içi ve yurt dışında bu kaynaklara ulaşmamız lazım. Türkiye’nin siyasi sınırları aynı kalacak ama enerjideki sınırları genişleyecek."

KAYA GAZI KONUSU
Irak’la başlayan ve Azerbaycan’a kadar ortaklık geliştiren bir ülke olduğumuzu belirten Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yüzden Türkiye’nin enerjide sınırları genişleyecek. Dünyada ABD’nin kullandığı doğalgaz fiyatı neredeyse Avrupa’nın 3'te 1’i, Japonya’nın da 5'te 1’i mesafesinde. Elektrik fiyatları da böyle. Dünya ticaret örgütüne üye olunmasına, liberalleşen serbestleşen piyasalar olmasına rağmen aslında bir kısım ülkeler kendi içlerinde daha muhafazakar davranıyor. Bugün kaya gazı konusunda ABD ve Kanada’daki üretim dünya pazarlarına çıksa, dünyadaki fiyatlar 80 dolar civarında ucuzlayacak. Ama çıkartılmıyor. Çıkartılmadığı takdirde dünyadaki uluslararası rekabet ciddi şekilde bozulmaya yüz tutuyor. O yüzden bizim yerli yenilenebilir kaynaklarımıza daha çok önem vermemiz sanayici ve vatandaşımız açısından önemli. Türkiye’nin kömürde 17-18 bin MW’lar civarında 2023 yılına kadar bir hedefi var. Bugün 3,5 milyar ton kömürü Çin tek başına tüketiyor. Bizim toplam rezervimiz 14 milyar ton. Dünya, Türkiye’nin keşfedilmiş toplam rezervini 2 yılda tüketiyor.”
Kaynak: İHA