Suriyeli Sığınmacılar İçin Üniversite Eğitimi

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak sığındıkları Türkiye'de çeşitli nedenlerle üniversiteye yerleşemedikleri için eğitime ara vermek zorunda kalan Suriyeli mültecilere yönelik çözüm aranıyor.


Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, üniversitesinin Yükseköğretim Kurulu kararına göre 167 yabancı öğrenci kontenjanı bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de Öğrenim Gören Yabancı Uyruklu Öğrencilere İlişkin Yönetmelik kapsamında DÜ'ye 73 yabancı öğrencinin kayıt yaptırdığını belirten Çakar, bu öğrencilerin 33'ünün Türkçe dil sınavını geçerek üniversiteye başladığını aktardı.

YÖK'ün belirlediği yabancı öğrenci kontenjanına her yıl 300-400 başvuru aldıklarına dikkati çeken Çakar, "Yönetmelikteki sınavlardan geçenler kayıt yaptırıyor, kayıt yaptıranlar daha sonra Türkçe dil sınavına tabi tutuluyor. Başarılı olanlar eğitim öğretim hayatına devam ediyor. Olamayanlar da Türkçe dil eğitimlerini geliştirmek üzere kurslara gidiyor" şeklinde konuştu.

Avrupa, Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu'nun birçok ülkesinden öğrencileri olduğunu kaydeden Çakar, "17 ülkeden gelen 33 öğrencimiz 11 bölümde eğitime başladı.

Bunlardan yüzde 40'ı tıp, yüzde 15'i mühendislik, yüzde 10'u turizm otelcilik bölümünde okuyor. İlk 3'ü bu şekilde sayabiliriz. Kamerun, Filipinler, Türk cumhuriyetleri, Avrupa ülkeleri ve Suriye gibi ülkelerden öğrenciler var" ifadesini kullandı.

- "Suriye'de muhatap bulamıyoruz"

Çakar, YÖK'ün belirlediği kontenjanın yanı sıra yurt dışındaki üniversitelerle ikili anlaşmalar yaparak daha fazla yabancı öğrencinin eğitimine destek verdiklerini dile getirdi.

"Türkiye'de eğitim hayatına devam etmek isteyen sığınmacılara yardım etmek istiyoruz" diyen Çakar, şöyle devam etti:

"Gazze İslam Üniversitesi ile ikili anlaşma imzaladık ve YÖK'ün kontenjanının dışında 4 öğrencimiz burada tıp fakültemizde okumaya başladı.

Suriyeli öğrencilerimizin durumu da hepimizin içinde yaradır. Bu öğrencilerimizin hayata kazandırılması, yarım kalan öğrenimlerinin devam etmesi, hem ülkemizin hem de üniversitemizin temel politikaları arasındadır. Bunu gerçekten önemsiyoruz. Suriye'de iç savaş nedeniyle muhatap bulamıyoruz ve ikili anlaşma imzalayamıyoruz. Üniversitelerle iletişime geçemediğimiz için bize talepte bulunan bir sivil toplum kuruluşu ile iyi niyet protokolü gerçekleştirdik ancak sivil toplum kuruluşları ile ikili anlaşma ve öğrenci değişimi sağlanamaması nedeniyle YÖK buna sıcak bakmadı.

Bu öğrencilerimiz daha sonra bize Yabancı Öğrenci Değişimi Yönergesi kapsamında başvuruda bulundu ama biri yerleştirilebildi. Diğerleri ise kendilerine yakın bölgelerde ve çevre illerde farklı avantajlı üniversiteler buldu."

Çakar, Suriyeli sığınmacılar konusunda en büyük problemin ikili anlaşma yapmak için muhatap bulunamaması olduğuna dikkati çekti.

YÖK'ün de üniversite haricindeki ikili anlaşmalara sıcak bakmamasının sorun oluşturduğunu anlatan Çakar, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Mevcut düzenlemelerde özellikle Suriyeli öğrencilere öncelik verilmesi gerektiği belirtiliyor. Özel öğrenci statüsünde değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Tam öğrencilik ve öğrencilik haklarını elde etmekle özel öğrencilik arasında fark var. Özel öğrencilik konusunda kısıtlama yok ama o öğrencinin dört yıl boyunca öğrenimini burada sürdürmesi için kurumsal bir üniversite işbirliğine dayanmak zorundadır. Kurumlar arasında iyi niyet anlaşmaları yeterli olmuyor.

Bu nedenle bunun kısa sürede çözülmesi lazım çünkü bu öğrencilere yardım etmemizi engelleyen handikabımız bu."

Kaynak: AA