'Hayatındaki İkilem' Demokratikleşme Paketiyle Bitti

Demokratikleşme paketiyle kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilerek kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılmasını, "hayatındaki ikilemin bitmesi" olarak değerlendiren başörtülü avukat Güzin Köprülü Kılıç, artık duruşmalara bu şekilde girebilmenin mutluluğunu yaşıyor.

Kaldırılan devlet güvenlik mahkemeleri ve özel yetkili mahkemelerde ağır ceza davalarında uzun yıllardır avukatlık yapan Kılıç, 20 yıldır kullandığı başörtüsünü, avukatlık cübbesiyle beraber sadece duruşma salonunun kapısına kadar takabildi.

Kılıç, avukatların duruşmalarda başörtüsüyle yer almasının yasak olduğu dönemde, duruşma salonuna girdiğinde örtüsünü çıkardı. Salondan çıkınca başını yeniden örten Kılıç, dini görevini bu şekilde yerine getirmeye çalıştı.

Avukat Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketinde kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılmasının ardından yaşadığı sevinci AA muhabiriyle şu sözlerle paylaştı:

"Bu çok güzel bir karar. Biz hep ikilemde kalmıştık. Cenab-ı Hakkın 'yapma' dediği bir şeyi yaptığımız için sanki cezalandırılmış gibiydik. Çok şükür bu ikilem kaldırıldı. Bunu kaldıranlara teşekkür etmek istiyorum. Özgürlüklerin kısıtlanması çok saçma bir şey. İnsan karşısındakinin özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece kendi özgürlüklerini yaşayabilmelidir. Bu hakkımızdı, buna da kavuştuk."

Artık avukatların duruşmalara başörtüleriyle rahatlıkla girebileceklerini ifade eden Kılıç, Danıştay 8. Dairesi'nin, Türkiye Barolar Birliği'nin başörtülü avukatların "başı açık" görev yapmalarına dair düzenlemesinin yürütmesini durdurmasının ardından türbanını çıkarmadan davalarına katıldığını söyledi.

-2 kez tutanak tutuldu

Güzil Köprülü Kılıç, "Danıştayın kararı çıktıktan sonra türbanımla duruşmalara girmeye başladım. O zamandan beri türbanlı olarak giriyorum. Ancak, İstanbul Anadolu Adliyesi'nde bir aile mahkemesinde maalesef bir hanım hakim tarafından hakkımda tutunak tutuldu. Ben duruşmaya bu şekilde devam edeceğimi söyledim. Yine asliye ceza mahkemesinde de böyle bir olay yaşadım" diye konuştu.

Yasak olduğu dönemde hiç bir şekilde türbanla davalarına katılmadığını belirten Kılıç, şöyle devam etti:

"Bir mesleği yapıyorsanız ya onun kaidelerine uyacaksınız ya da onu yapmayacaksınız. Mesleğimin dışında elbetteki bu da benim özgürlük hakkım. Türbanımı taktım. Duruşmada açıyordum. Çıkıncı takıyordum. Öyle olmak lazım. Hiçbir art niyetimiz yok. Kalbimizde en ufak kötü bir düşünce yok. Takmayanlara da saygımız sonsuz. Bu insanın tercih meselesi. Takar, takmaz. Cenab-ı Hakkın emri olduğundan dolayı yaptığımız için gerekli şeylere uyarak yaptık. Bir sansasyonel bir mevzu da yapmak istemedik."

Kaynak: AA